HAYALET ŞEHİR; KAYA KÖY

HAYALET ŞEHİR; KAYA KÖY
Sizleri, bambaşka ruhu olan bir yere götürmek istiyorum. Ruh diyorum, çünkü çok farklı bir hikayesi var.

Ayrı dönemlerde iki kez konaklama imkanı bulduğum Fethiye’de yine iki kez ziyaret ettiğim, ruhuna, tadına, dokusuna doyamadığım ve şuan ki adıyla Kaya Köy’ü hiç duydunuz mu?

Gidip görenleriniz, tırmanıp daracık sokakları arasında adımlayanlarınız elbette vardır ama ben sizlere kabaca hikayesini de anlatayım istedim.

Fethiye,  aslında eski çağlardan beri önemli bir cazibe ve yerleşim merkezidir. Vakti zamanında yani Antik dönemde Likyalılar bu kente sahip olmuşlar. Tarihin tozlu raflarını karıştıran bilim insanlarına göre, o dönemlerde bu bölgenin adı Telmessos’dur. Telmessos M.Ö.545’de Perslerin egemenliğine girmiş olsa da M.Ö.333 yılında Büyük İskender’in olmuştur. Büyük İskender’in ölümünden sonra Telmessos bir süre Mısır Kralı Ptalomus’un egemenliği altında kalmıştır. Ardından Roma İmparatorluğu tarafından işgal edilmiş, bu dönemde “uzak diyar” anlamında Meğri ya da Makri ismiyle anılmıştır. Roma İmparatorluğu ikiye bölündükten sonra Meğri, Doğu Roma/Bizans İmparatorluğu’nun sınırları içinde kalmış olup 1282 yılında Menteşe Beyliği’nin kurucularından Menteşe Bey tarafından fethedilmiştir. Osmanlı toprağı olması ise 1424 yılına rast geliyor. Osmanlı döneminde bu bölge halk arasında Beşkaza diye anılmıştır. Cumhuriyetin kurulmasıyla birlikte Muğla’ya bağlanan Meğri, 1913 yılında Şam’dan havalandıktan sonra Teberiye yakınlarında uçağı düşürülen pilot Fethi Bey’in ismine ithafen 1934 yılında Fethiye olarak ismi değiştirilmiştir. Fethiye’nin böyle bir hikayesi varken asıl kalemime konu olan Kaya Köy ise Fethiye sınırları içerisinde yer alıyor. Fethiye’nin yaklaşık 7-8 km güneyinde olup geçmişi M.Ö. 3 binli yıllara kadar dayanmaktadır. Ve bir dönem de Rumların kenti olmuştur.

5-055.jpg

800 yıl Ortodoks Rum ve Yörük Türkleri birlikte yaşamış. Rumlar burada yaşarken taş işçiliği, kalaycılık, nalbantlık ve marangozluk meslekleriyle uğraş vermişler. Hatta bölgenin ilk matbaası ve gazetesi de onlara aitmiş. Yolun altında yaşayan Yörük Türkleri ise çiftçilikle uğraşırlarmış. Kaya Köy’ün günümüzde ilgi odağı olmasının başlıca nedeni Kurtuluş Savaşı sonrasında Yunanistan ile yapılan mübadele ile boşaltılan bir coğrafi bölge olmasıdır.

2-146.jpg

30 Ocak 1923 tarihinde Lozan’da imzalanan Yunan ve Türk Halklarının Mübadelesine İlişkin Sözleşme ve Protokol’e göre bahse konu olan Türkiye'deki bu Rumlar ile Yunanistan'daki Müslümanların takasa tabi tutulması diyebilirim. Yani karşılıklı olarak yer değiştirildi. Bu takasa Yunanistan’da yaşayan Türk olmayan müslümanları da dahil edebiliriz.

Kayaköy bölgesinde yaşayan 12 bin Rum, 6 hafta içinde bu bölgeden ayrılmışlar. Dağınık ayrılsalar da bir süre sonra Selanik’e yakın bir yerde toplanıp ‘Neo Makri’ adında bir kasaba kurup yerleşirler. Yunanistan’dan gelen, yaklaşık olarak 2500 kişi olarak tahmin edilen Müslümanlar da ülke sınırlarımız içerisinde yer alan, Rumların ayrıldığı bu bölgeye yerleştirilmişler. Ancak gelenler mısır ve tütün gibi tarım bitkisi yetiştiricisi olduklarından dolayı burayı kaya gibi evler olarak görüp buraya bağlı kalmadan ovaya dağılmışlar. Kaya gibi evlerin olduğu bölge artık Levissi değil, Kayaköy olarak anılmaya başlamış. Böylelikle boş kalan bölgenin süreç içerisinde zamanla yağmalandığı söyleniyor. 1957’de 7.3 şiddetindeki deprem Fethiye’de ciddi yıkımlar oluştururken bu Kayaköy’deki taş evler yerli yerinde kalmış.

1-162.jpg

Deprem sebebiyle evleri ciddi hasar gören o bölge insanı da bu evlerin kapı, pencere gibi kullanabilecekleri eşyalarını da aldıktan sonra Kaya Köy şuan ki görünümünü kazanmıştır. Terk edilmiş kent görüntüsündedir ve “Hayalet Şehir” ismi de bu hikayesinden gelmektedir. Bölge Karmylassos olarak geçer ama Rum yerleşiminin olduğu, sırtını dağa yaslamış harabe evlerin bulunduğu yer Levissi’dir.  İster Karmylassos deyin, ister Levissi ama şuan ki ismiyle Kaya Köy’ü mutlaka ziyaret edip o ruhu siz de yaşayın.

Hasan DURUCAN

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.