GÖKLERİ KISKANIYORLAR

GÖKLERİ KISKANIYORLAR
PUSULAHABER TV’nin “Uğur’lu Gündem” programının konukları Mis Yapı Şirket Müdürü İdari ve Resmi İşler Sorumlusu Salih Özkan ile Ramada Otel Genel Müdürü Yavuz Sakman kendi alanlarında şehrin hızla büyüyüp gelişmesi için görüşlerini açıkladılar.

Uğurlu Gündem’in konukları iş adamı Salih Özkan ile Ramada Otel Genel Müdürü Yavuz Sakman Konya’yı çok güzel bir gelecek beklediği konusunda görüş birliğine varırlarken şehrin gelişiminde özellikle tarım arazileri üzerine sanayi siteleri lüks konutlar oluşturma yerine şehrin dik büyümesi gerektiğini savunup “Konya gökdelenler şehri olmalı” dediler 

 

PUSULAHABER TV’nin “Uğur’lu Gündem” programının konukları Mis Yapı Şirket Müdürü İdari ve Resmi İşler Sorumlusu Salih Özkan ile Ramada Otel Genel Müdürü Yavuz Sakman kendi alanlarında şehrin hızla büyüyüp gelişmesi için görüşlerini açıkladılar.

“İŞ ÇOK, BEĞENEN YOK”

Mis Yapı Şirket Müdürü İdari ve Resmi İşler Sorumlusu Salih Özkan, “İnşaat sektöründeki hizmetlerimizin ardından Konya Hospital iştirakçisi olarak sağlık sektörüne adım attık. Şimdi de Konya’ya yerli ve milli bir okul kazandırmak için mücadele ediyoruz. Mis Kolej yeni eğitim yılına hazır olacak.  Yine bünyemizdeki Özkanlar Mobilya kuruluşumuz var ama iş yoğunluğu dolayısıyla dışarıya çok fazla hizmet üretemiyoruz” dedi. Konya’da iş imkanının yeterince geniş olduğuna dikkat çeken ve istihdam yapan firmaların teşviklerle desteklenmesi gerektiğine dikkat çeken Özkan, “Para kazanmak, üretmek, istihdam sağlamak zor. İş yok kelimesine inanmıyoruz, iş var beğenmeyen çok, masa başı, hazır iş istiyorlar. İstihdam yapanların önü açılmalı. Örneğin Konya’ya Algida geldi ve bugün Algida firması 750 daire yapıyor. Bu tür yatırımcılar Konya’ya çekilmeli. İmalatın olmadığı yerde Gayri safi milli hasıla ve cari açık kapanmıyor. Üretim şart ve en önemlisi ağır sanayi hamleleri yapılmalı. Ülkemizin cari açığı çok fazla ve bunu kapatmanın yolu ihracattır, ağır sanayi hamleleridir. Konut yaparak, dış yatırımcıya konut satarak bu işin altından kalkamıyoruz. Bu yüzden sanayi yatırımcılarına ciddi teşvik verilmeli, Konya ikinci bölgede, birinci bölgeye alınmalı” diye konuştu.

ŞEHRİN BEYAZ YAKALILARA İHTİYACI VAR

“Konya’nın beyaz yakalılara ihtiyacı var. Hizmet sektörü bizim için değerdir” diyen genç işadamı Salih Özkan, geleceği olan iş sektörlerine ilişkin ise, “FORBES dergisinin araştırmalarına göre dünyada üç tane kalıcı sektör var.  Bunlar eğitim, sağlık ve enerjidir. Biz iki sektöre giriş yaptık. Allah mahcup etmesin, Konya’nın duasına ihtiyacımız var. Enerji alanıyla ilgili de ciddi çalışmalar yapmaktayız. Güneş enerjisi değil, Konya’ya farklı bir alanda enerji hamlesi getireceğiz. Okumak, dünyayı iyi takip etmek gerekir. Bizim yeni iş adamlarına tavsiyemiz masalarına kocaman bir dünya haritası koymaları. Rabbim hayal ettirmediğini nasip ettirmezmiş. Bunun dışında bizim sadece milliyetçi muhafazakâr nesillere ihtiyacımız var. Yoksa ocu bucu şucuya ihtiyaç yok. 15 Temmuz’da bunu gördük. Hain olmasın yeter” değerlendirmesinde bulundu.

KONYA GÖKDELENLER ŞEHRİ OLMALI

Bugüne kadar dile getirilmeyen hatta aksi savunulan bir görüşü de ilk kez PUSULAHABER TV’de açık yüreklilikle telaffuz eden başarılı işadamı Özkan, Konya için dikine yapılaşmanın zaruret olduğunu savundu. Yeni bir imar yasasına duyulan gereksinime dikkat çeken Özkan, “İnsanlarımızın yatırım yapabileceği bir araç kalmadı. Bunun için konut alımı var. Firma olarak 7 bin konut ürettik bugüne kadar. Bu işte istikrar, hizmet kalitesi, yaptığınız işin arkasında durmak var. Ufku geniş belediyeler olduğu müddetçe her zaman üretiriz. Ancak bizim Konya’da en büyük sıkıntımız göğü kıskanıyoruz.  Şehirlerin gelişmişliği gökdelenleri ile ölçülüyor. Bu şehirde 50-100 tane gökdelen olmalı ki gelişmiş medeniyetler seviyesine ulaşalım.  Bugün Konya bir uçtan Ladik’e bir uçtan Çumra’ya diğer yandan İsmil’e ve Aksaray Yolu’na ulaştı. Bu aslında çok büyük hatadır. Konya tarım şehri ve maalesef biz topraklarımızı hunharca harcıyoruz. Bu topraklar ata yadigârı bereketli topraklar ama verimli kullanamıyoruz. Bunun için yeni bir imar yasası oluşturulmalı.  Topraklarımıza sahip çıkmalıyız. İnanılmaz derece toprak kaybımız var. Bu kayıplar da savaşla ya da erozyonla değil. Kendi kendimize istila ediyoruz. Çorak toprakların olduğu yere sanayi tesisi yapılmalı. Verimli arazilerde de tarım yapılmalı. Rusya’dan İran’dan alıyoruz. Toprağı olmayan hiçbir kavim ayakta duramaz. Altyapı olmadan bina yapamayız, ya da yaptığımız binanın anlamı olmaz. Belediyelerimiz bu noktada büyük destek veriyor ama dikey yapılaşma noktasında da çalışma beklemekteyiz” diye konuştu.

AKİL İNSANLARA, AK SAÇLI, AK

SAKALLI ABİLERE İHTİYACIMIZ VAR

Şehrin bir başka sıkıntısının da ağabey, ak saçlı ya da aksakallılar olarak adlandırılan akil kişi eksikliği olduğunu vurgulayan Özkan, “Konya’dan ağabey çıkaramıyoruz. Değerlerimize sahip çıkıp bu şehirden ağabeyler çıkarmamız lazım. Ankara’daki işleri bir telefonla bitirebilecek ağabeylerimiz var. Bu ağabeylerimizi çıkarıp ortaya sürmeliyiz. Çünkü her ilin abisi var maalesef Konya’nın yok. Bu bizim şehir adına en büyük eksiğimiz. Ak saçlı, aksakallı ağabeylere ihtiyaçlarımız var” dedi.

Özkan, büyük ilgiyle takip edilen konuşmasını ise şu sözlerle tamamladı: “Konya’da herkes birbirini tanıyor. Herkesin birbiriyle teşriki mesaisi var. Alışverişini birbirinden yapıyor. Bu başka şehirlerde olmayan büyük bir avantajdır. Bu topraklar şehit kanlarıyla alınmış, ayakta kalmıştır. Bu toprakların mayasında kan var, gözyaşı var, bedel ödemek var. Biz dış düşmanlardan korkmayız. Yeter ki düşman içeriden olmasın. Bizim gidecek başka bir yerimiz yok. Ölürsek burada ölür, yaşarsak burada yaşarız. Bunun için çok güçlü olup, üretmeliyiz. ‘Yap’ kelimesi hayat felsefesi olmalı. İş yapmalı, inşaat yapmalı, okul yapmalı, sanayi tesis yapmalı kısaca yapıp üretmeliyiz. Hatta yapma kelimesi lügatten çıkarılmalı ve ‘yapma’ demektir, küçük çaplı yatırımcının baltalanmasıdır. Alınsın ama ölçülü alınsın.”

OTELLER ŞEHRİN AYNASIDIR

Ramada Otel Genel Müdürü Yavuz Sakman ise turizm ve hizmet sektörüne ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Seydişehir doğumlu olduğunu ve kendi topraklarına hizmet etmenin gururunu yaşadığını belirten Sakman, “Otelcilik noktasında Konya’ya ivme kazandıran yatırım Hilton ve Masera’dır. Ardından ciddi yatırımlar geldi. Konya ilk başta otelciliğe uzaktı ama bu yatırımlara ciddi ihtiyaç vardı ve şuan gelinen noktada tüm otellerden şehir nasipleniyor. Şehrin her kesimi artık otellerden faydalanıyor. Biz de Ramada Otel olarak hızlı bir giriş yaptık. İlk günden itibaren artan bir ivmemiz var ama potansiyel çok güçlü ve Konya’daki tüm oteller aynı pozisyonda” dedi. “Oteller şehrin aynası ve yüzüdür, yeni yatırımlar da yolda” diyen Sakman, “Biz çok şanslıyız, Konya kadim ve dolu bir kent. Sanayi ve ticaret hacmi çok yüksek. Biz turizmciler olarak sadece turizmden değil, ticaretten de pay almaktayız. Bu nedenle ticaretin de nabzını iyi tutmaktayız. İnşallah ekonomi daha iyi olacak. Eskisi gibi değil daha gövdeli yapı var. Yurt dışında ülkemize ilişkin tüm olumsuz propaganda çalışmaları ve algı operasyonlarına rağmen daha iyi olacak. Konya’nın yatak kapasitesi açığı kalmadı, toplantı ve kongre merkezi ihtiyacı da bulunmuyor. Hatta Selçuklu Belediyesi’nin kongre merkezi de muazzam bir eser. Bu tür yatırımlarla çok ciddi uluslar arası toplantılar Konya’ya gelecektir. Bu şehrimiz adına büyük bir hamle. Devletin ve bürokrasinin de bu anlamdaki katkıları çok önemli” diye konuştu.

HİZMET SUNMADA ELAMAN SIKINTISI VAR

Konya’daki hizmet sektörünün belli başlı sıkıntılarından da dem vuran ve hizmet kalitesinin arttırılması için yapılması gerekenleri anlatan Sakman, “Bizim için en büyük kangren hizmet kalitesindeki sıkıntıdır. Misafir havalimanından otellere ulaşımını taksilerle sağlıyor. Ardından konaklama süresince belli bir hizmet standartını görüyor. Çünkü otellerde belli bir standart var ve hizmetler belli bir standartta uygulanıyor. Ancak misafirler otelden çıktıktan sonra çarşıda, alışverişte, restoranlarda neler yaşıyorlar burası muamma. En büyük sıkıntımız yabancı dil. Kimseyi kötülemek ya da karalamak gibi bir pozisyonumuz yok. Ama bazı işletmelerde hizmet ve yabancı dil sorunu var. Eksik hizmet sorunu nedeniyle misafirlerin son algısı iyi olmayabilir. Hizmet veren kuruluşlar standart bir kontrol mekanizmasından geçirilmeli. Buna yönelik eğitimler verilmeli. Kontrol mekanizmaları artmazsa sıkıntı devam edecek. KOMEK aracılığıyla ciddi eğitimler veriliyor ve hizmet sektörüne kalifiye elaman yetiştiriliyor. Bu kaynak değerlendirilmeli. İşverenler de eğitimi teşvik etmeli. Misafirlerin hoşuna gidecek klişe cümleler (memnuniyetle gibi) mutlaka işletmelerin her noktasında uygulanmalı. Bunun için işletmelere yaptırımlar şart. Caydırıcı ceza-i yaptırım olmazsa bu düzen sürüp gidecek. İnsanı sevmenin insana hizmet etmenin ne demek olduğu iyi anlaşılmalı. İşletmeler için en önemlisi hizmet kaygısıdır. Çünkü bir misafir gittiği yerde en az on kişiye anlatacak onlar da onar kişiye anlattı mı yüz kişiye ulaşırız. Yani gelen bir insan 10 kişi getirecek anlayışını benimsemek çok önemli” diye konuştu.

BİZLERİN ÇOK ÇALIŞMAYA İHTİYACI VAR

Ülkemizin çok ciddi badireler atlattığını ve yaşanan süreçte en çok da çalışmaya ihtiyaç duyulduğunu belirten Sakman, sözlerini şöyle tamamladı: “Yaşanan süreçlerden sonra bizim çok çalışmaya ihtiyacımız var. Çalışmaya ihtiyacımız var. Üretime, istihdama ihtiyaç var. Durmanın zamanı değil. Daha önce bir çalışıyorsak şimdi iki hatta üç çalışıp fitne fesat ve diğer sıkıntıların üstesinden gelmeliyiz. Geçen yıl Rusya krizi nedeniyle öz sermayesi olmayan, kredi ile işletmelerini yürütenler batmaya mahkum oldu. Bu yıl ise turizmde canlanma var ve geçen yıla göre temmuz-eylül arasında yüzde 20’lik artış söz konusu ama bu dönemsel bir artış var sıkıntı devam ediyor. Beklentimiz, ümidimiz ise turizmde yaşanan sıkıntının bir an önce sona ermesidir. İllaki bu sıkıntı çözülecek, çünkü tüm propaganda çalışmalarına rağmen Türkiye aşığı ülkeler de var.” (Hüseyin Altay)

 

 

Kaynak:Pusula Haber

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.