İmam Hatip öğrencilerinin gözüyle hocaları

İmam Hatip öğrencilerinin gözüyle hocaları
İmam Hatiplilerin Hocalarının başında Hacıveyiszade Mustafa Kurucu Hocaefendi gelirdi.

İmam Hatiplilerin Hocalarının başında Hacıveyiszade Mustafa Kurucu Hocaefendi gelirdi. Sonra dönemin Konya Müftüsü Abdullah Ulubay, sonra Hakkı Özçimi, Okul Müdürü Bekir Elam, Tahir Elliiki, Arif Etik, Süleyman Biroğlu, Mehmet Önder, Matematik Öğretmeni Remziye Karacadağ, Coğrafyacı Nahide Hanım ve devam ederdi giderdi.

bekir-doganay.jpg

114 Bekir Doğanay anlatıyor;

Tahir Elliiki, Din Dersimize gelirdi. Medresede yetişmiş. Esnaftı aynı zamanda. Aktarlar içinde tuhafiyecilik yapardı.

Cuma günleri bizde son ders yapılmazdı. Cuma öncesi üçerli kol sıra olur, Alaaddin Camiine, Şerafettin Camiine yada Kapı Camiine toplu halde giderdik.

Tahir Elliiki Hoca, Yolun solundan gidin diyeceğine, “Oğluuum!...Solun yolundan gidin” derdi, başlardık gülüşmeye…

Kemal Or, edebiyatçıydı. Hareketli bir kimseydi. Bisikletle giderken, bisikleti adeta “ Fa-i-la-tün, fa-i-la-tün, fa-ü-lün” diye ses çıkarırdı. Biz o bisiklete bindiğinde hep öyle söylerdik.

Adnan Koçbeker, Fizikçiydi. Cumartesi günleri gelir bizi Hentbol çalıştırırdı.

Şakir Oba, iyi bir Kimyacıydı. Kız Öğretmen Okulunda idareciydi. Bizim okulumuzda laboratuvar olmadığı için Kimya derslerini Kız Öğretmen Okulunda yapardık.

Süleyman Biroğlu Fransızca öğretmenimizdi. Son derece dindardı. Ancak Lisanı tam olarak öğretebilecek bir öğretmen değildi. Öğretmenliği fazla başarılı sayılmazdı.

halit-guler.jpg

167 Halit Güler anlatıyor;

Kur’an-ı Kerim Hocamız Hakkı Özçimi idi. Konya’da bir ekoldür. İncelenmesi ve araştırılması gereken bir ekoldür. Hem kendi varlığı ile hemde yetiştirdiği hafızlar sebebiyle Hocaefendi ve çevresinin araştırılması gerçekten eğitim ve öğretime ışık tutacak esaslı prensipler çıkartılacak bir araştırmadır.

Esaslı bir insandı.

Okul Müdürümüz Bekir Elam’ın desteği çok fazlaydı. Allah rahmet eylesin Bekir Elam İmam Hatip Okulunu bir müessese haline getirdi. Çok başarılı bir eğitimciydi. Örnek bir insandı. Fevkalade bir insandı.

İmam Hatip Okulunun bugünlere ulaşmasında o insanın koyduğu disiplinin ve prensiplerin büyük rolü vardı.

halit-yarimca.jpg

232 Halit Yarımca anlatıyor;

Tahir Elliiki gibi bir öğretmenin ahlaki yönden dengi yoktu. Konuşurken sıkılır, az konuşurdu. Kötü söz değil, iyi söz bile söylerken kızarırdı. Ona karşı uygunsuz bir tavır sergilediysek Allah bizi affetsin.

Arif Etik Farsçaya gelirdi. kendi kendini yetiştirmiş ve bize uyum sağlamıştı.

Mehmet Önder Sanat Tarihine gelirdi. Mevlana Müzesi Müdürüydü. Bize Mevlanadan bahseder, Mevlana’nın sözlerini söylerdi.

Matematik Öğretmenimiz Remziye Karacadağ, iyi eğitimliydi. İyi biriydi amma gençti. Bizim o günkü psikolojik durumumuzu sanırım değerlendiremedi.

m-emin-atasagun.jpg

80 Mehmet Emin Atasagun anlatıyor;

Bekir Elam işi disiplinle ele aldı. Cebri değildi. Ama biraz serti. Okulun yoluna koydu. Tedrisat yapılır hale getirdi.

Tarih dersine liseden gelen Nail Bey girerdi. Babacan, babayiğit, görkemli bir adamdı.

Şakir Oba Tabiat Bilgisine gelirdi. Gayet münevver bir hocaydı.

Hacıveyiszade Hocamız bize canı gönülden davranan, yaşayışıyla, ilmiyle, çok numune bir insandı. Herkesi güleryüzlü karşılardı. Okula Körükle( Fayton) gelir giderdi.

Derse girmeden önce müstahdemlerin odasına gider. Orada asılı olan seccadesini alır yine orada iki rekat namaz kılardı.

Derse girdiğinde hepimizi selamlar, bazen uzunca bir dua ederdi. Kendini parçalarcına bize bir şeyler öğretmeye çalışırdı.

Arada bir öğretmenler odası girdiğinde herkes saygı gösterir. Hürmet ederlerdi. Tabi bir insandı. Onu sevmeyen yoktu. Vefat ettiğinde askerdeydi. Kamil Yaylalı gibi arkadaşlarımız sokaklarda ağlamışlar.

Hocaefendi hakiki bir Müslüman olarak, alim olarak, örnek bir insan olarak doğru yaşadı ve öylece vefat etti.

Ders zili çalındığında teneffüse çıkıldığında arkadaşlar etrafına toplanır Hocamıza keşiften, kerametten sorarlardı.

O da arkadaşlara adam ol, müslüman ol, alim ol, adam ol diye cevap verirdi.

Tahir Elliiki Hoca çok mütevazi, olgun ağzından kötü laf çıkmayan Islah-ı Medaris mezunu, İslam’a gönül vermiş, Konya’nın yerli ailelerindendi. Dersi sevdiren bir özelliği vardı.

Abdulah Ulubay, Akaid dersine girerdi. Dar-ül Kuzat’tan yani Kadı Mektebinden mezundu. Bazen kelebek kravat takardı. Olgun, çok bilgiliydi. Dersi çok güzel anlatırdı.

Tabi bizim seviyemiz ona göre değildi. Onun kadrini kıymetini daha sonra anladık.

mehmet-ali-uz.jpg

101 Mehmet Ali Uz anlatıyor;

Islah-ı Medaris’ten mezun olan Hacıveyiszade İmam Hatip Okulunu, onların devamı saydı. Öğrencilere anlattıklarıyla bir ruh verdi. Bu çok önemliydi.

Bir başka öğretmenimiz Tahir Elliki idi.

Eski İlahiyat mezunu bir öğretmendi. Din dersine giriyordu.

Konya Müftüsü Abdullah Ulubay, Türkiye’nin sayılı alimlerinden biriydi. Bir süre İstanbul Kadılığı yapmıştı. Beyşehirliydi.. Konyalı Abaoğullarının damadıydı.

Kalecinin Osman Efendi Islah-ı Medarisde okumuştu. Tefsir derslerine girerdi.

Mesela Mehmet Önder Sanat Tarihine gelirdi. Türk Kültürünü ve Türk sanatını bize sevdirmişti.

Mesut Talaslı diye bir Türkçe öğretmenimiz vardı. Daha sonra İstanbul Vefa Lisesine Müdür oldu.

Coğrafya dersimize Nahide hanım geliyordu.

Edip Raşit yani Raşit Usman şair ve Edebiyatçıydı. Konya’dan İstiklal Marşı yarışmasına katılan isimlerden birisiydi.

Kimyacımız Şakir Oba, Kız Öğretmen Okulundan gelirdi. Babası Alaaddin Camiinin hatiplerindendi. Biz onlardan çok istifade ettik.

Son dönemde Kemal Or, Edebiyat öğretmenimizdi.

Bu hocaların hepsi Konya’nın en tanınmış hocalarıydı.

mustafa-uyar.jpg

200 Mustafa Uyar anlatıyor;

Kuran-ı Kerim Hocamız Hakkı Özçimi idi. Ders esnasında, 45 dakikada bir öğrenciye sıra iki kere anca gelirdi. Okulda kendisinden tam anlamıyla istifade edemiyorduk.

Hocam o yıl Meydan-ı Ahmet Camiinde, Elemtere ile bir ay teravih namazı kıldırdı. Bende bir ay onu dinleyip, onun ağzını aldım. Bir ay boyunca ardında namaz kıldım.

Biraz Kuran okumasını bilenler, ben okumaya başlayınca, hemen “ Sen Hakkı Hocanın talebesi misin derler”

Abdullah Ulubay bize Akaid dersine gelirdi. Kaz-ül Kuzat’ta Ömer Nasuhi ile birlikte okumuşlar. Padişah onun vaaz ettiği camilere onu dinlemeye gidermiş. Kadı yetiştiren mektebi birincilikle bitirmiş. Osmanlı döneminde bir süre İstanbul Kadılığı yapmıştı. Bir gün bir fetva için İstanbul Müftüsü Ömer Nasuhi Bilmen’e bir heyet geldi. Ömer Nasuhi, gelen heyete şöyle der; Abdullah Efendi varken ben bu konuda fetva vermekten teeddüp ederim yani bunu edepsizlik sayarım der. Hacıveyiszade Hocamız Türkiye’de iki alim varsa biri Abdullah Efendi’dir. Bir tane varsa yine Abdullah Efendi’dir derdi.

mustafa-uzunpostalci.jpg

104 Mustafa Uzunpostalcı anlatıyor;

İlk Müdürümüz Ali Rıza Uğurlu Avukattı. Bize kasket takılmasını mecburi tuttu. O yıllarda her okulun kasketinin şeridi farklıydı.

İmam Hatip Okulu beyaz şeritli kasket giyerdi. Ortaokullar sarı, Ticaret Mektebi eflatun, Sanat Okulu yeşil şeritli şapka giyerdi.

Yıl sonunda Müdürümüz Ali Rıza Uğurlu vefat etti.

Okular açıldığında Bekir Elam Müdür olarak geldi. Onun zamanında okulun kılık kıyafeti düzene girdi. Bekir Elam Milli Eğitimden geliyordu. Gömlek, kravat, ceket ve pantolonu mecbur tuttu.

Konya’da “ Kadı biçimi” denilen bir tarz vardı.

Onu yasakladı. Şapka konusuna titizlikle eğildi. Kıyafeti uymayanları okula almam dedi. Hem okul içinde, hem okul dışında dediklerini uyguladı.

Öğrencileri gözetleyen ve takip eden öğrenciler vardı. İzinsiz sinemaya gidenler, sigara içenler, şapkasız dolaşanlar, davranış bozukluğu gösterenler, bu öğrenciler tarafından tespit edilip idareye bildirilirdi.

En kabadayı saç, üç numaraydı.

Bekir Elam gerçekten çok uğraştı. Dış görünüş itibarıyla Milli Eğitim Okullarından hiç farkımız olmayacak bir şekle getirdi İmam Hatip Okulunu.

Bizim okulumuzda kavga gürültü yoktu. Beden Eğitimi derslerini görmek için Karma ortaokula giderdik...

Çünkü Beden Hocamız orada görevliydi. Sıra ile gider, ders bittikten sonra tekrar sıra halinde okulumuza dönerdik.

Fizik –Kimya Hocamız Şakir Oba’ydı. Şakir Oba Kız Muallim Mektebinin hocasıydı. O yıllarda Kız Muallim Mektebi şimdiki Rektörlük binasının olduğu binadaydı. Bizim okulumuzun Fizik-Kimya Laboratuarları olmadığı için bu dersleri Kız Muallim Mektebinde görürdük.

Şakir Oba Konya’nın en dikkatli ve iyi ders anlatan hocalarından biriydi. yazılı yapar , kısa bir sürede okur, sonra kaç bekliyorsun diye sorardı. Beklenti ile verdiği not arasında farklılıklar varsa, kağıda tekrar bakardı.

Okuldan başımızda Sınıf Mümessilimizle ( Sınıf Başkanı) birlikte sıra halinde Kız Muallim Mektebine gider, ders bitiminde yine aynı şekilde geri dönerdik. Hiçbir zaman başımızda bir öğretmen gitmedi.

Ticaret Lisesinden, Sanat Okulundan gelen hocalarımız vardı. Ziya Eytemiz Bedenciydi. Sanat Okulundan gelirdi.

Asım Tabanlı Resim Hocamızdı.

Abdullah Ulubay, Konya Müftüsüydü, Alim bir zattı. Derslerinde teferruata inmezse anlayamazdık. Derste not tutacak duruma gelmiştik. Tuttuğumuz notlardan çok istifademiz oldu. Abdullah Ulubay, Akaid ve Kelam derslerine girerdi.

Aynı zamanda Kız Muallim Mektebinde öğretmenlik yapan Tahir Elliiki Ulum-u Diniye yani Din Dersine girerdi. Ahmet Hamdi Akseki’nin İslam Dini kitabının okutur. Bu kitabı ezberleyecek şekilde öğrenmemizi isterdi.

Arapça öğretmenlerimizden bir diğeri de Mevlüt Efendiydi.

Hadis Hocamız Abdülmecit Ünlükul’du.

Bağdat’tan gelen Hüseyin Atay 5. sınıftayken bir süre dersimize girdi. Ankara İlahiyata gitmeden bizim okulumuzda öğretmenlik yapmıştı.

Teneffüslerde öğretmenler çay içer, bizlerde şakalaşır, dalaşırdık. Atay Hoca, her teneffüste elinde bir kitap okur halde salon ve koridorda karşımıza çıkardı. Bizim için çok iyi bir örnek olmuştu.

Osman Sabri Ortaç, Tefsire gelmişti.

O günlerde Konya’nın ileri gelen bütün hocaları. Allah için hepsi seçme Hocalardı. Ve bize derse geldiler.

Bunlardan bir tanesi Kemal Or’du. Kemal Or Edebiyat ve Kompozisyon derslerine girerdi.

(Erol Sunat)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.