İnsan sağlığına yönelik üretim anlayışı benimsiyoruz

Yurtdışından özel olarak getirilen assaf ırkı koyunlar ile Konya’da hizmet veren Çuhadarlar Tarım ve Hayvancılık, yüzde yüz koyun sütünden ürettikleri DollyDoo marka yoğurt ile büyük ilgi gördü. Kaliteli, sağlıklı ve raf ömrü uzun olmayan ürünleri ürettiklerini belirten Murat Çuhadar, “Tamamen insan sağlığına yönelik bir üretim anlayışını benimsiyoruz” dedi.

Yaklaşık 8 yıldır Konya’da hizmet veren Çuhadarlar Tarım ve Hayvancılık, yeni ürünleri olan ve tamamen koyun sütünden üretilen DollyDoo yoğurt ile süt ürünleri sektörüne giriş yaptı. Binin üzerinde assaf ırkı koyun ile üretimi gerçekleştirdiklerini aktaran Çuhadarlar Tarım ve Hayvancılık İşletme Sahibi Murat Çuhadar, “Besilerimizin yem ihtiyacının yüzde 80’inide kendi arazilerimizden karşılıyoruz. Yani kendi yemimizi kendimiz üretiyoruz. Son yıllarda geldiğimiz nokta itibariyle iç piyasada besicilik materyallerinin bulunamaması, yurt dışından besi hayvanını getirmenin zorlukları, kaliteli hayvan getirememek ve etin üzerindeki enflasyon baskısı bizim işletmemiz üzerinden zarar ettirmeye başladı. Bunun üzerine uzun Ar-Ge’ler yaptık. Bunun neticesinde Türkiye’de 60-150 laktasyon döneminde süt alınan hayvan ırkları varken yurtdışında 500-600 litrelere geldiğini gördük. Yurtdışı gezilerimiz de de assaf diye bir koyun ırkı ile karşılaştık. Bu bağlamda da Konya’mızda küçükbaş hayvancılığa ilginin hiç kalmadığını fark ettik. Geldiğimiz nokta itibariyle de bin başın üzerinde küçükbaş hayvanımızdan koyun sütümüzü alıyoruz” ifadelerini kullandı. 

ESKİ LEZZETİ GÜNÜMÜZDE BULAMIYORUZ

Hedeflerinin ürünlerini yüzde yüz koyun sütü ile doğal ve kaliteli üretmek olduğunu aktaran Çuhadar, “Atalarımızın yaptığı peynir, kaymak ve tereyağı gibi ürünlerdeki lezzeti günümüzdeki ürünlerde alamıyoruz. Atalarımızın döneminde olan ürünlerdeki tat, hiçbir üründe yok. Bunun sebebi ise tamamen doğal koyun sütü ile ürünlerin üretilmemesi. Bu da aradığımız o lezzeti bizlere vermiyor. Kaliteli, sağlıklı ve raf ömrü uzun olmayan ürünlerimizi üretmeye karar verdik. Bizim pazara çıktığımızda firmalarla rekabet edeceğiz diye bir hedefimiz yok. Bizim hedefimiz ürünümüzü yüzde yüz koyun sütü ile doğal ve kaliteli üretmek. Tamamen insan sağlığına yönelik bir üretim anlayışını benimsiyoruz” diye konuştu. 

ÜRÜNLERİMİZDE HİÇBİR KATKI MADDESİ YOK

Ürettikleri ürünlerle diğer işletmelere de örnek olduklarını ifade eden Çuhadar, “Çevremize ciddi yatırımlar yapması noktasında çaba sarf ediyoruz. İşletmemiz Konya’ya 80 kilometre uzaklıkta yer alan Obruk bölgesinde. Günlük bir buçuk ton süt işleme kapasitemiz var. Her geçen gün süt tonajımızı artırıyoruz. İşletmemizde ilk etapta koyun yoğurdu üretimi ile başlayan bir sürecimiz oldu. Ayrıca yine Obrukbölgesine has koyun tulum peynirini üretiyoruz. Son aşamada ise ezine peynirinin üretimini yapıyoruz.  Koyun peynirinin loru dahi büyük ilgi görüyor. Peynirlerimiz dinlenme sürecindeler. Çok yeni bir işletme olduğumuz için peynirlerimiz satışa çıkmadı. Kaliteden hiç ödün vermeden, ürünlerimizin içerisine hiçbir katkı maddesi girmeden üretimimizi yapıyoruz” şeklinde konuştu.

İLK HEDEFİMİZ ORTA DOĞU ÜLKELERİ

Üretimde yurtdışı hedefi yoksa katma değer üretme şansının da olmadığına dikkat çeken Çuhadar, “DollyDooyoğurtlarımızı ilk etapta Ankara, Aksaray ve Konya’ya gönderiyoruz. Yakın tarihte şarküterilerde yoğurtlarımızı göreceğiz. Avrupa Birliği’nin getirdiği standartlar çok yüksek olduğu için Avrupa’ya inek sütünden üretilen ürünleri gönderen Türkiye’de 2 firma var. Ancak Avrupa Birliği koyun sütü ile alakalı ağır şartlar koymamış. Bu bağlamda da ilerleyen süreçte Avrupa hedeflerimiz de var. İlk hedefimiz de Orta Doğu ülkeleri. Kaliteli ve sağlıklı hizmet verebilmek için de zamana ihtiyacımız var” dedi. 

DOĞAL YETİŞMİŞ BİTKİLERDEN SÜTÜMÜZÜ ELDE EDİYORUZ

DollyDoo markasının çıkış hikâyesinden bahseden Çuhadar, ‘Dolly ilk klonlanan koyunun ismiydi. Bu isimden yola çıkarak marka çalışmamızı oluşturduk. Sektörümüzde çok firma olduğu için Türkiye’de markalaşmak çok zor oluyor. Ayrıca yoğurtlarımızı kaliteli yapan yegane sebeplerden biri de kendi arazimize ektiğimiz ürünlerle hayvanlarımızı besliyoruz. Bu besleme sonucunda da kaliteli süt meydana geldi. Süt mamullerimizi kaliteli kılan en önemli şey, doğal yetişmiş bitkilerden süt elde etmemiz. Sebebi ise arazilerde yetiştirilen onlarca ton yoncaya sineklenme döneminde ilaç atmayız. Yoncalara atacağımız bir ilaç bitkiyi kanserojen yapıya getiriyor. Dekardan 500 kilogram yonca alacaksak ilaç atmayarak 400 kilogram yoncaya razı geliyoruz” diyerek sözlerine son verdi.