İnanın bizim yaptığımız iş asla dışarıdan görüldüğü gibi akıllı adam işi değil. Biz bile bazen ne yaptığımızı ya da ne yapacağımı bilemiyoruz.  

Ne demek istediğimizi bu şehirde bu hafta yaşanmış iki örnek ile sizlerle paylaşıp size soracağız ve diyeceğiz ki “siz olsanız ne yapardınız?”…

BÜYÜK MARKETLERDE GÜVENLİK ZAAFI VAR MI?

Son aylarda Büyükşehirlerde yaşanan canlı bomba olaylarının ardından şehrimizde güvenlik güçlerinin almış oldukları olağanüstü tedbirlerin yanı sıra, polisin toz kaldırmadan yaptığı istihbarat çalışmalarını, vatandaşların yersiz de olsa korkusunu, bu sütunlarda tüm samimiyetimizle sık sık yapıcı olarak dile getirmeye çalışıyoruz değil mi?

Bu arada başta büyük otellerin, AVM’lerin kısaca insanlarımızın toplu halde gidip geldikleri, buluştukları, aileleriyle hoş vakit geçirdikleri alanda alınan özel güvenlik önlemlerinin önemine ve güzelliğine de dikkat çekiyoruz. 

Allah yokluklarını göstermesin bize güvenen, okuyan ve takip eden okurlarımız bu konuda bizim en büyük destekçilerimiz.

İşte biz yataklarımızda mışıl mışıl uyurken evlerimizde iş yerlerimizde kebap muhabbeti yaparken polisin şehirde neler yaptığını yazarken, iki gün önce bir okurumuz aradı.

Bu dostumuz şehir ile ilgili kendi bölgesi ile ilgili pek çok konuda bize uyarılarda bulunur, arada bir yazdığımız yazılar hoşuna gitmez ise üstü kapalı kibarca bizi uyarır hatta bize sitem eder.

İşte bu abimiz Nişantaşı Mahallesindeki MAKRO Market’in oradan arıyor ve diyordu ki; “Uğur abi şimdi marketin girişindeyim. Otoparka giren araçların sadece altına ayna ile bakılıyor. Bagajları bile açılmıyor. Mesela bir kargo arabası önümüzden hiç altına bile bakılmadan geldi geçti gitti. Senin lafına güveniyor ve teröre boyun eğmiyoruz. Eğmeyeceğiz de inşallah. Ama ne olur yetkilileri de bir uyarsan da bu güvenlik önlemlerini ciddi bir şekilde yapsalar olmaz mı? Buraya bomba sokacak haini biz bu ciddiyetle mi önleyeceğiz?”

…………

Aslında böyle sıkıntılı durumlarda asla firmaların adını vermeyiz. Aksine kaçınırız. Bunu da böyle açık olarak şunun için yazdık.

Buranın bulunduğu binanın önemine binaen yöneticilerimizin de ne kadar duyarlı ve iyi niyetli olduklarını bildiğimiz için yazdık.

Çünkü biz onları çok seviyoruz. Belki okurumuzun şahit olduğu konu bir anlık bir kişinin gayri ciddi tutumudur. Bu yüzden de kimseyi ya da birilerini töhmet altında bırakmak istemeyiz. Kimsenin hakkını almayı asla düşünmeyiz.

Sadece okurumuz sayesinde konu için lütfen biraz daha hassasiyet diyelim dikkat çekelim istedik.

KARATAY BELEDİYESİNE TEŞEKKÜR

Demek ki bu konuda biz hep iyileri görüyoruz. Çünkü daha öce canlı bombalar patlamadan önce bile Kent Plaza’daki özel güvenliği, Dedeman’daki özel güvenliği ciddiyetlerinden dolayı özellikle dile getirmiştik.

Şimdi sıra geldi Karatay Belediyesi’ne teşekkür etmeye.

Başkan yardımcısı Sayın Uzbaş’ın özel daveti ile Başkan Hançerli’nin toplantısına gittik. Arabamızı doğal olarak belediyenin altındaki otoparka koyacağız.

Ama hemen güvenlik görevlisi kibarca ‘Hoş geldiniz Uğur Bey” dedikten sonra, “Uğur Bey özür dilerim. İsminizi teyit ederek yukarıdan izin almamız gerekir” diyordu.

Aslında o anda çok bozulmamız gerekir değil mi?

Hem “Uğur Bey” diyeceksin, hem davet edeceksin, hem de isim teyidi yaptıracaksınız. Yukarıdan teyit gelmez ise de almayacaksın.

Yoooo vallahi hiç bozulmadım. Hatta yanımda bizim Yazı İşleri Müdürümüz Hüseyin Altay da vardı. O şaşırdı benim tepki vereceğimi filan sandı.

O sırada yukarıdan telefonla teyit gelip aracımız otoparka alınınca ben görevliye iki kere hassasiyeti için “teşekkür” ediyordum.

Lütfen hep böyle olalım.

Karatay Belediyesi altında bulunan otopark için yapılan bu işlemden dolayı başta Başkan Hançerli olmak üzere bizi içeriye almayan güvenlik görevlisine kadar tüm çalışanlara teşekkür ederim. 

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Ne kadar çok çalışırsan, o kadar mesut olursun.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?       

Sinyal vererek şerit değiştirdiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.