Garip'e dair beş tanıklık

Garip'e dair beş tanıklık
Önceki gün trafik kazasında vefat eden Garip lakaplı yaşlı sokak adamına dair beş tanıklık...

1

Adı Mehmet Keleş. Aslen Tunceli Hozatlıdır. Odtü Fizik bölümünde okuduğu söylenmiştir. 80 öncesi dönemde Konya Akşehirli olan bu dönemde idamla yargılanan spiker Ali Kırca ile birlikte aşırı sol örgütlerin içerisinde yer almıştır. Bir dönem işkence görmüş daha sonra saf ayağına yatarak kendisini muhtemel tehlikelerden uzak tutmayı başarmıştır. Belki de bu şekilde geçmişini gizlemede başarılı olmuştur.

İddia edildiği gibi meczup ya da deli değil aksine bir kibir abidesidir. Bu enayi Konyalılar da olmasa deyip arkasına da usturuplu küfürleri döşeyerek söven birisidir. Kadınları ve kızları fiziki olarak taciz edecek uluorta küfredebilecek kadar da edepsizdir.

Bilinen varlıklarından sadece birisi Konya'da 8 katlı apartman idi. Banka hesabında bir milyonun üzerinde nakit parası vardır. Üzerindeki yırtık pislik içerisindeki kumaş parçalarına ağzını burnunu siler millete şifa olur kaynatın suyunu için diye satardı.

Tramvay otobüs bilet yerine Toto loto kâğıtlarını keser akşam karanlığında satardı. Ya da biletleri karaborsada gişeler kapandığında fahiş fiyata satardı.

Otogar civarında gözüne kestirdiği kişilerden yola gideceğinden başına kaza veya bela gelmemesi için para vermesini isterdi. Vermek istemeyenden de mutlaka birşev vermesini, tesbih, gibi çakmak gibi çok değerli olmasa de birşeyler vermesini talep ederdi.

Kayalı parkta sabah erken vakitte bilet gişeleri açık olmadığı için 1.5 katına bilet satardı. Milletten tek tek topladığı sigaraları pakete koyup ucuza satardı. (Selami Taştan)

2

Garip Poşetli Dede

 

I

Poşetli der onu gören,

Bilmezler ki kat kat kefen.

Konya sensiz şimdi garip...

Bilemedim doğrusu sen mi,

yoksa insanlar mı bir garip...

II

Şehrin abdalları

dökülür bir bir,

Söyle Yâ Pîr-i Garip,

Aptalları nicedir?

 

Ahmet Gökçen

3

Son bir iki gündür poşetçi dedemi düşünüyordum. Meğer evvelsi gün bir trafik kazasında vefat etmiş...

 

Konyada öğrencilik yıllarımda delimidir - velimidir diye ilgimizi çekerdi. Ben arada bir konuşurdum. Odtü kimya mezunu olduğu iddiası vardı. Kendisine sormuştum doğrulamıştı. Hatta kütahya emniyet müdürünün arkadaşı olduğunu söyledi, selam gönderdi. Tabii ben gitmedim. O zamanlar tırsardım emniyetten..

 

Poşetçi dede ben mezun olup giderken her zaman olduğu gibi bir kavşakta arabalara bir şeyler derken, ben dede ben artık konyadan gidiyorum diye seslenmiştim, güle güle diyerek bizi uğurlamış, arkamızdan el sallamıştı...

 

Allah rahmet eylesin konyanın bekçisi.

(Aliye Özkul)

4

O gerçek bir yol hikayesinin sahibiydi. Yol onu değil de sanki o yolları taşıyordu… Konya’da “Poşetli Dede” diye anılan bu yaşlı adamın yaşam mekanı otobüs durakları, başının üstündeki çatı da belediye otobüsleriydi…

 

Bu sabah bir sosyal medya paylaşımıyla öğrendim, yaşamının geçtiği otobüslerden biri sebep olmuş vefatına da… Konyalı arkadaşların her biri başka bir hikaye anlatırdı bana onunla ilgili. aslında atom mühendisiymiş, çok önemli bir proje üzerinde çalışırken aklını kaybetmiş. Başka bir efsaneye göre kimya mühendisiymiş, gördüğü işkencelerden sonra bu hale gelmiş…

 

Bir kocaman sonbahar ve kış her gün ben dershaneye giderken o da ısınmak için bindiğim otobüste olmuştu. Kayalıpark, Alaaddin Tepesi durakları, Mevlana Müzesi’nin önü onun eviydi. Korkardım halinden, aniden bağırmaya başlardı, birkaç kez ağladığını görmüştüm. Para isterdi ama herkesten değil. Neye göre seçerdi kim bilir?

 

Esnafın, duraklarda bekleyen öğrencilerin arasında doyup, bilet vermeden bindiği otobüslerde ısınan bu adamın hem itilmiş hem de sahiplenilmiş görüntüsü üzerine çok düşünmüştüm…

 

Konya’nın Poşetli Dedesi, kent ve Konya üzerine düşünmeme sebep olan insandır. Teknolojik imkanları, geniş yolları, turist akını filan denilerek büyüklüğüne yapılan tüm atıflar Poşetli Dede’yle kentte var olan ruh atlanarak okunamaz diye düşünüyorum. Bir kaç yüz kişinin yaşadığı o hayat bilgisi kitaplarında anlatılan köylerde, insanların merhametleriyle yaşama alanı bulan meczupların, 2 milyonu aşan nüfusuyla “Büyük Şehir” sayılan bir kente düşmüş yansıması…

 

Bu gün vefatını duyunca Konya bir parçasını kaybetmiş gibi hissetmemin sebebi de bu… (Fatma Türkkol)

5

bugün yolda poşetli dede'yi gördüm. kayalı parkın karşısındaki otobüs duraklarının orda. biraz hızlı yürüyüp önüne geçerek biraz ilerisinde durup onu izledim. para ver diyerek durakta duran bi adama yaklaştı. adam da parayı verdi. kafasını kaldırmadan yere bakarak bana doğru gelmeye başladı. tam para ver diyecekken daha lafı tam bitmeden kafasını kaldırıp beni şöyle bi süzdü. sonra hiç bişey demeden geri dönüp gitti. tam o sırada gelen bi otobüse bindi. ulan bu benden betermiş diye düşündü herhalde benim için. bu adamın hikayesini çok merak ediyorum. sanırım herkese aşağı yukarı aynı şeyi anlatıyor ama hakkında birbirinden alakasız bi ton şey söylüyorlar. cesaret edebilirsem bi gün kendisiyle uzun uzadıya konuşmayı düşünüyorum. (18 Ocak 2013 Cuma bir blog yazısı)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum