Selçuk Karaman

Selçuk Karaman

Günlerden Yine “24 Kasım”

Günlerden Yine “24 Kasım”

Minik ellerinden tutup,  gözyaşlarını, burunlarını sildiğimiz ve okuma yazma öğreterek bir üst eğitime gönderdiğimiz öğrencilerimizin bir delikanlı veya bir genç kız olarak bizleri ziyarete gelmeleri zamanın ne kadar acımasız ışık hızıyla ilerlediğinin bir göstergesi gibiydi.

Hepsi lise sona sınıfa gelmiş üniversite kapısına dayanmışlardı. Üniversite sınavına girerek açacakları rızık kapısı seçiminde ilk öğretmenlerinden yani bizlerden görüş almak istiyorlardı.

Hangi meslekleri düşünüyorsunuz?

Tıp”, “Hukuk”, “Mühendislik” vesaire… Bir öğrencim:

Hocam öğretmenlik mesleği …” dediği an, ben “Eyvah!” dedim.

Onlara dinimizce kutsal sayılan onurlu bir mesleğin değer kaybettiğini ve kazancı çok yüksek bir meslek olmadığını nasıl açıklayabilirdim ki?

Biraz duraksayarak, yaşadığım bir olayla konuya girmek istedim.

Kurban Bayramı Arefesi, kurbanlık ararken besici kardeşimizin biri, “Hoca bu aldığınız paraları ne yapıyorsunuz?” dediğinde biraz şaşırdım. Bir şey demeden sözüne devam etti. “Siz haftada 30 saat derse giriyorsunuz. Ek dersiniz de hadi gözünüz aydın 20 TL olmuş. Haftalık 600 ayda 2 bin 400 TL alıyorsunuz en az 5 bin lira da maaşınız var. 7 bin 500 TL… Bir de pazarlık yapıyorsunuz. İnsaf hoca insaf.”

Evet Gençler! O insana işe yeni başlayan bir öğretmenin 2 bin 300 TL maaş aldığını, ayda ortalama 350-400 TL de ek ders ücreti aldığını inandırmanın imkansız olacağını düşündüğüm için sadece sustum ve onu hayalleriyle baş başa bırakarak oradan ayrıldım.

Kısık bir sesle “Yani Hocam?”

-Allah rızası için çalışıp dua alınacak bir meslek,

-Cennetin kapısını açabilecek bir meslek,

-Mutlu olunabilecek ve zevk alınabilecek bir meslek

-Bir harf öğretenin 40 yıl kölesi olurum diyebilen halifenin ve peygamberimizin duasını alan bir meslek

AMA

-1 kuruş cebine girdiği an sağır sultanın kulağına milyonlar olarak giden bir meslek,

-Toplumun gözünde gece gündüz el ense yatan bir meslek,

-Çocuklarını incitmeyen, onları eğlendiren, moralini bile bozmayan ve bakıcılık gözüyle bakılan bir meslek

-Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın diyebilen ve birbirine sahip çıkamayan bir meslek

KARAR SİZİN…

  Dediğim an hepsi bana bakıyordu. Gençlerden hiç biri öğretmenlik mesleği seçiminde artık bana soru sormuyordu. Öğretmenlik seçimini yaparlar mı, yapmazlar mı ben de onlara hiç sormadım. Kısacası vicdanlarına bıraktım.

 Bugün 24 Kasım, kimilerine göre “Öğretmenler Günü” , kimilerine göre “Hediye Günü” kimilerine göre “Öğretmenlere Yağ Çekme Günü” bana göre ise bugün “Dua Günü”dür.

24 Kasım öğretmenlere hediye alma günü değildir. 24 Kasım öğretmeni pof poflama günü değildir. 24 Kasım, öğretmenleri para aşığı, yoksul ve ihtiyaç sahibi gösterme günü değildir.

Bugün, öğretmenlik mesleğinin bir ülkenin geleceğine şekil veren kutsal bir meslek olduğunun bilincine varılması için kutlanan özel bir gündür.

Öğretmenler gününü kutlamak ve en büyük hediyeyi vermek istiyorsanız, “Dualarınızda bir günlük de olsa öğretmenlerimize yer vermeniz” yeterlidir.

Sağlıcakla kalın...

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum
Selçuk Karaman Arşivi
SON YAZILAR