Erdoğan'dan Dünya Sigarayı Bırakma Günü Resepsiyonu

ANKARA (AA) - Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, "Dünya sağlık otoriteleri, sigara bağımlılığını küresel bir halk sağlığı problemi olarak kabul ediyor. Kanser gibi ağır bir hastalığın üçte ikisi önlenebilir nedenlerden kaynaklanıyor ve maalesef sigara bu nedenlerin başında geliyor. Rakamlar da bu üzücü gerçeği göz önüne seriyor. Dünya üzerinde her 10 kişiden biri sigara nedeniyle hayatını kaybediyor" dedi.

Müezzinoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın himayesinde Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen "Dünya Sigarayı Bırakma Günü" nedeniyle verilen resepsiyonda, sigaranın neden olduğu sağlık problemlerine ilişkin açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, tütün bağımlılığına karşı verilen mücadelede dünya çapında takdir toplayan, etkili politik kararlılığı ve önderliği sayesinde büyük başarılar elde ettiklerini belirten Müezzinoğlu, "Dünya Sağlık Örgütü de Cumhurbaşkanımızın bu hassasiyetine kayıtsız kalmadı ve bu başarıyı 2010 yılında 'Küresel Sigara ile Mücadele Özel Ödülü ile taçlandırdı" ifadesini kullandı.

Dünya genelinde 1,2 milyar insanın "aktif", bir o kadarının da "pasif" olarak etkilendiği zararlı bir alışkanlıkla mücadele ettiklerini belirten Müezzinoğlu, "Dünya sağlık otoriteleri, sigara bağımlılığını küresel bir halk sağlığı problemi olarak kabul ediyor. Kanser gibi ağır bir hastalığın üçte ikisi önlenebilir nedenlerden kaynaklanıyor ve maalesef sigara bu nedenlerin başında geliyor. Rakamlar da bu üzücü gerçeği göz önüne seriyor. Dünya üzerinde her 10 kişiden biri sigara nedeniyle hayatını kaybediyor" diye konuştu.

- "Bizi öne çıkaran politik kararlılığımız oldu"

Tütünle mücadele için Dünya Sağlık Örgütü'nün 2003 yılında "Tütün Kontrol Çerçeve Sözleşmesi"ni hazırladığını, Türkiye'nin de aralarında bulunduğu 176 ülkenin sözleşmeye imza attığını bildiren Müezzinoğlu, bu sözleşmenin aynı zamanda tütünle mücadele kapsamında hazırladıkları, "Ulusal Eylem Planı"nın da temelini oluşturduğunu kaydetti.

Tütünle mücadele kapsamında kendilerini zor bir sürecin beklediğini anlatan Bakan Müezzinoğlu, "Çünkü 'Türk gibi sigara içmek' tabirinin doğduğu bir toplumduk. Bunun bir maharet değil ciddi bir sağlık zafiyeti olduğuna dikkat çekmemiz gerekiyordu. Mücadelenin sac ayaklarından biri hiç şüphesiz politik kararlılıktı. Bizi, dünyadaki diğer ülkelerden ayıran ve öne çıkaran da politik kararlılığımız oldu" değerlendirmesinde bulundu.

Batı ülkelerine nazaran geç başlanan tütünle mücadelede, Dünya Sağlık Örgütü'nün M-POWER kriterlerini uygulayan ilk ve tek ülkenin Türkiye olduğuna dikkati çeken Müezzinoğlu, 2007 yılında "Dumansız Hava Sahası" uygulaması ile başlattıkları eylem planı kapsamında, etkin yasal tedbirler aldıklarını, güçlü denetim mekanizmaları kurduklarını, reklam ve satış koşullarını kısıtladıklarını, caydırıcılığı yüksek mali tedbirleri hayata geçirdiklerini anlattı.

Müezzinoğlu, bu kapsamda bilinçlendirme kampanyaları düzenlediklerini, sigarayı bırakmak isteyenlere profesyonel destek sunan merkezler kurdularını anımsatarak, "Yaptığımız bu çalışmalar, dünya sağlık otoriteleri tarafından takdirle karşılandı ve ödüllere layık görüldü" dedi.

Dünya Sağlık Örgütü'nün, 14 ülkede uyguladığı Küresel Yetişkin Tütün Araştırmasını sonuçlandıran ilk ülke olduklarını ifade eden Müezzinoğlu, "Araştırmaya göre Türkiye’de tütün kullanma oranlarında önemli bir düşüş tespit edildi. Buna göre 2008’de yüzde 31 olan sigara içme oranı 2012’de yüzde 27’ye düştü. Yani 4 yıl içinde sigara kullananların sayısı yaklaşık 2,2 milyon azalmıştır. Bu sonuç ülkemizin sağlıklı geleceği adına büyük bir kazanımdır" diye konuştu.

- "Güçlü bir denetim mekanizması kurduk"

Yasal düzenlemelerin etkili bir şekilde uygulanmasını sağlamak için güçlü bir denetim mekanizması geliştirdiklerini belirten Müezzinoğlu, tütün yasağıyla ilgili katı uygulamaların getirildiği 2009 yılından 2015 yılına kadar yaklaşık 12 milyon denetim yapıldığını, bu denetimlerin sonucunda, yaklaşık 133 milyon TL cezai işlem uygulandığını, tekrarlanan uyarı ve cezaları dikkate almayan 954 işletmeye de kapatma cezası verildiğini bildirdi.

Tütünle mücadelenin sadece yasak ve cezalarla sınırlı kalmadığına dikkati çeken Müezzinoğlu, önemli bir bütçe gerektiren geniş kapsamlı birçok uygulamayı da hayata geçirdiklerini vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Bu kapsamda, sigarayı bırakmak isteyenler için Sigara Bırakma Polikliniklerini açtık. Vatandaşlarımızın hizmete erişimini kolaylaştırmak için bu polikliniklerin sayısını 62’den 415’e yükselttik. Günlük 10 binin üzerinde çağrının cevap bulduğu “ALO 171 Sigara Bırakma Danışma Hattı’nı kurduk. 7/24 hizmet veren Danışma Hattımız ile bugüne kadar 24 milyon çağrıya cevap verdik. Sigara bırakma tedavisinde kullanılan ve geri ödeme kapsamında olmayan bazı ilaçların ücretini de yine Bakanlığımız bütçesinden karşılıyoruz. İlaçların dağıtımının sağlıklı bir şekilde yapılabilmesi için Tütün Bağımlılığı Tedavisi İzlem Sistemini (TUBATİS) kurduk. Bu hizmet sayesinde bugüne kadar 141 bin 289 vatandaşımızın tedavisi yapıldı. Tespit edilen bağımlılık düzeyine göre, kişiye özel sigara bırakma yöntemlerini hayata geçirdik. Sigara kullanımını önlemek amacıyla getirdiğimiz bir diğer yenilik ise paketler üzerindeki uyarılardır. Bu uyarıları gören kullanıcıların yüzde 53’ünün sigarayı bırakmak istemeleri, uygulamanın yerinde olduğunu gösteriyor. Bunun yanında sigarayla ilgili her türlü reklam ve sponsorluğu yasakladık. Ayrıca bitkisel nargile ve bitkisel sigaraları da tütün ürünü kapsamına aldık."

- "Sağlık konusunda ön yargılara yer olmamalı"

Bakan Müezzinoğlu, sağlık konusunda siyasi ön yargılara yer olmaması gerektiğini ifade ederek, şunları söyledi:

"Batının 80’li yıllarda başlattığı tütün ile mücadeleye ülkemiz yıllar sonra başlayabildi. Maalesef ABD’deki yasaklar nedeniyle rota değiştiren tütün sektörü yıllarca ülkemizi pazar olarak kuşattı. Şimdi batı ülkeleri, alkolün ve uyuşturucunun pençesinden kurtulmak için ciddi mücadeleler veriyor. Allah'a çok şükür ki biz alkolizmde ve uyuşturucuda, tütünde olduğu gibi değiliz. Gelecek nesillerimizin sağlığı için tütünde, alkolde ve uyuşturucuda tedbirlerimizi yoğun bir şekilde almaya çalışıyoruz."