Erdoğan "sefer namazı" kıldı

Erdoğan "sefer namazı" kıldı
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Albayrak, "Cumhurbaşkanımız bu süreci de gayet sakin ve kontrollü bir şekilde yönetti" derken, Erdoğan'ın iki rekatlık sefer namazı kıldığını söyledi

 Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişiminde bulunduğu anlarda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çok ferasetli bir strateji izlediğini belirterek, "Cumhurbaşkanımız bu süreci de gayet, çok sakin ve kontrollü bir şekilde yönetti." dedi.

Bakan Albayrak katıldığı televizyon programında FETÖ'nün darbe girişimine ilişkin değerlendirmelerde bulunarak, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Marmaris'te kaldığı otelde bulunanların Yunan adalarına gidilmesi yönündeki teklifine çok sert tepki verdiğini ve birkaç rota alternatifi üzerinde durulduğunu söyledi.

Albayrak, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eş zamanlı ve hızlı bir şekilde kararlar aldığını ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Burada Cumhurbaşkanımız çok ferasetli bir strateji izledi. Bu süre zarfındaki kritik kırılma noktalarından bahsedecek olursak, bunlardan bir tanesi cep telefonu üzerinden televizyonlara bağlanılması oldu. Bundan önce biz otelin önünde canlı yayınla açıklama yaptığımızı zannedip içeri girdiğimiz süreç geçirdik ama maalesef görüntülerin halka ulaşmadığını öğrendik. Anında ulusal medyaya cep telefonu aracılığıyla mesaj iletme sürecini yaşadık. Burada İstanbul Valimiz, İstanbul Emniyet Müdürümüz ve diğer yetkililerle de görüştük. Ulaşamadıklarımız ve ulaşabildiklerimiz vardı. Orada İstanbul Emniyet Müdürümüz kahramanca ve dirayeti bir duruş ortaya koydu, İstanbul Valimizin, 1. Ordu Komutanı'yla güvenli bir ortama geçtiği bilgisi kendisine ulaşınca, 'ulusal medyaya bağlanması ve açıklama yapması noktasında' talimat gitti. Kendisi de Türk Silahlı Kuvvetleri'nin bu işin içinde olmadığını söyledi. Tüm eş zamanlı verilen talimatlar başka bir başarı hikayesini ortaya koydu. Cumhurbaşkanımız bu süreci daha önceki krizler gibi başarılı bir şekilde yönetti. Biz, uçağa binmeden önce Aydın, Bodrum, Dalaman ve İzmir olmak üzere 4 alternatif noktayı iniş için değerlendirdik. Cumhurbaşkanımız nereye gideceğimizin kararını son dakikada havadayken verdi."

-Gecenin başlangıcı nasıl oldu?


Albayrak, 15 Temmuz günü ailesinin yanında olduğunu ancak kendisinin ailesinin yanına sonradan intikal ettiğini aktararak, "Gelişim de çok planlı değildi. 1-2 gün önce gelmiştik. Ailece oturuyorduk derken, hakikaten Ziya enişte aradı, haberi ilk ondan aldım. Telefonlar geldikçe, farklı kesimlerden telefonlar geldikçe, meselenin ciddiyeti ortaya daha fazla çıkmaya başladı. Bunun üzerine aile meclisinde oturduğumuz, muhabbet ettiğimiz ortamda Sayın Cumhurbaşkanımız ile başka bir odaya geçtik. Sayın Cumhurbaşkanımız meseleye vaziyet etme noktasında süreci başlattı. Aslında 15 Temmuz gecesinin başlangıcı böyle oldu." diye konuştu.

Olayların ilk anında darbe girişimi olarak algılanma durumunun söz konusu olmadığını ve farklı kesimlerden uyarılar geldiğini anlatan Albayrak, "Cumhurbaşkanımız, Başbakanı, Genelkurmay Başkanı’nı ve MİT Müsteşarı’nı aradı. Bu noktada ilk ulaştığımız Sayın Başbakan oldu. İlk onla görüştük. O da aynı zamanda öğrenmiş. O sürecin içerisinde devam eden süreçte farklı kamu yöneticileriyle iletişime geçmeye başladık. O sırada onlarla tüm Türkiye’nin etrafından gelen haberler doğrultusunda ne tür gelişmeler oluyor bunu takip etmeye başladık. Esas itibarıyla böyle şekillendi. Bu darbe girişimi hususu ilerleyen dakikalarda o gece 22.00 sıralarında netleşmeye başladı." ifadelerini kullandı.

-"Cumhurbaşkanımız süreci çok sakin ve kontrollü bir şekilde yönetti"


Bakan Albayrak, Cumhurbaşkanı'nın ruh halinin olaylar anında nasıl olduğuna ilişkin soruya ise şu yanıtı verdi:

"Bahsettiğiniz insan 15 yıldır Türkiye’nin kaderini, içinden geçtiği tüm problemleri, sıkıntıları büyük bir liderlikle yöneten son dönemde gelmiş, geçmiş en tecrübeli siyasetçi. İnsanları krizde tanıyorsunuz. Liderlikleri krizlerde görüyorsunuz. Nitekim son 10 yıldır ben hep şunu söylüyorum. 2006 Danıştay kriziyle başlayıp, bugüne kadar 10 yıl geçti. Hep farklı bir versiyonla ortaya çıkan darbelerle muhattap olmuş bir iktidar, hükümet ve liderlikten bahsediyoruz. 2007’deki 367 krizi, 2008 parti kapatma, MİT krizi, Danıştay süreci, Gezi süreci, 17-25 süreci, PKK süreci. İşte görüyorsunuz, terörle mücadele süreci. Bütün bunlara yakından şahitlik etmiş olan Cumhurbaşkanımız bu süreci de gayet, çok sakin ve kontrollü bir şekilde yönetti. Bu iş netleştikten ve üzerimizi değiştirdikten sonra Cumhurbaşkanımız abdestini aldı, 2 rekat namazını kıldı ve mücadele sürecini başlattı. Şükürler olsun bugüne kadar da süreci diğer krizler gibi sakin ve özgüvenli, şekilde yönetti."

 

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.