"Fiziki müdahaleye uğradım, tehdit edildim"

"Fiziki müdahaleye uğradım, tehdit edildim"
Genelkurmay Başkanlığı Muhabere, Elektronik ve Bilgi Sistemleri Başkanı Korgeneral Tarçın, "Fiziki müdahaleye uğradım, tehdit edildim, hakarete maruz kaldım. Tüm bunlardan dolayı şikayetçiyim." dedi.

Genelkurmay Başkanlığı Muhabere, Elektronik ve Bilgi Sistemleri BaşkanıKorgeneral Uğur Tarçın, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturma kapsamında mağdur sıfatıyla verdiği ifadede, darbe girişiminin yapıldığı 15 Temmuz saat 14.00'te Teröristle Mücadele Harekat toplantısına katıldığını, toplantının saat 19.00'da bittiğini, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar ve Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Yaşar Güler'in karargahta çalıştığını öğrenince kendisinin de odasında çalışmayı sürdürdüğünü söyledi.

Tarçın, saat 21.20 sıralarında eli silahlı komando kıyafetli 3 kişinin odasına girdiğini, kendisini yere yatırarak, ellerini arkadan bağladıklarını bildirdi.

"Teker kişi halinde odalara koyarak, kilitlediler"

Emir Astsubayı Başçavuş Halil Göncü ile piyade er Mehmet Coşkun'u da derdest ederek, odaya soktuklarını belirten Tarçın, yaşadıkları o anları şöyle anlattı:

"Yerde yatarken aralarında haberleştiler. Bir süre sonra gözlerimizi bezle bağlayarak bizi bahçeye çıkardılar. Basamaklarda, sonradan getirilen kişinin bana bağlı daire başkanım Tuğgeneral Göksel Sevindik olduğunu anladım. Karargahın bahçesinden bir odaya götürülürken çatışma seslerini duydum. Yere yatırdılar, sürüklediler. Kolumda, ayağımda morluklar oluştu. Bulunduğum yerin proje dairesi olduğunu tahmin ettim. Ellerimi arkadan plastik kelepçeyle bağladılar. Sert komutlarla konuşmamamızı istediler. Daha sonra uçak sesleri duydum. İçlerinden biri sıkıyönetim ilan edildiğini, Boğaz Köprüsü'nün ele geçirildiğini, herkesin sırayla alındığını, bizlerin de hesap vereceğini söyledi. O zaman bir darbe girişimi olduğunu anladım. Aralarında telsizle haberleştikten sonra, bizi tek sıra halinde dışarıya çıkardılar. Helikopterler uçuyordu. Karargah bahçesine inen bir helikoptere bindirdiler. Bir helikopter pilotu olarak nereye gittiğimizi anlamaya çalıştım. 15 dakika sonra yere indik. Bekleyen bir araca bindirildik ve bir binaya götürüldük. Bu sırada jet uçaklarının iniş ve kalkış yaptığını duyuyordum. Bu nedenle bulunduğumuz yerin Akıncı Üssü olduğunu tahmin ettim. Teker kişi halinde odalara koyarak, kilitlediler."

Sabaha kadar bu odada kaldığını belirten Tarçın, kendilerine sudan başka hiçbir şey verilmediğini söyledi.

"Uzlaşmak istemiyorum"

Sabah saatlerinde bomba seslerini duyduğunda kendilerini kurtarmaya geldiklerini anladıklarını ifade eden Tarçın, saat 17.00'ye kadar uçak ve çatışma seslerinin devam ettiğini, ardından bir subayın "Kurtuldunuz, geçmiş olsun" diyerek ellerini ve ayaklarını çözdüğünü anlattı.

Astsubayı Halil Göncü'nün de yanına gelerek kendisine yardım ettiğini belirten Tarçın, "Dışarı çıktım, koridorda Hava Kuvvetleri Komutanı olmak üzere diğer üst rütbeli generalleri gördüm. Sınıf arkadaşım, Ankara Garnizon Komutanı Metin Gürak'ı da gördüm. Bahçeye çıktığımda Genelkurmay 2. Başkanı Yaşar Güler de oradaydı. Herkes, birbirine 'geçmiş olsun' dedi, birbirini tebrik etti." diye konuştu.

Tarçın, üsten araçlarla TAI'ye geldiklerini anlatarak, burada Daire Başkanı Tuğgeneral Göksel Sevindik, Basın Daire Başkanı Ertuğrul Özkürkçü, Genelkurmay Lojistik Başkanı Korgeneral Fikret Erbilgin ve bazı havacı generallerin de bulunduğunu söyledi.

Buradan kendilerine tahsis edilen bir araçla Ankara'ya doğru hareket ettiklerini belirten Tarçın, Genelkurmay Başkanlığına gitmek istediklerini, ancak buraya giriş, çıkış izni olmadığını, Genelkurmay 2. Başkanı Güler'in Hava Kuvvetleri Komutanlığına gittiğini öğrendikten sonra oraya gittiklerini anlattı. Tarçın, Hava Kuvvetleri Komutanlığına gittiklerinde Güler'in buradan ayrıldığını öğrendiklerini belirtti.

Tarçın, Lojistik Başkanı Tevfik Erbilgin'in, kendisi zannedilerek derdest edildiğini ve bu işlemi yapanların "Uğur Tarçın'ı aldık" diyerek telefonla bir yerlere rapor ettiklerini Erbilgin'den öğrendiğini söyledi.

Hava Kuvvetlerinde bir süre kaldıktan sonra eve giderek vücudunda oluşan yaraları kendi imkanlarıyla tedavi ettiğini anlatan Tarçın, "Fiziki müdahaleye uğradım, tehdit edildim, hakarete maruz kaldım. Başkalarına da aynı şekilde davrandılar. Bu sırada rahatsızlananlar bile oldu. Tüm bunlardan dolayı şikayetçiyim, uzlaşmak istemiyorum. Bu kişilerin en ağır şekilde cezalandırılmasını talep ediyorum." diye konuştu.

Uğur Tarçın, savcılığa aldığı doktor raporunu da sundu.

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.