"Fetö'cülere İtaat Etmediğim İçin Sürgüne Gönderildim"

"Fetö'cülere İtaat Etmediğim İçin Sürgüne Gönderildim"
FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi önünde açılan ateş sonucu yaralanan 15 Temmuz gazisi eski polis memuru 41 yaşındaki Daşdemir, itaat etmediği için örgüt mensuplarının iftiralarına maruz kalarak sürgün edildiğini aktardı- Gazi D

KIRŞEHİR (AA) - FERHAT KAYHAN - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi önünde açılan ateş sonucu yaralanan eski polis memuru 41 yaşındaki Murat Daşdemir, örgüt üyelerine itaat etmediği için iftiralarına maruz kalarak sürgün edildiğini belirtti.

Ankara'daki tedavisinin ardından memleketi Kırşehir'de yaşamaya başlayan Daşdemir, AA muhabirine, görev yaptığı dönemde FETÖ yapılanmasıyla mücadele ettiğini, onlara karşı çıktığı için haksızlıklara maruz kaldığını anlattı.

Bu yapının gerçek yüzünü üniversite yıllarında tanıdığını ifade eden Daşdemir, polis olarak görev yaptığı yıllarda aralarına almak istediklerinde hep mesafeli davranarak uzak durmaya gayret ettiğini söyledi.

- "Yaklaşık 5 ay cezaevinde yattım"

Göreve Şanlıurfa'nın Siverek ilçesinde başladığını belirten Daşdemir, buradan Kocaeli Emniyet Müdürlüğü Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğüne, oradan da Ordu'ya sürüldüğünü, Ordu'dayken 2011'de "görevi kötüye kullanma" gerekçesiyle meslekten ihraç edildiğini aktardı.

FETÖ elebaşı ile ilgili olumsuz düşüncelerini yüzlerine karşı söylediği için örgüte yakın isimlerin kendisiyle uğraşmaya başladığını, çok kez haksızlıkla karşılaştığını vurgulayan Daşdemir, şöyle konuştu:

"En son Kocaeli’ye sürgün olarak gittiğimde orada bazı olaylar patlak verdi. Ben de artık sesimi bunlara karşı yükseltmek zorundaydım. 'Şerefli meslek, şerefsizlerin elinde’ diyerek bunlara meydan okudum. Meslek hayatım bu tip insanlarla mücadele ile geçti. En son yaptıkları oyunlar, tuzaklar neticesinde gözümü cezaevinde açtım. Yaklaşık 5 ay cezaevinde yattım. Bu gözdağının başarılı olduğu kanaatine varınca beni tahliye ettiler. Cezaevine girdikten sonra da boş durmadılar. Yayın organlarını, medyalarını kullanarak hakkımda 'Çete lideri yakalandı' başlıkları attırdılar. O da yetmedi, cezaevindeyken bu çetenin mensupları 'Deli Dumrul' diye isim taktılar. Cezaevinden çıktıktan sonra yine bu insanlara biat etmedim. Tekrar beni Ordu’nun Mesudiye ilçesine sürgün gönderdiler. İdari yargılama açısından hiçbir suç unsuru bulamadılar. Kanaatleri beni meslekten ihraç etmekti, öyle de oldu."

- "Kaç defa keyfi gerekçelerle gözaltına aldılar"

Yaklaşık 8 yıllık sürede hakkında bir iddianame bile hazırlayamadıklarını, mahkemeye çıkıp ifade bile veremediğini anlatan Daşdemir, şunları söyledi:

"Polislik mesleğinden atıldıktan sonra yine bu insanlar boş durmadı. Birçok iş müracaatında bulundum. Girdiğim işlerde de ya zabıtaları ya vergi denetmenleri ya da polisleri tarafından taciz edildim. Kaç defa keyfi gerekçelerle gözaltına aldılar. Hayatımı mahvettiler, attıkları iftiralar ve dedikodulardan dolayı memleketim Kırşehir’e bile gidemedim. Memleket hasretiyle yandım, tutuştum. Allah bana 15 Temmuz'da gazilik unvanını, onlara da cezaevine girme zilletini verdi."

15 Temmuz gazisi Daşdemir, Ankara'nın Gölbaşı ilçesindeki evindeyken darbe girişimini televizyondan öğrendiğini dile getirerek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısıyla sokağa çıktığını ve Cumhurbaşkanlığı Külliyesi önünde darbecilerin açtığı ateşle yaralandığını anlattı.

FETÖ'nü darbe girişiminin Türkiye'yi işgal girişimi olduğuna ancak milletin buna izin vermediğine işaret eden Daşdemir, şunları kaydetti:

"Külliye'ye doğru giderken, Jandarma Genel Komutanlığının önünde dört zırhlı araç önümüzü kesti. Bu zırhlı araçların üzerine doğru giderken, oradaki asker demiyorum teröristler, üzerimizi ateş açtı. Arkadaşlar zincir oluşturdu ve ben bu zincirin içerisinden çıkıp en arkadaki zırhlı aracın yanına geçip oradaki teröristten silahını vermesini istedim. Bu sırada tepemize ateş açıldı. Yaklaşık 6 yerimden vurulduğumu hatırlıyorum. Vücudumun çeşitli yerlerinden yara aldım. Vurulduktan sonra orada her an Azrail'i beklerken, son nefesimi vermeye hazırlıyordum kendimi, kelimeişehadet getirdim. Bayıldıktan sonra gözlerimi açtığımda sürüklenerek giderken yerde vücudu parçalanmış şehitlerimizi gördüm, onların ve zırhlı araçların arasından yaklaşık 50 metre kadar gidebildim, daha sonra kendimi bıraktım. Hiç kimse yoktu etrafımda, ben ve şehitlerimiz vardı sadece. O esnada Allah’ın lütfu, bir araç geçiyordu, araç beni aldı ve en yakın hastaneye götürdü. Hastanede uzun süre tedavi altında hayata tutundum."

FETÖ üyelerinin halen bir beklenti içinde olduğunu düşündüğünü dile getiren Daşdemir, "Bunlar bağlı olduğu üstlerinden talimat alıyorlar. Kesinlikle bu zihniyetin umudunu kaybetmediğini düşünüyorum. Halen bir beklenti içerisindeler. 28 Şubat öncesinden beri bunları bilir ve tanırım. Talimat doğrultusunda hareket ederler. Bu yapıdan bir itiraf beklenmesi kesinlikle yanlış olur." dedi.

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.