FETÖ'nün Medya Ayağına "Darbe Teşebbüsü" Davası

FETÖ'nün Medya Ayağına "Darbe Teşebbüsü" Davası
Tutuklu sanık Abdullah Kılıç, savunmasında, FETÖ'ye iltisakı nedeniyle kapatılan Meydan gazetesindeki köşesinde "Cemaat" ve "fuat avni" ile ilgili yazılarının ardından önce haftalık yazı sayısının düşürüldüğünü, daha sonra da işten çıkarıldığını öne sürer

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) medya yapılanmasının "darbeye teşebbüs" davasının sanıklarından Abdullah Kılıç, FETÖ'ye iltisakı nedeniyle kapatılan Meydan gazetesindeki köşesinde ''Cemaat'' ve ''fuat avni'' ile ilgili yazılarının ardından haftalık yazı sayısının düşürüldüğünü, sonra da işten çıkarıldığını savundu.

İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşma, tutuklu sanıkların savunmasının alınmasıyla devam ediyor.

Savunma yapan tutuklu sanık Cihan Acar, hakkındaki iddiaları kabul etmeyerek tamamen gazetecilik faaliyeti yaptığını öne sürerek, tahliyesini istedi.

Gözaltına alınmadan başlayarak cezaevinde yaşadığı süreci anlatan sanık Acar, ''Özellikle üyelikten yargılandığım davada tahliye olduğuma sevinirken cezaevinden çıkmadan tekrar gözaltına alınmam benden çok ailemi yıprattı. Beni almaya gelen ailem yıkıldı. O gece yargılanan ben değildim, ailemdi. Bunları ajitasyon olsun diye anlatmıyorum. Tahliye kararı, dosyadaki delillere göre mi yoksa toplumdaki infiale göre mi veriliyor?" diye sordu.

FETÖ'ye iltisakına ilişkin konuşan sanık Acar, hayatı boyunca herhangi bir illegal bir örgüte üye olmadığını iddia ederek, "Bırakın örgütün sözde abi, imam dedikleri bir kişinin söylediklerini dikkate almam mümkün değildir. Hayatım boyunca sadece ve sadece ailemi dikkate almış, onları dinlemişimdir." dedi.

Ortada bir suçlama bulunduğunu ancak içinin boş olduğunu iddia eden sanık Acar, iddianamede yer alan suçlamaların tamamen yaptığı işle ilgili olduğunu, ayrıca konuştuğu bazı kişilerin örgütün üst düzeyinde yönetici olduğunu bilmediğini, tamamen haber amacıyla görüştüğünü savundu.

Darbe girişimini lanetlediğini ve darbecilere karşı durduğunu ancak "darbe" suçundan tutuklandığını anlatan Acar, "Tutuklanmama gerekçe olan delilleri karartma ihtimalim yok çünkü deliller toplanmış. Tanıklara baskı kurma ihtimalim yok çünkü aleyhime tanık yok. Kaçma şüphem de yok ailemden başka hiçbir yere gidemem. Gitsem de aylardır bana hasret olan annem izin vermez." diye konuştu.

İddianamede yer alan iddialara yanıt veren Acar, FETÖ'nün eylemlerine haber amacıyla gittiğini ifade ederek, "Babam 'Gazetecilik tehlikeli, devlet memuru ol.' demişti. Ama babamı ve ailemi dinlemedim. Bu mesleği sevdiğim için seçtim." ifadesini kullandı.

- Sanığın ifadesindeki tutarsızlık

Tutuklu sanık Abdullah Kılıç da hakkındaki iddiaları kabul etmeyerek, 15 Temmuz darbe girişimini gerçekleştiren FETÖ'yü hem darbe girişimi günü hem bugün tekrar lanetlediğini dile getirerek, darbe girişimi öncesinde de paralel yapı olarak bahsedilen bu örgüte ilişkin yazılar kaleme aldığını söyledi.

FETÖ'ye iltisakı nedeniyle KHK ile kapatılan Meydan gazetesinde yazarlık yaptığı için suçlandığını anlatan sanık Kılıç, köşesinde "Cemaat" ve "fuat avni" ile ilgili yazılarının ardından önce haftalık yazı sayısının düşürüldüğünü, daha sonra da işten çıkarıldığını savundu.

İddianamede 2014 yılından itibaren Bank Asya'daki hesabına para yatırdığı belirtilen sanık Kılıç, ''2014 yılında iki kez para yatırdım. İkisi de kızımın okuduğu kolejin taksitine aittir. Şayet örgütsel bir tavrım olsaydı diğer bankada hesabımda bulunan 180 bin lirayı Bank Asya'ya yatırırdım." dedi.

İddianamede, kendisinin doğrudan örgütün üst düzey yöneticileriyle görüşmediği, bir halka yapılarak iletişim kurduğunun belirtildiğini anlatan Kılıç, ''Örgütün yöneticisi biriyle görüşmüş, o da biriyle görüşmüş. En son görüşülen kişiyle de ben görüşmüşüm. Böyle bir suçlama mantıksız. 25 yıllık gazeteciyim her meşrepten insan ile meslek gereği görüşüyorum. Ayrıca benim telefon görüşmelerim 2006 yılından itibaren başlatılmış. 2013'den beri değil. Burada ya bir hata ya da bana karşı bir kasıt olduğu kesin." ifadesini kullandı.

Sanık Kılıç, darbe girişimi gecesi saat 23.00'ten 07.00'ye kadar 30'u aşkın tweet attığını ve darbeye karşı geldiğini savunarak, şunları söyledi:

"Şayet darbeci olsam sabaha kadar bekler pozisyon alırdım. Ama daha ilk saatlerinde darbeyi lanetlemeye başladım. Meslek hayatım boyunca sınav hazırlığına ilişkin sayısız haber yaptım. 2013'ten itibaren paralel yapıyla ilgili yazılar yazdım. 'Cemaat denilen olgunun askeri, polisi, hakimi ve savcısı olmaz.' yazdım. Kimileri darbe girişimi sırasında beklerken ben ufacık bir tereddüdüm bile olmadan dışarı çıktım. Ancak ne garip ki evde bekleyenler dışarıda, ben tutukluyum.''

Duruşma sanıkların savunmasının alınmasıyla devam ediyor.

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.