HSYK 2017-2021 Stratejik Plan Çalıştayı

ŞANLIURFA (AA) - Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Başkan Vekili Mehmet Yılmaz, "Yargı tarihimiz gurur duyacağımız hikayelerle dolu değil ama 2007-2013 utanç dönemini ilk defa yaşıyor Türkiye Cumhuriyeti, 93 yıllık dönemde. Bu kara dönemin izlerini silmek bizim neslimize nasip olacak, sizlere nasip olacak" dedi.

Yılmaz, kent merkezindeki otelde düzenlenen HSYK 2017-2021 Stratejik Plan Çalıştayı'nda Şanlıurfa ve ilçelerinden gelen hakim ve savcılara hitap etti.

Güvenilir yargının ancak güvenilir hakim ve savcılarla sağlanabileceğini belirten Yılmaz, önce hakim ve savcıları güvenilir kılmak gerektiğini söyledi.

Toplumun yargıdan, insan hak ve hürriyetlerinin hukukça teminat altına alındığı, yasaların eşit ve ayrımsız uygulandığı, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığının hakim kılındığı ve vatandaşların güvenle gelip huzurla ayrıldığı adliye beklediğini aktaran Yılmaz, şöyle devam etti:

"Bugün 2007'den sonra başlayan süreçte şunu gördük. 2010 referandumuyla şeklen tam bağımsızlığa kavuşan bir HSYK'ya sahibiz. Neden? 16 üyesini hakim ve savcılar seçiyor. Geçmişteki HSYK'dan da farklı ve bütün kurulları bağımsız. 4 tane atamayla gelmiş arkadaşlarımız var. Onlarla çalışmaktan onur duyuyorum. Sizi temin ederim, bu arkadaşlarımız hakim ve savcılardan daha bağımsız. Hem bu dünyada hem de öbür dünyada şahitliklerini yapacağım. Bu nedenle bağımsızlık şekilde değil, hakim ve savcının yüreğinde, beyninde olmalı."

Hakim ve savcılara seslenen Yılmaz, "Genlerinden gelen, sağlamlığını çok iyi bildiğim, yüreklerindeki Allah korkusunu özlediğim, gördüğüm meslektaşlarım, sizden rica ediyorum, yargının gerçek anlamda tarafsızlığını hakim kılalım. 2007'den sonraki süreç bizi nereye götürdü biliyorsunuz. Güvenilirliği yüzde 70'in altına düşmeyen bir Türk yargısı, bugün yüzde 30'lar seviyesinde. Bu manzarayı bizler ortaya çıkarttık, hakimler ve savcılar olarak. Bizim dışımızda sebepler var muhakkak ama asıl sebebi bizleriz. Neyi yanlış yaptığımızı çok iyi biliyoruz." şeklinde konuştu.

- "Bazı dosyalardan gelecek adına utanç duyuyorum"

Yargı tarihinin başarılarla dolu olmadığını bildiğini söyleyen Yılmaz, şunları kaydetti:

"Yargı tarihimiz gurur duyacağımız hikayelerle dolu değil ama 2007-2013 utanç dönemini ilk defa yaşıyor Türkiye Cumhuriyeti, 93 yıllık dönemde. Bu kara dönemin izlerini silmek bizim neslimize nasip olacak, sizlere nasip olacak. Hele başında bulunduğum dairede şahit olduğum bazı dosyalardan gelecek adına, gelecek nesil adına utanç duyuyorum. Yargı tarihimiz başarılarla dolu değil, bunu ben de biliyorum. 61 ihtilalinden sonra o ağabeyimizin çıkıp kürsüde 'Sizi içeri tıkan o kudret böyle istiyor.' sözü, o ayıp alnımıza yapıştı, öyle duruyor, hala konuşuluyor. Üniversitelerde her öğretim görevlisi bunu anlatıyor. Bu hikayelerle büyüdük. Keşke o ağabeyimiz o cübbeyi atabilseydi, burada gururla gezebilseydik.

Böyle bir ayıp var mı? 'Sizi içeri tıkan kudret böyle istiyor.' Siz ne yapıyordunuz beyefendi? Hiç olmazsa çekilin onurunuzla. Keşke onu yapabilseydi, biz de alnımız dik dolaşabilseydik."

Gelecek nesle inanılan, güvenilen adliye teslim edilmesi gerektiğini aktaran Yılmaz, eğer böyle bir adliye oluşturulmazsa Türkiye Cumhuriyeti'nin bağımsız olarak devam ettirilemeyeceğini vurguladı.

- "Adaletten ayrılmış bir devlet eninde sonunda yıkılacaktır"

"Adalet mülkün temelidir" sözünün adliye duvarlarına asılmış bir süs olmadığına işaret eden Yılmaz, "Adaletten ayrılmış, adaleti kokuşmuş, inandırıcılığı çökmüş bir devlet eninde sonunda yıkılacaktır. İstediği kadar güçlü orduya sahip olursa olsun, istediği kadar ekonomisi güçlü olursa olsun, muhakkak ve muhakkak yıkılacaktır. Bu nedenle adaletin önemini herkes bilmeli. Siyasetçisi, bürokratı, valisi, askeri... Adaletin önemini bilelim ve adaleti baş tacı yapalım ama önce hakim ve savcılar olarak biz başlayalım. Sizlere inanıyorum." ifadelerini kullandı.

Uzun yıllardır çalıştığını ve teşkilatı iyi bildiğini anlatan Yılmaz, sözlerini şöyle tamamladı:

"Gücümüzü iyi biliyorum. Hakim ve savcılarımızın birçoğunu ahlaken, bilgi olarak çok yakından tanıyorum. Kaldıralım bu cenazeyi. Başaracak güç bizde. O arkadaşlara sesleniyorum: Vicdanınızı özgür kılınız, beyinlerinizi özgür kılınız, kul hakkının ne olduğunu lütfen unutmayınız. Bizim dinimiz kul hakkına tüm dinlerden daha fazla önem vermiştir. Kul hakkından murat sadece Müslüman olması değil, ne olursa olsun, isterse ateist olsun, dinimiz kul hakkını kutsal saymıştır. En ağır hesaplardan birisi de kul hakkıdır. O zaman ne olursa olsun, kimden gelirse gelsin, adaletten ayrılmayın, mevzuattaki yetkiler kötüye kullanılmasın."

Çalıştaya Şanlıurfa Valisi İzzettin Küçük, HSYK 1. Daire Başkanı Halil Koç, HSYK üyeleri Yakup Ata, Hayriye Şirin Ünsel, Turgay Ateş ile HSYK Genel Sekreter Yardımcısı Erdal Demir ve Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcısı Uğurhan Kuş da katıldı.