"Forum İstanbul 2016"

İSTANBUL (AA) - Forum İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Canevi, "2023'e 7 yıl kala görüyoruz ki hala önümüzde ciddi fırsat pencereleri var ve bize yeni bir rekabetçi ivme kazandırabilir" dedi.

"Forum İstanbul 2016"nın açılışında konuşan Canevi, bu yıla tüm dünyada bir huzursuzluk duygusu ile girildiğini belirterek, bu duygunun küresel düzeyde ve yaygın olmasının pek de sık görülen bir durum olmadığını kaydetti.

Canevi, birinci dünya, ikinci dünya, güney, kuzey ayrımlarının artık bittiğini ifade ederek, bundan sonra dijital çağa uyanlar ve dijital çağı ıskalayanlar gibi bir ayrımın olduğunu söyledi.

Küresel krizin düşük büyüme ya da büyüyememe, düşük, hatta negatif faiz cazibesine dayalı aşırı borçluluk, her düzeyde kredibilite ve güven erozyonunu miras olarak bıraktığını anlatan Canevi, şunları dile getirdi:

"2023'e 7 yıl kala görüyoruz ki hala önümüzde ciddi fırsat pencereleri var ve bize yeni bir rekabetçi ivme kazandırabilir. Sürdürülebilirliğin sigortası olan ‘Bağımsız kurum ve kuruluşları’ ile birlikte ileri demokrasi ve yatırım dostu, fiziki ve hukuki altyapının onarılması tereddütsüz birinci önceliğimiz olmalıdır. 2040’lı yıllara kadar hala açık olan ‘demografik bonus’ denilen genç nüfus avantajı eğitim ve kadının ekonomiye kazandırılması politikaları ile eş zamanlı yönetilebilirse, kesin güçlü bir sıçrama tahtası olabilir.

2020’ye kadar ‘Geniş Bant-Broad Band’a geçiş yapılabilirse 4,5G ile içinde girdiğimiz IT Devriminin 'çoğaltan' etkisinden hala yararlanabiliriz. Sanayide ve ihracatta Ar-Ge, inovasyon, katma değer ve verimliliği artırarak ve Endüstri 4.0 sürecini ciddiye alarak rekabet gücümüzün hamle yapmasını hala sağlayabiliriz. Büyüme sorunu çeken sanayileşmiş ülkelere doğru başlayan M&A kervanının peşine akıllı teşviklerle takılmalıyız. Tüm bunları yaparken kamu ve özel ortak akıl buluşmasını sağlayarak, insanımızın girişimci ve rekabetçi DNA’sını mobilize ederek geleceği kurma ve yeniden konumlanma yarışındaki Türkiyemizin dönüşüm hızına yeni bir ivme verme şansımız hala vardır."

Canevi, bilginin son kullanma tarihinin yani geçerlilik süresinin giderek öne çekildiğini ve zamanında kullanılıp, değerlendirilmeyen bilginin katma değerinin ya azaldığını ya da sıfırlandığını vurguladı.

Şekerbank Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Basri Göktan ise dünyada artık global bir ekonominin bulunduğunu belirterek, bir ülkedeki değişimin diğerini etkilediğini kaydetti.

Göktan, dünyanın bir geçiş sürecinden geçtiğini ifade ederek, "Gelişmekte olan ülkeler için zorlu geçmesi beklenen önümüzdeki dönemde, Türkiye olarak yeniden konumlanmanın ve her fırsatta rekabetsel avantajlarımızı daha çok öne çıkartmanın önemli olduğunu belirtmek istiyorum. İç tasarruf ve sermaye birikiminin az olduğu ülkemizde tabana yayılan tasarrufun desteklenmesi, kaynak yapısının çeşitlendirilmesi çok önemli. BES'in zorunlu hale getirilmesiyle ilgili bir çalışma var. Bu konunun çok önemli olduğunu ve toplumu zorunlu tasarrufa yönlendireceğini düşünüyorum, önemsiyorum ve bir an önce uygulamaya geçmesini bekliyorum." şeklinde konuştu.

Üretime yönelik kredilerde, KOBİ'lerin finansmanına öncelik verilmesinin sürdürülebilir potansiyel büyüme hızına ulaşmada vazgeçilmez hususlardan olduğunu aktaran Göktan, "Ekonomik hayatın bel kemiği olan bankacılık sektörünün yüklerinin de bu yönde azaltılmasında önem vardır. Böylelikle sektörün kredi verme iştahı bir hayli artacaktır." dedi.

Doğuş Holding Yönetim Kurulu üyesi ve Doğuş Otomotiv Yönetim Kurulu Başkanı Aclan Acar da dünyanın ekonomik durgunluğu bir türlü aşamadığına dikkati çekti.

Bilgi sistemlerini daha geniş boyuta taşıyabilecek 4,5G'nin Türkiye ve alt yapı yatırımları açısından büyük önem taşıdığını belirten Acar, "Eğitim sistemimizle teknoloji, mühendislik, matematik ve fen bilimleri gibi konularda genç kuşakları yetiştirmemiz lazım" diye konuştu.

Acar, Türkiye ekonomisi için de sanayinin, üretimin, ihracatın, hizmet sektörünün önemini vurgulayarak, çağın gerektirdiği dijitalleşme olgusunun bir an önce hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi. Aclan Acar, Türkiye'nin gelecek süreçte her daim farkı biraz daha kapatarak özellikle gelişmiş Batılı sistem ve ekonomilere yaklaşacağına inandığını ifade etti.

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi de Avrupa Birliği (AB) Komisyonunun Türkiye'ye vize serbestisi getirilmesi konusunda verdiği tavsiyeye değinerek, TİM olarak bunu çok önemsediklerini ve ilişkilerin güçleneceğini belirterek, "Vize önümüzdeki en büyük engellerden biriydi. Mallarımız serbest dolaşabildiği halde Türk vatandaşları, iş adamları rahatça gidip gelemiyordu. İhracatımızın önündeki engellerin bir kısmı ortadan kalkmış olacak." şeklinde konuştu.