Emin Pazarcı, Tübitak cephesinden "paralel yapı" yı analiz etmiş.
Çünkü, bu ülkede Cumhurbaşkanı, Başbakan, Bakanlar Kurulu üyeleri, Genelkurmay Başkanı, Anayasa Mahkemesi Başkanı ve MGK üyeleri dinlendi. Bu dinlemeler de TÜBİTAK’ın ürettiği kriptolu telefonlar üzerinden yapıldı.
Peki kim vardı o dönemde TÜBİTAK’ın başında?
Bu sorunun cevabını Sanayi Bakanı Fikri Işık’tan dinleyelim…
-Kendisini, Türkiye’den önce görüşme yapmak için Pensilvanya’ya çağırmışlar. Açıkça “Seni kuruma hükümet tavsiye etti. Ancak, bize çalışmayı kabul edersen göreve başlayabilirsin” demişler.
..............................
Bakan Işık’ın verdiği bilgiye göre, kuruma iş başvurusunda bulunan bir grup genci, bir cumartesi günü telefonla aramışlar:
-TÜBİTAK’ın önüne gelin.
Sonra, tek tek araçların içine alarak sorular sormuşlar. İstedikleri cevapları alamadıklarını da bir daha hiç aramamışlar.
Bakan Fikri Işık’ın tabiri ile “amirlerinin değil ağabeylerinin talimatı ile” hareket etmişler!
....................
Devleti yöneten insanların telefonları ne için dinlenir? İki ihtimal var: Birincisi tehdit ve şantaj, ikincisi de casusluk faaliyeti için!
....................
“Algı operasyonu yapılıyor” feryatları sürüyor.
Şimdi kimse kusura bakmasın ama bana göre bu feryatların sahipleri de aynı amaca hizmet ediyorlar. Hepsi bir bütünün parçaları.
Ne demişti yıllar önce bunların başlarındaki zat:
- Tıpkı bir örümcek sabrıyla ağla pusu kurup, o ağın içine düşecek insanları bekleyin.
Yapı bu! Malzeme ortada!
Elbette o yapıdan mert, dürüst ve ilkeli bir tavır beklenemez.Doğal olarak bağıracaklar, çağıracaklar, ortalığı ayağa kaldırıp, başkalarını suçlayacaklar…
Kaynak:Pusula Haber
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.