Hafızlığın birinci değişmez kuralı sabır

Hafızlığın birinci değişmez kuralı sabır
Her gün bir hafızımıza yer vereceğimiz sayfamızda Hafız Muammer Çelik ile bir söyleşi gerçekleştirdik.

Hafızlıkta sabretmenin çok önemli olduğunu söyleyen Hafız Muammer Çelik, “Bir öğrenci 10 kere okuduğunda ezberler bir başka öğrenci 20 kere okuduğunda ezberler. Eğer 20 kerede okuyunca ezberleyen çocuk sabretmeyip 18’de bırakırsa hafızlık yapamaz. Sayfalar ezberlendikçe hafız adayına daha kolay gelir” dedi.

Ezberlemek, zihinde tutmak, muhafaza etmek, saklamak, korumak anlamındaki "h-f-z" kökünden türeyen hâfız, ezberleyen, zihninde tutan, saklayan, koruyan demektir. Peygamber Efendimiz (SAV)'den sonra kıyamette şefaat etme haklarının olduğu sahih hadislerle mevcut olan hafızlar Ramazan ayı programları çerçevesinde gazetemize konuşarak hafızlığı anlattılar. Her gün bir hafızımıza yer vereceğimiz sayfamızda Hafız Muammer Çelik ile yaptığımız söyleşi şu şekilde:

Kısaca kendinizi tanıtır mısınız?

1959 Çumra ilçesi Apa Köyü’nde doğdum. Köyde ilkokulu bitirdikten sonra 6 ay kadar Fatih Kur’an Kursu’nda eğitim aldım. Daha sonra Uluırmak Nuraniye Kur’an Kursu’na geçtim. Orada Haydar Albayrak Hoca’da hafızlığımı tamamladım. 1974’de İmam hatip okullarının ortaokulları rahmetli Necmettin Erbakan tarafından açıldıktan sonra kayıt olduk. Konya İmam Hatip’i okuduktan sonra üniversiteyi kazandım ve bitirdim. Öğretmenlik yapmak istemedim hafızlığım ölmesin diye imamlığa başvurdum. Konya Alakova Köyü’nde 2 yıl imamlık yaptım. Daha sonra öğretmenliğe geçtim ve öğretmenlikten emekli oldum. Şuanda Avrupa’ya imamlık için gelip gidiyorum.

Ne kadar sürede hafızlığı tamamladınız?

2.5 yıl sürdü.

Kur’an ezberlerken nasıl bir yöntem uyguladınız?

Dünya’da birçok sistem var. Hafızlıkta birinci sayfa olan cüzlerin son sayfasından ezberlenmeye başlanır. 30 günün sonunda devir daim yapar. Bu sefer daha önce ezberlediğin sayfa ile hiç ezberlenmeyen bir sayfa beraber çalışır bu şekilde devam eder. Osmanlı Devleti zamanından bu yana gelen bir sistem. Çocuk kendini alıştırdıkça ve kapasitesine göre ezberleyeceği sayfa sayısı artırılır. Bu sayfa sistemi ile tam anlamıyla hafızlığını bitiren bir çocuk sağlam hafız olur. İstediğin cüzden istediğin sayfayı söyle sana okur.

Sizden farklı yöntem kullanarak hafızlık yapan arkadaşlarınız var mıydı? Varsa ne tür bir yöntem kullanıyorlardı?

Kızımın hafızlık eğitimi aldığı kursta Kur’an-ı Kerim’i 15’er cüz olarak ikiye bölmüşler. İlk 15 cüz ezberletiliyor. Sonra ikinci bölüm ezberletiliyor. Baktığım zaman o sistemin de güzel ve iyi tarafları var. Bizim eski sisteme uymayan tarafı da var.

Hafızlıkta başarının formülü nedir?

Hafızlık eğitimi çok farklı. Matematiği, fiziği yapan bir çocuk hafızlığı yapamayabilir. Hafızlığa yapan bir çocuk da matematik veya fiziği yapamayabilir. Hafızlığın birinci değişmez kuralı sabırdır. Bir öğrenci 10 kere okuduğunda ezberler bir başka öğrenci 20 kere okuduğunda ezberler. Eğer 20 kerede okuyunca ezberleyen çocuk sabretmeyip 18’de bırakırsa hafızlık yapamaz. Tabi şeytan burada insana çok musallat oluyor. Tecrübelerim bana gösterdi ki şeytan 30 dakika boyunca insanla uğraşır. 31’inci dakika hafız adayı ile uğraşmayı bırakıyor. Bu ilk 30 dakikada esnersin, gözlerin kapanır, canın istemez. Sanki savaşır, dövüşürsün. Kendimden örnek verecek olursam hafızlık eğitimi aldığım dönemlerde 4 ham verdiğim günler oldu. Birinci sayfayı 1.5 saatte ezberlediysem 2. sayfada bu süre 1 saate düştü. Üçüncü sayfayı yarım saatte ezberlediğim oldu. Bu tamamen benim gözlemim.

muammer-celik-hoca-2.jpeg

Hafızlığın insan davranışlarındaki etkileri nelerdir?

Toplumun tamamı İslamlaşmadan bir başarı sağlayamayız. Hafız da olsa müfessir de olsa toplumdaki bozukluklardan ister istemez etkileniyor. Birkaç arkadaşımızın duman olup gittiğini, hafızlık ahlakı ile yaşamadığını gördüm.

Hafızlar arasındaki nesil farkını nasıl görüyorsunuz?

Son 20 yılda hafızlık eğitimi alan ve hafız olanların sayısında ciddi artış var fakat ruh yani maneviyat olarak bir sıkıntının olduğunu gözlemliyorum. Bizim dönemimizde hafızlık eğitimi fırsatları çok kısıtlıydı. Bizde değerini bilerek onun bilincindeydik. Ona göre yaşıyorduk. Şimdi imkanlar fazla ama birçok hafızımızın yaşantısı hafızlığa uymuyor.

Daha iyi hafızlık için öneri veya teklifleriniz nelerdir?

Mana ve kıraatı düzgün yapmaya özen göstermeli. Burada önemli olan manaya ağırlık verip kıraat bozulmamalı. Güzel okumaya önem verip mana boş verilmemeli. Hafızlığın için doldurulmalı.

Hafızlık eğitimi aldığınız döneme ait hiç unutamadığınız bir anınız var mı?

Hafızlık eğitimi aldığım dönemde benim ezber yapabilmem için mutlaka sessiz bir ortam lazımdı. Kuytu köşe arardım. Kimse konuşmadan dersimi yapardım. Ama bir arkadaşımız sürekli bana köyümü sorardı, bir şeyler anlatırdı o arada da dersine çalışırdı. Bende ona sen ders mi çalışıyorsun beni mi dinliyorsun diye çıkışırdım. Oda, ‘Sen anlat’ derdi. Bende anlatırdım. Biraz sonra ezber çalıştığı sayfayı bana dinlettirirdi. Sayfayı ezberlemiş. Benim ona anlattıklarımı sorardım. Onları da anlatırdı. Aynı anda hem beni dinlemiş hem de sayfayı ezberlemiş. Gerçekten çok yetenekli bir arkadaşımızdı.

‘Nerede o eski Ramazanlar’ diye başlayan cümleler kurulur hep günümüzde. Eski Ramazanları arıyor musunuz?

Eskiye bir özlem her zaman var. Yalnız çocuk ve yetişkinlik arasında da bir fark var. Çocuklarımızı çok şık giydirip, kokular sürüp bayram namazına getirilmeli. Çocuk 20 sene sonra ‘Ah o eski Ramazanlar, bayramlar’ diyecek. O çocuklukta camiye gelmek, orucu ailece tutmak müthiş bir duygu veriyor ve karakterine işleniyor. ‘Nerede o eski Ramazanlar’ dememek için babalarımız bizlere neler gösterdilerse, neler yaptılarsa bizlerde çocuklarımıza onları yapmalıyız. Geleneklerimizden kopmamalıyız.

( Mehmet Günnar )

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.