Geleceği doğru okumak gerekiyor

ULAŞ İNBAŞI'NIN RÖPORTAJI

Arif Doğru, iş dünyasının genç isimlerinden biri. 40 yıl önce temelleri atılan Doğrupen’de bayrağı babasından devralmış. Eğitimini yüksek lisans düzeyinde tamamlamış olsa dahi, babasının yanında çıraklıktan bugünlere kadar gelmiş ve o günlerin eğitimine de katkısı olduğunu söylüyor. Doğru, sadece işiyle değil, spor ve siyasetle bezenmiş yaşantısında başkaları içinde bir şeyler yapabilmek istediğini anlattı.  Doğru, iş dünyasında sürekliliğinin bugünü ve geleceği doğru okumaktan geçtiğini söyledi.

Arif Doğru kimdir, tanıyabilir miyiz?

-1979 Konya doğumlu, 3 çocuk babasıyım. Anadolu Üniversitesi İşletme Bölümü’nü bitirdim. Selçuk Üniversitesi’nde de Halkla İlişkiler Bölümü’nde yüksek lisansımı tamamladım. Siyasal İletişim ve Propaganda konusunda tez yazdım. Küçük yaştan beri üretim ya da ticaretin içinde olmak istiyordum. Okurken dahi memuriyet ya da bir başkasının işinde çalışarak, maaşlı bir eleman olmak istemedim. Belki esnaf çocuğu olduğum için böyle ama kendimi bildim bileli üretimde olmak isteyen bir kişiyim.

Doğrupen ne zamandan beri var?

-Babam Mehmet Ali Doğru 1978 yılında buranın temellerini attı. İlk önce demir doğramayla sektöre adım atıyor. Daha sonra 1988 yılında alüminyum doğramaya geçiyor. 1994’te PVC doğrama ve sonrasında cam balkon sektörlerine giriyor. Kullandığımız markaların bölge distribütörlüğünü alıp, büyüyerek yoluna devam etti. Ufak çaplı inşaat işlerimiz de oldu.

Burası sizin kardeşiniz gibi o zaman, beraber hayata gelmişsiniz?

-Evet, biraz öyle oldu diyebiliriz.

GELECEĞİ DOĞRU OKUMAK GEREKİYOR

Sektörün yenilenmesiyle beraber siz de gelişmişsiniz, yanılıyor muyum?

-Esnaf ya da üreticinin olmazsa olmazıdır bu. Günü ve geleceği doğru okuyabilmek şart. En azından kendi sektörünüzde bunu yapabilmek zorundasınız. Bunu yapamazsanız, piyasa size hiç acımaz; bir anda silinir gidersiniz.

Genelde aileden gelen işlerde ebeveynler, çocukları da küçük yaşta işyerine alıştırırlar. Sizde de böyle bir durum söz konusu mu? Babanız sizi de işyerinde çalıştırdı mı?

-Evet, çalıştım. Aslında bunun işin doğrusu olduğunu da sonradan kavradım. Öğrenci iken okuldan sonra işyerine gelir çalışırdım. Arkadaşlarım, eğlenirdi, gezerdi. Ben de bu duruma biraz içerlerdim, bazen babama hayıflandığım da olurdu. Ama ilerleyen zamanlar bana bunun ne kadar doğru bir hareket olduğunu gösterdi. Selçuk Üniversitesi’nde yüksek lisans yaparken, ekonomiyle, pazarlamayla ilgili derslerde bir bakıyordum, bana anlatılanları ben zaten yaşamışım, biliyorum. Farkında olmadan derste anlatılanları iş yaşamında öğrenmişim. Şu andaki donanımlarımın çoğunu gezme tozmayla harcayacağım zamanda edinmişim. O zamanın okulu olan baba ocağında bütün altyapıyı aldım.

GÖLGESİ YETER

Şu anda işe zaman ayırabiliyor mu babanız? Emekli oldu mu babanız?

-Babam şu anda AK Parti il yönetiminde. Kendini daha çok vatandaşlarımıza hizmet edebilmeye adadı. Ama bir baş danışman gibi rutin ziyaretleri olur, önemli konularda mutlaka babama danışırım. Halen en önemli yol göstericimdir. Bizim için gölgesi başımızda dursa yeter.

Doğrupen olarak şu anda ne yapıyoruz?

-İlk çıkış noktamız demir doğramayı belki baba mesleği olmasından dolayı belki de ahde vefadan dolayı devam ettiriyoruz. Alüminyum doğrama işini de sürdürüyoruz. Ama iddialı olduğumuz iş PVC kapı pencere sistemleri. Kullandığımız ADOPEN’in Technowin markasının İç Anadolu Bölge distribütörlüğünü yapıyoruz. Konya, Karaman ve Aksaray’da bayilerimiz var. Profil satışı, hazır doğrama, uygulamalı montajlı işlerde de faaliyet gösteriyoruz.

SEZON YAKLAŞIYOR

Proje bazlı işler de alıyorsunuz sanırım?

-Yapı ve inşaat firmalarından uygulamalı işler de alıyoruz ve bitirdiğimiz çok sayıda iş var.

Sektörünüz doğrudan inşaat ile ilgili bir sektör. 2015 yılı nasıl geçti? 2016 için öngörüleriniz neler?

-Geçen yıl ilk 6 aydaki durgunluk daha sonraki dönemde yerini ciddi bir hareketliliğe bıraktı. Bu sene terör faktörü var. Her ne kadar Konya iş kapasitesi anlamında çok büyük olsa da ister istemez etkileniyorsunuz. Bununla birlikte sezon kıpırdanmalarıyla beraber sektör rayına oturacaktır. Ramazan’dan önce biraz hareketlilik olur. Daha sonrasında ise sezonun da girmesiyle hareketlilik artar diye düşünüyorum.

40 YILIN EMEĞİ VAR

Size göre sektörde Doğrupen neden tercih edilmeli?

-Bazen bir cümle, kitaplar dolusu anlatımı tek başına ifade eder. Biz de diyoruz ki Doğrupen 40 yıllık firma. Bunu müşterilerimize verdiğimiz tekliflerde, iş görüşmelerimizde mutlaka deklare ediyoruz. 40 yılın referansı çok önemlidir. Belki Türkiye’de henüz bu oturmadı ama Avrupa’da bir iş verilirken, işi yüklenecek firmanın geçmişi, kaç yıllık olduğu önem arz ediyor. Biz diyoruz ki, 40 yıldır hizmet verdik. Kurulumundan satışına, kalitesinden satış sonrası servisine doğru işler yapmışız ki 40 yıl ayakta kalabilmişiz.

Burada iş biraz tüketicide bitiyor yani?

-Aynen öyle. Doğru tüketim önemli bir şeydir. Biz ülke olarak tüketimdeki kaliteden farklı şeyler anlıyoruz. 2 bin 3 bin liralık telefonları, bin 2 bin liralık takım elbiseleri almayı seviyoruz ama ihtiyacımız olan ürünlerde, daha ucuzunu almak için uğraşıyoruz. Yanlış bir tüketim anlayışımız var.

Gösterişi mi seviyoruz?

-En basit tabiriyle gösterişi seviyoruz. Gösteriş ihtiyaçlarımızın önüne geçiyor.

HESAP EDİLEBİLİR BİR BÜYÜME

Doğrupen olarak yakın ve uzak vadedeki planlarınız neler?

-Sadece Doğrupen nezdinde değil, firmalar büyümeli. Devlet politikalarıyla da büyüme teşvik edilmeli. Doğrupen ya da herhangi bir firma yerinde sayarsa bu ülkenin de yerinde sayması anlamına gelir. Firma olarak, sağlıklı ve hesap edilebilir bir büyümeyi şiar edindik. Büyüme konusunda da hem iş olarak hem istihdam olarak her sene büyümeyi hedefliyoruz.

Kendi sektörünüzde mi büyümeyi hedefliyorsunuz?

-Evet.

Nihai tüketici için kendi işinizle ilgili hangi ipuçlarını verebilirsiniz?

-İlk önce kaliteli markalar kullansınlar. Kaliteli markaların ürünleri birbirine yakındır. İşin önemli kısmı terli diye nitelendirdiğimiz bir üreticilere kalmış oluyor. Bu noktada da düzgün bir ustalık tercih edilsin. Bununla beraber satış sonrasındaki hizmet fark yaratan bir durumdur. İşin kısası sektörde söz sahibi olmuş, yıllarını bu işe vermiş firmaları tercih etsinler.

Konya kışı sert olan bir şehir. Konya ya da bölge özelinde önerebileceğiniz bir model var mı?

-70’lik seri dediğimiz seri Konya için kullanılabilecek ideal üründür. Elbette iş sadece PVC ile bitmiyor. Kesinlikle doğru cam kullanmak da gerekiyor. 70’lik PVC ile sinerji ısıcam kullanılırsa en doğru sonuca ulaşabilirsiniz.

SPOR VE SİYASET

Arif Doğru’nun hayatı hep mi işte geçer?

-Sosyal hayatta da olmaya çalışıyorum. Spor ve siyaset ilgi alanlarım içine giriyor. Konya Fenerbahçeliler Derneği’nde bir dönem yöneticilik yaptım. Yine 1907 Spor Kulübü’nde başkan vekilliği yaptım. MÜSİAD üyesiyim. MÜSİAD’da da aktif olmaya çalışıyorum. İş stresini atma noktasında ve faydalı olabilmek adına uğraşlarım oluyor.

Kendinize zaman ayırabiliyor musunuz? Boş zamanlarınızda ne yaparsınız?

-Boş zamanlarımın tamamı bana ait değil. Her evli erkek gibi, iş dışındaki hayatımın önemli bölümü eşim ve çocuklarıma ait. Onlarla vakit geçirmeye özen gösteriyorum. Bu konuda elimden gelen hassasiyeti göstermeye çalışıyorum. Onlar bizim yarınımız. Çocuklarımın büyüdüğünü görmek bana mutluluk veriyor. Bana kalan kısımda da seyahat etmeyi ve nargile içmeyi seviyorum.

YENİDEN KÜBA

Gezilerinizde sizi etkileyen bir yer var mı?

-Yurtdışında 8-9 ülkeyi gezdim. Bu ülkeler arasında beni en çok etkileyen Küba oldu. Mistik bir ülke. Bakir kalabilmiş nadir ülkelerden biri. Tekrar görmek istiyorum ama en büyük sorun jet lag olmak. Öyle böyle değil. Kendinize gelemiyorsunuz. Yine de Küba’yı tekrar görmek ve gezmek isterim.

Zaman ayırdığınız için teşekkür ederim.

-Ben teşekkür ederim.