İdarenin Denetim Mekanizmaları Çalıştayı

İdarenin Denetim Mekanizmaları Çalıştayı
TBMM Başkanı Kahraman:- "Kamu gücü, bireyin sahip sahip olduğu hak ve özgürlükleri ihlal etmeden, adil, açık ve nesnel bir şeklide kullanılmalıdır. İyi yönetim, sorgulanabilir, sorumlu, katılımcı, eşitlikçi yaklaşımlar, insan hakları ve hukukun üstünlüğü

ANKARA (AA) - TBMM Başkanı İsmail Kahraman, "Kamu gücü, bireyin sahip sahip olduğu hak ve özgürlükleri ihlal etmeden, adil, açık ve nesnel bir şeklide kullanılmalıdır. İyi yönetim, sorgulanabilir, sorumlu, katılımcı, eşitlikçi yaklaşımlar, insan hakları ve hukukun üstünlüğü esaslarına dayanır." dedi.

Kahraman, Kamu Denetçiliği Kurumu tarafından bir otelde düzenlenen "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminde İdarenin Denetim Mekanizmalarının İncelenmesi Çalıştayı"nda konuştu.

Kahraman, 16 Nisan'daki halk oylamasının Türkiye için bir milat olduğuna işaret ederek, milletin kabul ettiği anayasa değişikliğiyle, 94 yıllık geçmişe sahip parlamenter sistem yerine cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin getirildiğini vurguladı.

Değişiklikle, Türkiye'nin bir "makas değişimi" yaptığına dikkati çeken Kahraman, "Ümit ediyor ve dua ediyorum ki bu, daha güzel yarınlara, huzurlu günlere bir başlangıç olsun ve milletimize hayırlı olsun." dedi.

Kahraman, Türkiye tarihinde dört ay süren hükümetlerin olduğunu hatırlatarak en iyi koalisyonlardan biri sayılan Necmettin Erbakan ve Tansu Çiller koalisyonunda, bir bakan olarak neler çekildiğini bildiğini belirtti.

Kahraman, kuvvetler ayrılığının, demokrasinin vazgeçilmez bir unsuru olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Üç güç birbirine karışmamalı. Eskiden trafik çizgileri gibi bir sistem vardı. Yani yolda kesik çizgi, düz çizgi, yan yana çift düz çizgi var. Oysa bugünkü sistemimizde arada duvar var, isteseniz de geçemezsiniz. Kuvvetler ayrılığı mutlaka demokrasinin vazgeçilmezidir ve olması gerekir. Meclisin içinden yürütme ve siz o yürütmeye karşı denetim yapacaksınız. Olmuyor. İktidarı elinde tutanlar, ne kadar gensoru verilirse verilsin, netice alınmamış oluyor, kendi insanlarını, milletvekillerini tutuyor. Ben bu sistemin, yani kuvvetler ayrılığının tam tatbik edildiği sistemin taraftarı bir kişi olarak, inanıyorum ki daha güzel bir noktaya geleceğiz."

- "Çok iyi olacağına inanıyorum"

Aristoteles'in "Demokrasi, iyi hükümet şekilleri içinde en kötüsü, fakat kötülerin iyisidir." dediğini aktaran Kahraman, rejimlerin, sistemlerin toplumun yapısına ve güne göre değişebileceğini bildirdi. Kahraman, değişmezliğin yalnızca ilahi hükümlerde olduğunu belirterek, şu görüşlere yer verdi:

"Ha bire arıza veren bir sistem üzerinde ısrar etmek yanlıştı ve bu aşıldı. Çok iyi olacağına inanıyorum. Zaafa uğranan durumlarda, anarşi meydana gelir ve anarşi toplumu böler, hatta beka problemini ortaya koyar. Millet, siyasetçilere çözüm üretmeleri için vekaleti tevdi eder. İktidarın işi çözüm üretmek, muhalefetin işi ise olumlu eleştirilerle iktidarı denetlemektir. Demokratik sistemde siyasi kadrolar, problem çözmek için göreve talip olurken, dikte yanlısı siyasette siyasi kadrolar, problemin kendisi haline gelebilmektedir. İşte Suriye'de yaşanan tam da budur."

Kahraman, siyasetin sorunları çözmek olduğunu, halkla çatışarak, kurumlarla kavga edilerek, güç odaklarının emrinde siyaset yapılamayacağını vurgulayarak, "Askeri darbeler, istikrarsız kısa süreli hükümetler, idam edilen Başbakan Adnan Menderes, 6 kere gidip 7 kere gelen Başbakan Süleyman Demirel, askıya alınan anayasalar, işkenceler, cezaevleri, düşünce suçları, insan hakları ihlalleri, kapatılan partiler düşünüldüğünde parlamenter sistemin başarılı olduğunu söylemek mümkün değildir." dedi.

- "Demokrasi dışı tablolar oluşmamalı"

Kahraman, 1950'de Demokrat Parti'nin iktidara gelmesinin, "demokratik halk devrimi" olarak tanımlandığını anımsatarak, tek parti dönemi sonrası, milletin iradesiyle iktidara gelen Demokrat Partinin iktidarı ne kadar önemliyse, Menderes ve iki arkadaşının idamına yol açan 1960 askeri cuntasının gelişinin de o kadar üzücü olduğunu bildirdi.

1960 darbesinin, Türkiye'deki parlamenter sistemin ne kadar zayıf olduğunu gösteren çarpıcı örneklerden olduğunu belirten Kahraman, darbecilerin, TBMM'yi dağıtmadan mevcut hükümeti istifaya zorladığını ve dışarıdan bir isme hükümeti kurdurduğunu anlattı.

"Ortalama 1,4 yıl düşüyor hükümetlere, 1960'dan itibaren baktığımızda. Bu bir istikrarsızlık. İstikrarsızlık içinde kalkınma, devlet-millet dayanışması olmaz." diyen Kahraman, İtalya'nın da yüzde 40 oy alan bir partinin, 4 yıl süreyle iktidar olmasını kararlaştıran bir değişikliğe gittiğini, herkesin siyasi istikrarsızlığın giderilmesini istediğini aktardı.

- "İstikrarsızlık içinde kalkınma olmaz"

Denetimin, "Bir işin gereği gibi yürütülüp yürütülmediğini anlamak için yapılan inceleme, gözetim" olarak tanımlandığına değinen Kahraman, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Vatandaşların temel hak ve özgürlüklerinin, kamu idarelerine karşı korunması ve güvence altına alınması günümüzün olmazsa olmaz özelliklerindendir. Vatandaş ile yönetenler arasındaki ilişkilerin düzenlenmesi, özellikle vatandaşın hak ve özgürlüklerinin, yönetenlere karşı korunması önemlidir. Ayrıca 'iyi yönetim hakkı' diye bir kavram var. Kamu gücü, bireyin sahip sahip olduğu hak ve özgürlükleri ihlal etmeden, adil, açık ve nesnel bir şeklide kullanılmalıdır. İyi yönetim, sorgulanabilir, sorumlu, katılımcı, eşitlikçi yaklaşımlar, insan hakları ve hukukun üstünlüğü esaslarına dayanır. Hukuk devleti ilkesinin en önemli gereği, idarenin yapmış olduğu işler ve eylemlerin, hukuka uygunluğu yönünden çeşitli denetimlere tabi olmasıdır."

Kahraman, yargı denetimiyle, idare işlem ve eylemlerin sadece hukuka uygunluğunun, yargı dışı denetimle ise idari işlem ve eylemlerin hukuka uygunluğu ile birlikte yerindeliğinin ve hakkaniyetinin de denetlenebileceğini belirtti.

- "Garip, ne kadar seviyorlar bizi"

Yasama ile yürütme ayrışmasının önemli olduğuna vurgu yapan Kahraman, parlamento yasama ve denetleme görevlerine yoğunlaşırken, yasamadan ayrılan yürütmenin ülkeyi istikrarlı ve güçlü bir şeklide yönetebileceğine değindi.

Kahraman, "Ümit ediyorum ki Türkiye'nin siyasi ve sosyal istikrarı güçlenecektir, ekonomik kalkınması ve refahı artacaktır. Uzlaşma kültürü yerleşecektir. Yeni anayasa değişikliğiyle ve sistemle, egemenlik doğrudan doğruya millet tarafından kullanılacaktır." ifadesini kullandı.

Batı ülkelerinde, Türkiye'nin sistem değişikliği aleyhinde çalışmalar yapıldığına dikkati çeken Kahraman, şu şu görüşlere yer verdi:

"Devletler, diğer bir devletin iç işlerine karışamazlar, hukukun temel ilkesi. Maalesef çok kesin bir şekilde bir kampanya yürüttüler ve bize 'Sizin için iyi değil bu değişiklik.' dediler. Garip, ne kadar seviyorlar bizi. Bizim için iyiyi istiyorlar, 'Aman bundan vazgeçmeyin.' Niye karışıyorsunuz? Siz kendi iç işlerinize karıştırmıyorsunuz, buraya niye karışıyorsunuz? Türkiye'nin güçlenmesini istemeyen bir dış dünya var. Tabii bunun yanında Türkiye'nin güçlü olmasını isteyen ve onun önderliğinde güzel noktalara ulaşmak isteyen bir dünya da var. Buna biz 'gönül coğrafyamız' diyoruz. 15 Temmuz hain darbesi... Bir zavallı meczubun dünya tarafından kullanılması neticesindeki o darbe teşebbüsünde çok üzülen ve hemen bize 'geçmiş olsun'a gelenler oldu. Fakat bu anayasa konusunda ve diğer konularda bize akıl öğretmek isteyenler, en tez bir ay sonra geldiler."

Kahraman, Azerbaycanlı Karadeniz Ekonomik İşbirliği Asamblesi Genel Sekreteri Asaf Hajiyev'in Türkiye'ye yaptığı ziyarette, başkanlık odasında diz çöküp bayrağı öptükten sonra kendisine, "Siz, bizi kurtardınız." dediğini aktararak, bu sözü, Gürcistan'ın, Saraybosna'nın da söylediğini dile getirdi.

-"Adalete saygı olduğunda devlet güçlü olur"

Kahraman, denetleme olarak temeli Osmanlı'ya dayanan ombudsmanlığın kurulduğunu belirterek, adalete saygılı olunduğunda devletin güçlü ve büyük olacağını vurguladı.

Kanunların dışına çıkılmasının, örfün, adetin çiğnenmesinin uygun olmadığının altını çizen Kahraman, ABD kongresindeki büyük salonda 16 kanun adamının rölyefinin bulunduğunu, bunlardan birisinin de Kanuni Sultan Süleyman olduğunu bildirdi.

Konuşması sırasında bir hikaye de anlatan Kahraman, şunları kaydetti:

"Öküz Mehmet Paşa bilahare vezir, sadrazam oldu. Derler ki 'Bu kadar isabetli dış politikada karar alıyorsun, bu zeka nerede sende?' Demiş ki 'Rus sefirini çağırıyorum, meseleyi ona açıyorum, ne derse tersini yapıyorum, reçetem bu.' İdarecinin kendinde olmalı duygular. Öyle idareciler yetişmeli. İstediğimiz kadar kanun çıkaralım, vicdanda yoksa... Bir gün ilahi mobese kayıt altına alıyor bütün hareketleri, ondan hesap sorulacağını bilse ona göre yönetir. Bu kadar tedbir, tedbir ne oluyor? Yine insanın kendi vicdanına kalıyor. Toplumumuzun bu yönünün de desteklenmesi ve güçlendirilmesi lazım."

Kahraman, Ramazan'ı tebrik ederek, Kamu Denetçiliği Kurumunun nice hizmetlere imza atmasını diledi.

-"Bu bir temenni"

İsmail Kahraman, çalıştaydan ayrılırken Meclis binasının yenilenmesine ilişkin milletvekillerine gönderdiği mektupla ilgili soruyu da yanıtladı. Kahraman, "Düşüncem bu, ileriye ait bir mevzu. Bugün öyle bir mevzu yok. Tarım Bakanlığının eski binasındayız, yan taraftaki binadayız, o kadar dağınık ki bir ihtiyaç olduğu kesin de fakat programımızda bu dönemde böyle bir inşaat yok. Bu bir temenni. Mimden mum çıkarmayın." dedi.

- Malkoç'un konuşması

Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç da 16 Nisan'da yapılan halk oylamasıyla, anayasada ciddi değişiklikler yapıldığını, "cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin" getirildiğini anımsattı.

Türkiye tarihinde, ciddi buhranların, askeri darbelerin, demokratik tıkanıkların yaşandığı hatırlatan Malkoç, yeni sistemle temennilerinin, siyasi istikrarın sağlanması, demokrasinin bütün kurum ve kurullarıyla yerleşmesi, hukukun üstünlüğünün temin edilmesi, idarenin hesap verilebilirliğinin ve şeffaflığının sağlanması olduğunu söyledi.

Malkoç, demokrasinin, insanoğlunun yönetim tarzı açısından en gelişmiş model olduğunu belirterek, iyi yetiştirilmiş, hukuka saygılı, vatandaşını önemseyen idarecilerin önemine işaret etti.

Bu kapsamda, demokrasinin yerleşmesi, hukukun üstünlüğünün sağlanması ve şeffaflığın korunması için denetimin önemli olduğunu vurgulayan Malkoç, çalıştayın, yeni anayasa değişkiliğiyle Türkiye'de atılacak adımlara öncülük yapacağını kaydetti.


Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.