Mustafa Balkan (Tarih Yazıları)

Mustafa Balkan (Tarih Yazıları)

Eşrefoğlu Camisi bilinçsizse onarılmış

Eşrefoğlu Camisi bilinçsizse onarılmış

  • Eşrefoğlu Camii’nin muhteşem iç kapısındaki Selçuklu çinilerinin yerinden sökülerek çalındığı, yerine boyama tekniğiyle taklit desenler yapıldığı ortaya çıktı. Bu arada kündekâri tekniğindeki minberden ahşap parçaların da söküldüğü belirtiliyor.

 

 

BİLİNÇSİZCE ONARIM VE TEKLİFLER

Selçuk Üniversitesi Müh-Mimarlık Fakültesi, Mimarlık Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Nazım Koçu, “Tarihi Beyşehir Eşrefoğlu Camii’nde Geleneksel Yapı Malzemeleri ve Onarım Çalışmalarının Değerlendirilmesi” başlıklı araştırma makalesinde, ilginç değerlendirmelerde bulunuyor.

“Selçuklu sanatının en önemli ahşap eserlerinden birisi olan Beyşehir Eşrefoğlu Süleyman Bey Camii’nde, geleneksel yapı malzemelerinde yanlış onarımların yapıldığı, anıtsal taç kapısı, eşsiz mihrap ve minberi, üstün ağaç ve çini işçiliğiyle Türk sanat müzesi niteliğinde olan tarihî eserin bilinçsizce restore edildiği görülmüştür.” tesbitinde bulunulan bilimsel makalede, söz konusu eserin “Zengin taş ve çini süslemelerin yanı sıra ahşap destek ve tavan sistemindeki işleme ve nakışlarıyla görenleri büyüleyen eser, sadece Anadolu’nun değil, İslam mimarisinin de nadide örneklerinden birisi” olduğu belirtilerek bize, şu çok düşündürücü bilgiler aktarılıyor: “Şu anki motiflerin eskiyle alakasının olmadığı yerinde yapılan incelemelerle gözlemlenmiştir. Bu çok nadide ahşap eserler, inşaat boyar gibi sentetik boyayla boyanmıştır. Eşrefoğlu Süleyman Bey Camii’nde geleneksel yapı malzemelerindeki onarımların aslına uygun yapılmadığı bu çalışmayla ortaya konmuş, tarihi yapının onarımlarında orijinal durumlarının dikkate alınmadığı, işçilik, malzeme ve uygulama hatalarının olduğu ortaya çıkmıştır. Selçuklu çinilerinin yok olması önlenmeli, duvarlardan sökülen çinilerin yerine yapılan alçı kaplamalar ve boyama teknikleri yerine orijinal çinilere yakın çiniler üretilip onarımları yapılmalıdır. Kapı, pencere ve kündekâri tekniğindeki minberden ahşap parçaların sökülmesi önlenmelidir. Eşrefoğlu Camii’nin altında bulunan kaçış tünellerinin tıkanan bölümleri temizlenmeli, onarımları aslına uygun yapılmalıdır. Onarımlar esnasında, süsleme ve oymacılık konusunda uzman kişiler çalıştırılmalıdır. Orijinal motifler korunmalıdır. Şu anki ahşap üzerine yapılmış olan işlemelerde sentetik ve yağlı boya kullanılmış, asıl detaylar yok edilmiştir. Ahşap üzerine yapılacak olan boyamalarda, ahşabın ve yapı malzemelerinin korunması ile ilgili konularda üniversitelerdeki uzmanlardan yardım alınmalıdır. Ehil olmayan kişilerin yaptığı onarımlar nedeniyle yapının aslına zarar verildiği görülmüştür.

Eşrefoğlu Camii, UNESCO Dünya Mirası G. listesine alınmıştır. Yapılan araştırma ile geleneksel kültür ve sanatlarımızın korunması, gerekli önlemlerin alınması gerektiği sonucuna varılmıştır. Tarihi eserlerdeki geleneksel yapı malzemeleri orijinaline uygun olarak onarılmalı, Eşrefoğlu Camii’nin mimarisi, detayları ve süslemelerinin kalıcılığı sağlanmalı, geleceğe güvenle aktarılmalı ve ülke turizmine kazandırılmalıdır.”

 

EŞEREFOĞLU SÜLEYMAN BEY

Dünyada nadir görülen ahşap mabetler arasında bulunan Eşrefoğlu Camisinin banisi olan Eşrefoğlu Seyfeddin Süleyman Bey, acaba kimdir?

Anadolu Selçuklu Devleti Sultanı III. Gıyaseddin Keyhüsrev döneminde (1264‐1283) Selçuklu hizmetinde uç beyi olarak bulunuyordu. Anadolu Selçukluları tarafından çeşitli hizmetlerine mükâfat olarak kendilerine mâlikâne tarzında yerler verilmiş olan emirlerden Süleyman Bey, zamanla siyasî durumdan faydalanarak merkezle olan bağını koparmak suretiyle Beyşehir bölgesinde Eşrefoğlu Beyliği’ni kurmuştur. Süleyman Bey babasının adına izafeten kurduğu beyliğin sınırlarını merkezleri olan Beyşehir bölgesinden güneyde Seydişehir ve Bozkır’a, kuzeyde ise Doğanhisar ve Şarkîkaraağaç’a kadar genişletmiştir. Ölümünden kısa bir süre önce istiklalini ilân etmiş olan Süleyman Bey, 1302 yılı Ağustos ayında vefat ederek Beyşehir’de yaptırdığı Eşrefoğlu Camii’nin yanındaki türbesine defnedilmiştir. Süleyman Bey’in Mehmet ve Eşref isminde iki oğlu bulunduğu, ölümü ile birlikte büyük oğlu Mehmet’in hükümdar olduğu bilinmektedir. Mevlevî çevrelerle de iyi ilişkiler içerisinde olduğu bilinen Eşrefoğlu Mehmet Bey, 1320 yılından sonra vefat etmiş ve yerine oğlu II. Süleyman geçmiştir. Eşrefoğulları Beyliği, 9 Ekim 1326’da II. Süleyman Bey’in vefatıyla sona ermiştir.


esrefoglu-camii-ic-kapi-girisi-1.jpgic-kapi-ve-calinan-cinilerin-yerine-yapilan-suslemeler..jpg261120121847441891400_3.jpg24.jpg

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa Balkan (Tarih Yazıları) Arşivi
SON YAZILAR