İslam tarihinde İmam-ı Azam Ebu Hanife(ks), İmam Buhari(ks), İmam Gazeli(ks) Hazretleri gibi zirve isimler vardır. Bunlardan bir tanesi de İmam-ı Rabbani(ks) Hazretleridir.

            İslam düşmanları, Müslümanların gönlünde büyük saygı ve sevgiye sahip o büyük zatları itibarsızlaştırmak için her devirde uğraşmış, ağır iftiralara tabi tutmuşlardır.

            Bu şer odaklarının amacı; Allah(cc)’ın veli kulları ile Müslümanların bağını kopararak İslam’ın temel prensiplerinden uzaklaşmak bir nevi İslamsızlaştırmaktır.

            Üzülerek ifade etmek isterim ki; bugün eskisinden daha etkili olarak Müslümanları etkilemiş durumdalar. Öyle bir hale geldik ki, Hadis ve Sünneti Şerif inkarcılığı yetmediği gibi Ayet-i Kerimeleri bile inkara vardırmışlardır. Örnek, mucizeleri inkar gibi.

            Yani, çok vahim bir süreçten geçiyoruz. Sakın abarttığımı düşünmeyin, toplumun İslami konulara duyarlılığı zayıfladığı için farkında değiller. Toplumumuzun yaşadığı İslami yaşamdaki yozlaşmanın nedenini biraz düşününüz!

            Esas konumuza gelirsek; geçenlerde Diyanet Haberlerinin yer aldığı bir haber sitesinde İmam-ı Rabbani(ks) Hazretleri hakkında akıl almaz iftiraların yer aldığı bir makaleyi okudum. Bu makaleyi kaleme alan her kimse bu kadar vicdandan yoksun olamaz!

            Tamam, bu adam tasavvuf düşmanı Vahhabi anlayışına sahip olabilir; ancak, bu kadar kasıtlı,  İmam-ı Rabbani(ks) Hazretlerini Ayet-i Kerimelere ve Hadis-i Şeriflere aykırı görüş bildirecek, FETÖ ile ilişkilendirecek kadar cahil ve densiz olmamalı.

            İmam-ı Rabbani(ks) Hazretleri Nakşi Tarikatı “Silsile-i Aliyyenin” yirmi üçüncüsüdür. Büyük bir Mürşid-i Kamil olup aynı zamanda büyük bir mücadele adamıdır.     O’nun en büyük mücadelesi İslam dinini bozmak ve yerine yeni sapık bir din oluşturmak isteyenlerle olmuştur. Bu sapık şarlatanların etkisinde kalıp yeni bir din oluşturmaya kalkan zamanın Sultanı Selim Cihangir Han tarafından zindana attırılmış üç yıl zindanda kalmıştır.

            İmam-ı Rabbani(ks) Hazretleri mücadeleden bir an bile geri durmamış Müslümanların zayıf düştüğü, küfrün, sapıklığın, zulmetin, felsefecilerin ve sapık kimselerin her tarafı kapladığı bir zamanda Müslümanların iman ve itikadını korumasına vesile olduğu gibi binlerce kâfir bu büyük zatın tesiriyle Müslüman olmuştur.

            Ehli Sünnet itikadının yaşamasında büyük payı vardır. İslam’ın iman esaslarına din düşmanları tarafından sokulmak istenen her türlü sapık düşünceye karşı yazdığı mektuplar ve kitaplarda ikna edici açıklamalar yapmıştır. Günümüzde de mektuplarının toplandığı Mektubat-ı Şerif adlı kitabı Müslümanlara ışık tutmaktadır. Ömrünün son anına kadar ilim öğretmiş, talebe yetiştirmiştir.

            O devirde İmam-ı Rabbani Hazretlerinin İslam Dinine yaptığı büyük hizmetlerini; sağlam ikna edici delillerle sapık fikirlerinin bertaraf edildiğini; Ehli Sünnet itikadının yayıldığını gören bazı sapıklar nasıl aşağılık iftiralara kalkıştılarsa onların artığı günümüz Ehli Sünnet ve tasavvuf düşmanları da saldırılarına devam etmektedir.

            Bir adam, FETÖ’nün dine yaptıkları ile İmam-ı Rabbani(ks) Hazretlerinin yaptıklarını aynı kategoride değerlendirebiliyorsa ona söylenecek bir söz var;

            -Yuh olsun yuhlar olsun! Biri dini yıkmak öbürü yapmak için mücadele etmiştir!

-İmam-ı Rabbani(ks) Hazretleri gibi büyük bir âlim ve veli bir zat, hiç Ayet-i Kerimelerin, Hadis-i Şeriflerin hilâfına içtihatta bulunur mu?

            Bu adamlar gibi tasavvuf düşmanlarının kullandığı adamlar olacak; burada esas olan bunların arkasındaki güçlerim kim ve kimler olduğunu iyi bilmektir.

Haber sitelerinde yer alan bir haber dikkatinizi çekti mi bilmem; Hac’da, Umrede arkalarında namazlarımızı kıldığımız Kabe-i Muazzamanın İmamlarından Abdurrahman Sudeysi, “Bugün Suudi Arabistan ve ABD dünyanın iki kutbu. Allah’a hamdolsun dünyayı birlikte yönetiyorlar” diyerek Suudi Arabistan Kralı ve ABD Başkanına başarıları için dua etmektedir. Bunları iyi görelim ve bilelim. 

Şunu unutmayın; bir kişi İmam Buhari(ks) Hazretlerini kötülüyorsa Hadis ve Sünnet düşmanıdır; İmam-ı Azam Ebu Hanife(ks) Hazretlerini kötülüyorsa mezhepsizdir; İmam-ı Rabbani(ks) Hazretlerini kötülüyorsa tasavvuf ve tarikat düşmanıdır.

Geçenlerde yazmıştım, adamın biri Türk İslam Tarihinin zirve şahsiyetlerinden biri olan Fatih Sultan Mehmet Hazretlerine “Hristiyan” diyebiliyordu. Gerisini siz düşünün!

Yüce Rabb’im herkesi sevdikleriyle haşreylesin.