'Elin yanmaz savcı kardeşim, yeter ki yüreğin yanmasın'

'Elin yanmaz savcı kardeşim, yeter ki yüreğin yanmasın'
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu,"Terör örgütüne yardım ve yataklık yapanlar için suç duyurusunda bulunduk. Korkularından dosyayı ele alamıyorlar, 'Elimiz yanar' diye. Elin yanmaz savcı kardeşim, yeter ki yüreğin yanmasın. Yeter ki şehitlere ve gazilere sah

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Terör örgütüne yardım ve yataklık yapanlar için suç duyurusunda bulunduk. Korkularından dosyayı ele alamıyorlar, 'Elimiz yanar' diye. Elin yanmaz savcı kardeşim, yeter ki yüreğin yanmasın. Yeter ki şehitlere ve gazilere sahip çık." dedi.

Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Kılıçdaroğlu, bugün gazetelerde Yüksekova'ya dönenlerin araçlarından oluşan konvoyun fotoğrafının yer aldığını belirterek, CHP olarak her zaman teröre karşı çıktıklarını ve terörü bir insanlık suçu olarak gördüklerini vurguladı.

AK Parti'nin iktidara geldiği 2002 yılında terörün sıfır noktasında bulunduğunu, bugün ise ülkenin kan gölüne döndüğünü ileri süren Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

"Kim göz yumdu? Valilere talimat verdi, 'Aman ha bunlara dokunmayın' diye. Bunun hesabını sormak zorundayız. Kim terör örgütlerine yardım ve yataklık yapıyorsa, vicdanı olan herkesin sorması lazım. Her şehidin kanı onların ellerindedir, yakalarındadır. Terör örgütüne yardım ve yataklık yapanlar için suç duyurusunda bulunduk. Vicdanlı, namuslu, ahlaklı, hukuk bilen bir savcı bekliyoruz. Korkularından dosyayı ele alamıyorlar, 'Elimiz yanar' diye. Elin yanmaz savcı kardeşim, yeter ki yüreğin yanmasın. Yeter ki şehitlere ve gazilere sahip çık."

"Gençlerin 'özgürlük' diye haykırdığını bütün dünyaya gösterdiler"
Konuşmasında Gezi olaylarının 3. yılı olduğunu hatırlatan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

"Ben Taksim meydanında zekasını, aklını, bilgisini kullanan bütün gençlere şükran borçluyum. Onlar, gençlerin 'özgürlük' diye haykırdığını bütün dünyaya gösterdiler. Ve onlar, hiç kimsenin vermediği bir dersi bir diktatöre verdiler ve ona diz çöktürdüler. O nedenle onlara şükran borçluyum. 'Olay iki ağaç mı?' Olay iki ağaç değil arkadaşlar, binlerce ağaç. O fidanlarımızın her biri birer ağaçtı. Onlar mücadele ettiler. Ne istiyorlardı onlar? 'Bizim yaşam tarzımıza, kimliğimize, inançlarımıza müdahale etmeyin. Size ne?' diyorladı. Bir özgürlük patlamasıydı Gezi. Ve dünya siyaset tarihine altın harflerle yazılan bir eylemdi. O nedenle Gezi eylemini başlatan, büyüten ve sürdüren herkese yürekten teşekkürlerimi sunuyorum."

"Birilerinin çömezi olan yargıya güvenmeyiz"
Kılıçdaroğlu, Yargıtay, Sayıştay, Danıştay başkanlarının, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın daveti üzerine Rize'ye çay içmeye gittiklerini öne sürerek, şöyle devam etti:

"Erdoğan'ın kendi ifadesiyle söyleyeyim, Rize'de çayı tahlil etmek için üçü Erdoğan ile beraber Rize'ye gittiler. Önce doğru değil diye eleştirdim, baktım Kırşehir'e de gittiler. Devlet protokolüymüş. Sizin devlet protokolünden haberiniz yok. Orada siyasi partinin propagandası yapılıyor, sizin ne işiniz var?

ABD'de Obama salona girerken hakimlerin hiçbiri ayağa kalkmıyor. Bunlar bırakın ayağa kalkmayı el pençe divan duruyorlar. Kırşehir'deki toplantıda terini siliyor. 'Bizi eleştirenleri mahkemeye vereceğim' diyor. Vermezsen namertsin kardeşim. Biz bağımsız yargıya güveniriz ama birilerinin çömezi olan yargıya güvenmeyiz. Bu eleştiriyi de yargıya duyduğumuz saygıdan dolayı yapıyoruz. Bu tür insanlar yargıda olmamalı, bu tür insanlar Yargıtayı, Danıştayı, Sayıştayı temsil edemezler. Gitsinler kaçak sarayda bir sürü oda var, otursunlar. Her gün gitsinler el pençe divan dursunlar, el etek öpsünler. Ama cübbelerini çıkarsınlar, gelsinler AKP'ye kaydını yaptırsınlar."

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.