Halk Oylamasına Doğru

Halk Oylamasına Doğru
CHP Genel Başkan Yardımcısı Böke:- "Biz eğer işsizliğe 'hayır' diyorsak, biz eğer ekonomik adaletsizliğe 'hayır' diyorsak, biz eğer yoksulluğa, yokluğa 'hayır' diyorsak, cebimizin erimesine 'hayır' diyorsak, o zaman sandıkta da hep beraber 'hayır' dememiz

KOCAELİ (AA) - CHP Genel Başkan Yardımcısı Selin Sayek Böke, halk oylamasına ilişkin, "Biz eğer işsizliğe 'hayır' diyorsak, biz eğer ekonomik adaletsizliğe 'hayır' diyorsak, biz eğer yoksulluğa, yokluğa 'hayır' diyorsak, cebimizin erimesine 'hayır' diyorsak, o zaman sandıkta da hep beraber 'hayır' dememiz gerekiyor." dedi.

Böke, Kocaeli Tabip Odasında yaptığı konuşmada, CHP'lilerin "hayır"ları çoğaltmak için Türkiye'yi karış karış dolaştığını belirterek, bu mücadelenin sonunda kazananın özgürlük ve demokrasi olacağına inandıklarını söyledi.

"Ülkeyi yönetenlerin 'hayır' diye demokratik hakkını kullanan yüzde 50'nin üzerindeki topluma terörist diyor." ifadesini kullanan Böke, şunları kaydetti:

"Bu şiddet dili kendisini Manisa'da sonuçta pazarda bildiri dağıtan kadına şiddete, üniversite kampüsünde kadın hakları için 'hayır' diyen gence şiddete, bunun ötesinde kendi siyasi partilerinin il yönetimlerinin konuşmadan silah sıkarak tehdit etmesine kadar uzanan bir şiddet ortamını ortaya çıkarıyor. Sağlıklı bir yaşam ve sağlıklı bir gelecek, bu şiddetin olmadığı bir Türkiye ile olabilir."


- "27 çeyrek sonra ilk defa Türkiye büyümedi"

Anayasa değişikliği teklifine değinen Böke, "Bu anayasa değişikliği teklifini getirmiş olan iktidar ve o iktidarı destekleyen muhalefet partisi şunu söyledi, 'Bir fiili durum yaşanıyor Türkiye'de, biz bu fiili duruma bir hukuk yazacağız' dediler. Demek ki bu sandıkta Türkiye'ye şunu vadediyorlar, 2,5 yıldır yaşadığımız fiili durumun devam etmesini vadediyorlar. O zaman sandığa giderken her birimizin, özellikle 2,5 yıldır yaşıyor olduğumuz bu durumun devam etmesini isteyip istemediğimize dair bir karar vermesi gerekiyor. Bu 2,5 yıldır yaşıyor olduğumuz durum bir gerçekliği ortaya çıkardı. Bize dayatılmış olan fiilen başkanlık. Bugün oylaması yapılacak olan düzen Türkiye'yi hep beraber fakirleştirdi. 2014 yılında fiilen bu düzenin başladığı yıl kişi başına bizlerin geliri 12 bin 112 dolardı. Bir sene için bin 98 dolar fakirleştik her birimiz. Yani yaklaşık kişi başına Türkiye'de 80 milyon 4 biner lira fakirleşti. Sadece 1 yıl içerisinde. Yani bize vadedilen yarınlar, her yıl 4 biner lira fakirleştiğimiz yarınlardır. Bizim itirazımız da 'hayır'ımız da bu fakirleşmeye zaten. Yine aynı 2-5 yıllık fiili başkanlık dönemi büyümenin de azaldığı, hatta Türkiye ekonomisinin küçüldüğüne işaret ediyor. 27 çeyrek sonra ilk defa Türkiye büyümedi, yüzde 1,8 küçüldü bu ekonomi. Bu gerçekliği 80 milyon birlikte yaşıyoruz."

Böke, Türkiye'nin son 2,5 yıldır adaletten yoksun bir süreç yaşadığını, hukukun yanında ekonomik adaletinde zedelendiğini, fiili başkanlık döneminde gelir adaletsizliğinin arttığını öne sürdü.

"Bu düzen gelir adaletsizliği vadediyor, bu düzen yoksulluk vadediyor, bu düzen yokluk vadediyor, bu düzen işsizlik vadediyor." diyen Böke, fiilen yaşanan başkanlık sisteminin yaklaşık 1 milyon kişiyi işsiz bıraktığını iddia etti.

OHAL'in uzatıldığı birkaç ay içerisinde enflasyonda ciddi artışlar olduğunu savunan Böke, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yani tek adam yönettiğinde ülkeyi, sorunların çift haneye çıktığını neredeyse bütün rakamlar bize gösteriyor. Bu da bitmedi. Kalıcılaşması önerilen OHAL Türk lirasını da eritti. Bizim cebimizde dolar olmayabilir, Bakanların cebinde var ama bizde yok. Şimdi biz yine de cebimizde dolar olup olmamasından bağımsız Türk lirasının değer kaybından etkileniyoruz hep beraber. Her bir kuruşluk değer kaybında 80 milyon ortak 3,5 milyar lira zarar ediyor, 3,5 milyar lira. OHAL döneminde Türk lirası 60 kuruş değer kaybetti. Türkiye hep beraber 214 milyar lira zarar etti. Ne yüzünden, OHAL yüzünden. Şimdi bize sandıkta OHAL'i kalıcılaştırmayı teklif ediyorlar. Yani bize fakirlik, yoksulluk, işsizlik vadediyorlar. Biz eğer işsizliğe 'hayır' diyorsak, biz eğer ekonomik adaletsizliğe 'hayır' diyorsak, biz eğer yoksulluğa, yokluğa 'hayır' diyorsak, cebimizin erimesine 'hayır' diyorsak, o zaman sandıkta da hep beraber 'hayır' dememiz gerekiyor."


Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.