HSYK Başkanından şok tehdit

HSYK Başkanından şok tehdit
HSYK 1. Daire Başkanı İbrahim Okur, Zaman ve Hürriyet gazetesine verdiği röpörtajda skandal cümleler sarfetti. Tehdit yoluyla adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs etti.

HSYK 1. Daire Başkanı İbrahim Okur, Zaman ve Hürriyet gazetesine verdiği röpörtajda skandal cümleler sarfetti. Tehdit yoluyla adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs etti. Paralel yapı operasyonunun yargı mensuplarına uzanması durumunda HSYK olarak devreye gireceklerini, engellemek mümkün olmazsa geciktirmeye çalışacaklarını açıkladı. Cemaatin en kritik isimlerinden biri olduğu uzun süredir dile getirilen Okur, skandal açıklamalarıyla bu iddiayı güçlendirmiş oldu. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın bu tehdit ve meydan okumaya nasıl cevap vereceği merak ediliyor. Öte yandan Okur'un ve HSYK'daki diğer paralelcilerin korktuğu noktaya dikkat çeken hukukçular, sadece polislere değil yasadışı dinleme emirlerini onlara veren savcı ve hakimlere de operasyon gerektiğini belirtiyorlar.


HSYK 1. Daire Başkanı İbrahim Okur'un Zaman ve Hürriyet gazetesine verdiği röportajda tehdit ile adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs etti. 'Paralel yapı operasyonunun yargı mensuplarına uzanması durumunda HSYK olarak devreye gireceklerini, engellemek mümkün olmazsa geciktirmeye çalışacaklarını açıkladı. Cemaatin en kritik isimlerinden biri olduğu uzun süredir dile getirilen Okur, skandal açıklamalarıyla bu iddiayı güçlendirmiş oldu

HSYK 1. Daire Başkanı İbrahim Okur'un açıklamalarında tehdit ile adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs ettiğini yazan Yenişafak ve Abdülkadir Selvi ve Star yazarı Elif Çakır, attıkları tweetler ile tepkilerini gösterdi. 

Selvi ve Çakır, twitter hesaplarından Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) 1. Daire Başkanı İbrahim Okur hakkında çok çarpıcı açıklamalarda bulundular. İbrahim Okur'un Zaman ve Hürriyet Gazetesi'ne verdiği röportajda kullandığı ifadelerle ilgili suç işlediğini ve tehdit ile adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs ettiğini yazan Selvi ve Çakır'ın tepkisi çok sert oldu. 


HSYK 1. Daire Başkanı Okur, verdiği röportajda şu ifadeleri kullandı:

"Paralel yapı operasyonu şimdilik sadece Emniyet mensuplarını kapsıyor. Ancak savcı ve hakimlere de uzanacağı konuşuluyor. Anayasa'da hakim ve savcılarla ilgili kovuşturma izni yetkisi HSYK'ya veriliyor. HSYK yasasında ise 3. Daire'nin kararı ve HSYK Başkanı sıfatıyla Adalet Bakanı'nın izni aranıyor. Son düzenlemenin ardından 3. Daire 'İzin verilmesin' dese bile Adalet Bakanı tam tersi yönde karar verebilir. Bu durumda, 'paralel yapı' operasyonu kapsamında savcı ve hakimlerin kovuşturulmasına HSYK 3. Daire'nin olumlu ya da olumsuz adım atması yeterli görülüyor. 3. Daire söz konusu yargı mensupları hakkındaki soruşturmayı engelleyemiyor ancak geciktirebilir."


KORSANIN ERGENEKONCUSU GİTTİ CEMAATÇİSİ GELDİ!

Okur'un, Adalet Bakanının soruşturmaya olur vermesi halinde kendilerinin olumlu ya da olumsuz bir adım atmayarak meseleyi kadük bırakmaya çalışacaklarını açıklaması paralel yapının yargı ayağını koruma amaçlı açık bir tehdit olarak değerlendiriliyor. Benzer bir tehdit önceki HSYK döneminde yaşanmıştı. Adalet Bakanının korsan kararnamelerini engelleme çabalarına tepki gösteren üye Ali Suat Ertosun, "Gerekirse kurul olarak Bakansız toplanıp karar alır, Adalet Bakanını bypass ederiz" demişti. Hükümete yönelik bir tehdit olduğu açık olan bu açıklama kamuoyundan sert tepki görmüş, 2010 yılındaki HSYK konulu anayasa değişikliği referandumuna gidilmesinin gerekçelerinden biri olmuştu.

Görünüşe ve paralel yapı tartışmaları sürecinde yaşananlara göre; referandum sonrası yeniden yapılanan HSYK'da ergenekoncu kesim tasfiye edilirken yargıda çok iyi örgütlenmiş ve sinsi olduğu için o dönem farkedilememiş cemaatçi kesim yargı vesayetini halkın iradesine karşı korumaya devam ediyor. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın bu tehdit ve meydan okumaya nasıl cevap vereceği merak ediliyor.


PARALEL YARGIYA DA OPERASYON YAPILSIN

Öte yandan konuyla bağlantılı bir başka gelişme daha yaşandı. Hukukçular, Okur'un ve HSYK'daki diğer paralelcilerin korktuğu o noktaya dikkat çektiler. Yeni Akit'ten Naim Taşbaşı'nın haberine göre; Selam-Tevhit soruşturmasında sadece polislerin suçlu olmadığını belirten hukukçular, onlara emir veren savcıların da suçlu olduğunu, polislere yasa dışı işlem yapılması emrini veren hakim ve savcıların da operasyona dahil edilmesi gerektiğini belirtiyorlar.


KURAN: MESLEKLE İLİŞKİLERİNİN KESİLECEĞİ AÇIK VE NETTİR

Tüm Hukukçular Birliği Başkanı Mustafa Kuran, bazı savcıların Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a kızarak kendi keyfi hareketlerine göre lüzumsuz delillerle soruşturmalar yürüttüğünü söyledi. 

HSYK’da kümelenmiş bir grubun olduğunu da belirten Kuran, “Sözde Selam-Tevhid örgütü soruşturmasını yürüten savcılar da bu grup içerisindendir. Bunlar birbirleriyle anlaşmışlar, ‘Sonuna kadar mücadele edeceğiz’ diye beyanları var. Bakanlık bunlar hakkında mutlaka soruşturma izni vermeli” ifadelerini kullandı. 

“Adalete aykırı olarak hareket edip haksızlık yapan savcıların meslekle ilişkilerinin kesileceği açık ve nettir” diyen Mustafa Kuran, “Adalet ve hukuk adına doğru bir şey yaptıklarını söylemek mümkün değildir. Elbet bir gün herkes yaptığının hesabını verecek, cezalandırılacaktır” dedi. 


SORUŞTURMALARA HAKİMLER VE SAVCILAR DA DAHİL EDİLMELİ

AK Parti eski Milletvekili Avukat Hüsnü Tuna da, Selam-Tevhid örgütü soruşturmasıyla ilgili dinlemeleri yapan polislerin casusluk amacıyla böyle bir işe yöneldikleri yönünde kanaatin oluştuğu için yapıldığını belirterek, “Bu operasyonların şimdilik polisleri kapsadığı açıklandı. Muhtemelen o soruşturmayı yöneten savcılar açısından da devam ettirilmesi gerekir diye düşünüyorum. Çünkü polisler kendi başlarına bir soruşturma yapmazlar” dedi. 

Selam-Tevhid örgütü iddialarını ortaya koyarak soruşturma başlatan savcıların, polisleri de bu konuda kullandıklarını belirten Hüsnü Tuna, “Bu başlatılan operasyonların genişletilerek dinleme faaliyetlerini yönlendiren, dinleme kararlarını alan, polisler yönlendiren ve operasyonları yöneten savcılara da, hatta başkalarına ait telefonları bir başka isim altında dinlenmesine imkan verecek şekilde dinleme kararlarını veren hakimleri de kapsaması gerekir diye düşünüyorum” şeklinde konuştu.


CEYLAN: SUÇU İŞLEYEN KİM OLURSA OLSUN YARGILANMALIDIR

Uluslararası Hukukçular Birliği Genel Sekreteri Necati Ceylan ise, savcıların hukuki tayinde ve soruşturma safhasında takipsizlik kararı verilmesi halinde hukuki ve cezai sorumluluklarının söz konusu olmadığını hatırlatarak, “Selam-Tevhid adlı örgüt adıyla soruşturma yapan gerçekte amaçlarının casusluk olduğu belirlenen 76 emniyet görevlisi hakkında soruşturma açılmış. Bir örgütten bahsedilmesi sebebiyle bu örgütle yönetici, üye veya yardım ve yataklık söz konusu olması halinde savcılarda yargılanabilirler. Ortada bir suç varsa bu suçu işleyen kim olursa olsun yargılanmalıdır” ifadelerini kullandı.

(Abdullah Harun / kontrgerilla.com)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.