"Gençlik ve Şehadet Konferansı"

UŞAK (AA) - Uşak Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sait Çelik, Mavi Marmara olayı karşısında o zamana kadar eğitim gönüllüsü olarak bilinen hareketin başından, siyonist rejim yanlısı, katliamı haklı gören açıklamalar geldiğini ifade ederek, "Şehitlerimizin kanları, küresel güçlerin besleyip büyüttüğü bir casusluk şebekesinin farkına varılmasına vesile oldu" dedi.

Uşak Üniversitesi Genç Gönüllüler Topluluğu tarafından Mustafa Kemalpaşa Amfisi'nde düzenlenen "Gençlik ve Şehadet Konferansı"nın açılışında konuşan Rektör Çelik, "Batı'nın şımarık çocuğu" İsrail'in, İslam dünyasının adeta sırtına saplanmış hançer gibi durduğunu belirtti.

Ortadoğu'da İsrail'e kardeş bir devlet daha oluşturulmaya çalışıldığını savunan Prof. Dr. Çelik, "Ülkemizin de dahil olduğu İslam dünyasında akan kanın, dikkatli bir gözle bakıldığında bu proje ile yakından ilgili olduğu görülür" değerlendirmesi yaptı.

Türkiye'nin bu projeyi kabul etmeyip direndiği için hedef seçildiğini aktaran Sait Çelik, "Mavi Marmara olayı bizim için indikatör niteliği taşımaktadır. Eğitim gönüllüsü olarak bildiğimiz hareketin başından, indikatör niteliğinde Mavi Marmara'ya karşı, siyonist rejim yanlısı, katliamı haklı gören açıklama geldi. Böylece şehitlerimizin kanları, küresel güçlerin besleyip büyüttüğü bir casusluk şebekesinin farkına varılmasına vesile oldu. Mavi Marmara'dan sonra da şehitlerimizin kanı vesilesiyle, dirayetli yönetimimiz sayesinde siyonist rejim ilk defa özür dilemişti" diye konuştu.

- "Furkan, şehadetinden sonra pek çok insanın Müslüman olmasına vesile oldu"

Konferansa konuşmacı olarak katılan Mavi Marmara şehidi Furkan Doğan'ın babası, Başbakan Danışmanlarından Ahmet Doğan ise oğlu Furkan Doğan'ın nezdinde Filistin meselesini ve İsrail'in acımasızlıklarını aktaracağını belirtti.

Gazze'deki abluka ve ambargoyu delmek, İsrail'in yaptığı hukuksuzluğa dikkati çekmek amacıyla Antalya'dan yola çıkan Mavi Marmara Gemisi'nin Akdeniz'de İsrail askerlerinin saldırısına uğradığını ve aralarında 19 yaşındaki oğlunun da bulunduğu 9 kişinin hayatını kaybettiğini, 63 kişinin ise yaralandığını anımsatan Doğan, "Bir baba olarak evladımı anlatmak zor. Ama bir şehidi anlatır gibi anlatınca rahat ediyorum" şeklinde konuştu.

Mavi Marmara ve beraberindeki 6 gemide 32 farklı ülkeden yaklaşık 700 kişinin yola çıktığını dile getiren ve filonun Filistin'e, Gazze'ye insani yardım götürdüğünü, adının da "Özgürlük Filosu" olduğunu hatırlatan Ahmet Doğan, şunları söyledi:

"Furkan, insani yardım filosunda yer almak için başvurmuştu. Kendisini her zaman mazlumların yanında olacak şekilde yetiştirdiğimiz için başvurduğunu ve gitmek istediğini söylediğinde itiraz etmedik. Gemiye binmek için çok mücadele etti ve başvurusu kabul oldu. Kayseri'den gidecek 9 kişi arasındaydı ve Mavi Marmara Gemisi'ndeki en genç isimdi. 31 Mayıs 2010 tarihinde sabaha karşı İsrail ordusu, uluslararası sularda olan Mavi Marmara Gemisi'ne saldırdı. Furkan, gemide fotoğraf ve görüntü çekmek ile görevliydi. Saldırı anında da çekim yapıyormuş, çekim yaparken vurmuşlar. Şehitlik, Furkan'ın çocukluk hayaliydi. Furkan, şehadetinden sonra pek çok insanın Müslüman olmasına vesile oldu."

Mavi Marmara'ya yapılan saldırı sonrası Türkiye'de sağcı, solcu, inanan, inanmayan her kesimin birlik ve bütünlük içinde tek vücut olduğunu, ancak ABD'den gelen açıklamayla bu bütünlüğün bozulduğunu aktaran Doğan, Gazze’ye denizden, karadan ve havadan ulaşımın sağlanamadığını, İsrail tarafından her türlü engellemenin yapıldığını belirterek, İsrail'in yapmış olduğu haksızlıklara sadece Müslümanların değil, her dinden karşı çıkanların olduğunu anlattı.

Konferansa, Vali Yardımcısı Halil İbrahim Ertekin, İl Genel Meclisi Başkanı Mehmet Nacar, Belediye Başkanı Nurullah Cahan, Rektör Yardımcıları Sayın Dalkıran ile Cengiz Soykan ile akademisyenler ve öğrenciler katıldı.