Hekimler Birliği Vakfı, TTB’yi istifaya çağırdı

Hekimler Birliği Vakfı, TTB’yi istifaya çağırdı
TTB’nin Afrin harekatı ile ilgili açıklamalarına tepkiler büyüyor. Hekimler Birliği Vakfı yaptığı 12 maddelik açıklama ile TTB Merkez Konseyi’ni istifaya çağırdı.

Türk Tabipleri Birliği(TTB)'nin Afrin harekatı ile ilgili “İnsan eliyle yaratılan bir halk sağlığı sorunudur” açıklamasına, başta tabip odaları olmak üzere sağlık ile ilgili çok sayıda sivil toplum kuruluşundan tepkiler gelmeye devam ediyor.

TTB’nin yaptığı açıklamalara tepki gösteren kuruluşlardan biri de Hekimler Birliği Vakfı oldu. Vakıf Genel Merkezi TTB’ye seslendi ve “TTB Merkez Konseyini uyarıyoruz!” dedi.

“TTB’nin anlayışı tüm hekimleri kapsamıyor”

Vakıf yönetimi, “TTB’nin Merkez Konseyini yöneten hekimlerin dünyayı yorumlama anlayışlarının ülkemizin tüm hekimlerinin yorumuna uymadığı bilinen bir gerçektir. Buna karşın onlarca yıldır yönetimlerini sürdürmektedirler. Demokratik bir yöntemle yönetilen bir ülkede bu durumun normal karşılanması doğal olan durumdur.

Birey ve toplum arasındaki sosyolojik farkı okuma refleksi gösteren insanlar, toplum adına görev üstlendiklerinde, evrensel insan haklarına göre bireylerin haklarını korumalarını da emanet ahlakıyla benimseyerek yürütürler. Hakları korunması gereken bireylerin hekim ya da başka bir meslek mensubu olmaları etik ilkeler açısından farklılık gösterilmeden sürdürülür.” açıklamasında bulundu.

“Sivil örgütler evrensel değeri olan mesajlar vermeli”

Sivil Toplum Örgütü niteliği taşıyan TTB’nin  hekimlerin sesi olması  ve toplum adına evrensel değeri olan mesajlar vermesi gerektiğinin altını çizen Vakıf yetkilileri,

“Bu mesajları verebilmek için evrensel etik değerlere, evrensel insan haklarına ve evrensel hukuka uygun kavramları kullanması gerekir. Türk Tabipleri Birliği’nin 24 Ocak tarihli bildirisinde kullanılan kavramlar etik değerlere, insan haklarına ve hukuka uygun değildir.” ifadelerini kullandı

“TTB Merkez Konseyi’ni istifaya çağırıyoruz”

TTB Merkez Konseyi’ni istifaya çağıran Hekimler Birliği Vakfı’nın TTB’ye tepkisini dile getirdiği 12 maddelik açıklamasının detayları şöyle:

1. Savaş, bir halk sağlığı sorunu değildir. Savaş, çözümün bittiği yerdeki egemenlik çatışmasıdır.

2. Savaş iki devlet arasında savaş hukukuna uyularak yapılır.

3. Savaş ve terör farklı etkinliklerdir. Savaşçıyı terörist, teröristi savaşçı olarak değerlendiremeyiz.

4. Savaş olan yerde terörden, terör olan yerde savaştan bahsedilemez.

5. Çatışma ve savaş kavramlarını da aynı kefeye koyarak vermek istediğimiz mesajı veremeyiz.

6. Hekimin yaşamı savunma gibi bir görevi yoktur. Hasta olduğunu ifade eden ya da gösteren bireylerin hastalığının hangi tür hastalık olduğunu teşhis ve tedavi ederek mesleğinin gereğini yapmakla görevlidir.

7. “Barış iklimine sahip çıkmak” gibi mesajlar, terörle mücadele ortamında saldırgana alan açan yoğunlukta mesajlardır.

8. Demokratik bir yöntemle yönetilen bir toplumda yöntem dışı bir yaklaşımla özgürlük ve barış korunamaz.

9. Savaş yok ki hemen barış söz konusu olsun.

10. Bildirimin gerekçesi Afrin olayı ise, sınırını korumaya çalışan devletin silahlı güçleri doğal reflekslerini göstermeye ilişkin görevlerini sürdürmektedirler.

11. Amacı sınırlarına olan saldırıları ortadan kaldırmak, aracı, diploması, ikili anlaşma ve silah gücünü kullanmak hedefi ülkesinden göç etmek zorunda kalan insanları güvenli bölge oluşturarak vatanlarına kavuşturmak olan Türkiye Cumhuriyeti’nin Silahlı Kuvvetlerinin bu onurlu mücadelesine “dur” demek ülkemizin hiçbir meslek grubuna yakışmaz.

12. Her sivil örgüt, halka ferasetiyle doğru yol göstermelidir. Günümüzde ülkemizin yaşadığı 15 Temmuz ve Afrin olayları, “Çanakkale geçilmez”le eş anlamlıdır! Ve birbirinin devamıdır.

 

“Emperyalizmin bu projelerini ferasetiyle algılayamayan insanlarımızın emperyalizmin manevra spektrumunu kavrayana kadar sivil örgütlerde görev almamaları en doğru olan durumdur.” diyen Vakıf  yönetimi şunları kaydetti:

“Çanakkale’de sağlık mensubu 65 kişinin savaşa katılıp geri dönenin olmadığını bilerek tüm hekimler adına yorum yapmak hiçbir kurum, kuruluş ve cemaatin hakkı ve haddi olmamalıdır. Üstelik emperyalizmle işbirliği halinde vatanımıza saldıran illegal örgütlerle yaptığımız mücadeleye ‘savaş’ demek 35 yıllık Afrin’de hazırlık yapanlar safında yer almak izlenimi doğurabilir.

Savaş yapmıyoruz. Sınırlarımızı uzun yıllardır ilk kez ‘Tam bağımsız Cumhuriyet’ felsefesiyle kurtarma, koruma ve tahkim etme mücadelesi veriyoruz. Kendi silahını kendi yapan, kendi kararını kendi veren ve kendi uygun gördüğü uygulamayı kendi uygulayan bir devlet tam bağımsızlık sürecine girdi demektir. Tam bağımsız Türkiye Cumhuriyeti Devletine katılan tüm kişi, kuruluş, devlet ve milletlere selam olsun.

Bireylerin aklını küçümseyen, milletin hafızasını yok sayan, vatanın sınırlarını korumayı gereksiz gören böyle bir bildiriyi reddediyor, görüşlerimizi halkımızla paylaşıyoruz. TTB Merkez Konseyi’ni istifaya çağırıyoruz.”

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.