İso Yeni Hizmet Binası Açılışı Ve Meclis Toplantısı

İso Yeni Hizmet Binası Açılışı Ve Meclis Toplantısı
Başbakan Yıldırım: (5)- "Mahkeme kararı bizi mutlu etmeyebilir. O kanun orada yazılı olduğu ve o hükümler yazılı olduğu müddetçe ona rıza göstermemiz lazım. Ne yapacağız? Değiştireceğiz. Maksat o yargılamadan hasıl olmuyorsa yasayı değiştireceğiz. Bunun y

İSTANBUL (AA) - Başbakan Binali Yıldırım, "Mahkeme kararı bizi mutlu etmeyebilir. O kanun orada yazılı olduğu ve o hükümler yazılı olduğu müddetçe ona rıza göstermemiz lazım. Ne yapacağız? Değiştireceğiz. Maksat o yargılamadan hasıl olmuyorsa yasayı değiştireceğiz. Bunun yolu da parlamentodur, yol değildir. Yollara düşmek değildir." dedi.

Yıldırım, İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yeni Hizmet Binası Açılışı ve Meclis Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, yargının bazı dönemlerde örselendiğini anlattı.

Yıldırım, "Yargı çeşitli şekillerde maalesef zemin ve güven kaybetti. Şimdi artık bunu da yeniden tesis etme zamanıdır. Bu konuda yasal düzenlemeleri sıfırdan yapsak bile bu işin normale dönmesi için zihinsel değişime ihtiyaç var." diye konuştu.

Yargının yeniden güven kazanması için yapılması gereken şeylerin belli olduğunu anlatan Yıldırım, şöyle devam etti:

"Mahkeme kararı bizi mutlu etmeyebilir. O kanun orada yazılı olduğu ve o hükümler yazılı olduğu müddetçe ona rıza göstermemiz lazım. Ne yapacağız? Değiştireceğiz. Maksat o yargılamadan hasıl olmuyorsa yasayı değiştireceğiz. Bunun yolu da parlamentodur, yol değildir. Yollara düşmek değildir. Çalışıp çabalayıp değiştireceğiz. Ana muhalefet partisi, iktidar alternatifi parti onun başkanının yapması gereken parlamentoda bu meselenin takipçisi olmasıdır. Biz de şikayetçiyiz. Sadece o şikayetçi değil. Yunanistan'daydım. Askerleri sordum. 'O yargının işi biz bir şey yapamayız.' dedi. Ben de aynı şey söyledim. Biz aynı şeyi söyleyince bu farklı yorumlanıyor. Bakıyorum bazı gazeteler, 'Hukuk dersi verdi.' diyor. Nasıl hukuk dersi vermiş? Darbecilerin verilmemesine yargı karar vermiş de ben ona rağmen istemişim. Bakış açısını görebiliyor musunuz? Bu kafalarla memleket bir yere gitmez. Mahkemeler bağımsız, tarafsız kararı veriyorlar. Biz ne yapalım? Karışınca da 'Niye karıştın?' Karışmayınca da 'Niye karışmadın?' Hangisini yapacağız? En iyisi kenarda durmak. Bize düşen o. Bizle böyle görüyor böyle anlıyoruz."

Yıldırım, eğitim konusunda sanayicilerin yanında olduklarına vurgu yaparak, bu alanda bir sürü teşvikler getirdiklerini anımsattı.

Eğitimin Türkiye'yi geleceğe taşıyacağını dile getiren Yıldırım, insana yatırımın nesilden nesile gittiğini söyledi.

Yıldırım, eğitimde cimrilik yapmadıklarını aktararak, "15 sene önce. 'Devletin dört alanda kalması lazım. Güvenlik, adalet, eğitim, sağlık.' dedik. 15 sene sonra ben bunu ikiye düşürüyorum. Adalet ve güvenlik. Diğer alanlar artık herkesin yapacağı hale geldi. Sağlıkta ciddi bir açılım ve dönüşüm yaptık. Bundan sonrası sağlıkta devletin denetimi ağırlıklı olması lazım. Uygulama daha çok özel sektöre alan açılması lazım. Eğitimde de aynı. Sistemi getirdik. 4+4+4. Okullaşma 2019'a kadar tek tedrisata geçeceğiz. Çok iddialı bir işe girdik. Bunun için 71 bin dersliğe ihtiyacımız var. Bunun da çalışmalarını yapıyoruz." diye konuştu.

Hükümetin değişmeyen önceliğinin daima piyasa dostu yapısal reformlar olduğunu dile getiren Yıldırım, bu bağlamda 24 Mayıs 2016'dan bu yana ekonominin temellerini daha da sağlamlaştıracak reformlara imza attıklarını söyledi.

Yıldırım, 2017'yi üretimde ve ihracatta atılım yılı olarak ilan ettiklerini kaydederek, şöyle konuştu:

"İhracatta yüzde 9 artış var. Üretimde de artış var. Dolayısıyla bu söylediklerimiz hayata geçiyor. Ar-Ge ve yüksek teknoloji yatırımlarına çok büyük destekler vererek, teknolojiyi tüketen değil üreten bir ülke olmak için Ar-Ge reform paketini çıkardık. Ar-Ge konusuna çok önem veriyoruz. Ar-Ge harcaması demek, havaya atılmış para demek değildir. Geleceğe yapılmış yatırım demektir. Daha verimli üretim yapmak için altyapıyı hazırlamak demektir. Şayet, sanayimizin vizyonunu güçlü kılmak istiyorsak üretim ekonomisini kuvvetlendirmek istiyorsak daha çok Ar-Ge yapmamız, daha çok Ar-Ge bütçesi ayırmak mecburiyetindeyiz. Yenilikçilikle, markalaşma ve tasarımlarla yoğurulmak mecburiyetindeyiz."

Ar-Ge bütçesine ayrılan payı artırdıklarını anımsatan Yıldırım, devletin Ar-Ge için yaptığı yatırımın yüzde 16,5 arttığını söyledi.

Yıldırım, Türkiye'ye yatırım yapılması konusunda çalışmalara devam ettiklerini anlatarak, havalimanlarını, hızlı trenleri ve büyük projeleri boşuna yapmadıklarını kaydetti.

Türkiye'nin geleceğini inşa ettiklerini dile getiren Yıldırım, "Sizlerin daha rahat, daha rekabetçi iş yapabilmeniz için bunları yapıyoruz. Yatırım ortamının iyileştirilmesine yönelik mevzuat çalışmalarımız sürüyor. Yatırım ortamının iyileşmesine yönelik mevzuat paketi daha önce çıktı. İş yapmanın kolaylaştırılması sürelerin kısaltılması, maliyetlerin azaltılması için düzenlemeler yaptık. Bu yetmez tabii. Uygulama da biraz zaman alıyor. Zihinsel dönüşüm gerektiriyor. Buna ek olarak cazibe merkezi programını başlatarak, 23 ilimizi yatırımlar için cazip hale getirdik. 2003'den bu yana 183 milyar dolardan fazla doğrudan yatırım girişi oldu. Bunun bir anlamı var. Önceki 15 yıla kıyasladığınızda 10 kattan fazla artış. 14,5 milyar dolar. Bu atılan adımların ne kadar doğru adımlar olduğunu gösteriyor." değerlendirmelerinde bulundu.

Yıldırım, stratejik sektörler ve projelerin uzun vadeli finansmanı için Türkiye Varlık Fonu'nu kurduklarını belirtti.

Yıldırım, enflasyonun düşürülmesi ve uygun şartlarda finansman sağlanması için gelecek günlerde önemli kararlar alacaklarını kaydetti.

Reel sektörün finansmana erişimini kolaylaştırmak için piyasanın ihtiyacına cevap veren bir reformu hayata geçirdiklerini belirten Yıldırım, "Bilirkişilik müessesesini yeniden düzenledik ve aynı şekilde teminat sorunlarını çözmeye yönelik olarak Kredi Garanti Fonu'nu etkin hale getirdik. Şu ana kadar 180 milyar tahakkuk var, 150 milyar civarında da bir teminat veya kullanılmış para var." diye konuştu.

Aynı şekilde Eximbank'ın ihracatçılara sunduğu finansman imkanlarını genişletecek düzenlemeleri de hayata geçirmeye başladıklarını kaydeden Yıldırım, fikri mülkiyet hakları ve patent konularında da reformlar gerçekleştirdiklerini ifade etti.

İhracatçılara hususi pasaport verilmesine imkan sağlayan düzenlemeyi gerçekleştirdiklerini dile getiren Yıldırım, katılanlara "Siz de kullanıyorsunuz değil mi?" diye sordu. Katılımcıların bazılarının bu pasaport hakkından faydalanamadığını belirtmesi üzerine Yıldırım, "İhracatçı olunca zaten bir miktarı bulunca alabiliyorsunuz. Eğer yetmiyorsa yine de oraya bakarız" cevabını verdi. Bu pasaportun herkese verilemeyeceğini ifade eden Yıldırım, zaman zaman "Türkiye ne kadar renkli bir ülke? Renk renk pasaportlarınız var" tepkisiyle karşılaştıklarını dile getirerek, "Bizden başka yerde de bu uygulama yok. Patenti Türkiye'ye ait." ifadelerini kullandı.

- "Sanayileşme bağımsızlık kadar önemli"

Sanayileşmenin milli bir dava olduğunu dile getiren Yıldırım, şöyle konuştu:

"Bağımsızlık kadar önemlidir. Onun için çok çalışacağız, birlikte çalışacağız ve inşallah ülkemizi çok daha güzel günler bekliyor. Yarınımız bugünden daha güzel olacak. Karamsarlığa yer yok. Birçok ülkenin elinde olmanın imkanlar bizde var, Allah'a şükür. Genç nüfusumuz, güven ve istikrar, başımızda dirayetli bir liderimiz Cumhurbaşkanımız. Bizi kim tutabilir? Çalışacağız. Hep beraber çalışacağız. Siz isteyeceksiniz biz yapacağız ama siz de üzerinize düşeni yapacaksınız. İhracatımızı artıracaksınız, cari açığımızı azaltacaksınız, istihdamı artıracaksınız. Yerlileştirme ve millileştirme için elinizi taşın altına koyacaksınız. Hazır almak kolay. Ne güzel ben kompresörü ne uğraşayım, gideyim dışarıdan alayım. İçerideki bakalım doğru çalışıyor mu, arıza yapar mı yapmaz mı mesela... Yanlış. O gayretler olmasaydı bugün bu hale gelmezdik. Türkiye her şeyi yapacak potansiyele sahip, imkana sahip. Nelere sahip olduğumuzu dışarı çıkıp oradan Türkiye'ye bakınca daha iyi görüyorsunuz. İçerideyken farkında değiliz. Lüzumsuz meselelerle birbirimizi yoruyoruz. Halbuki bu ülkenin hakikaten özel sektörü en büyük teminatı, en büyük geleceği. Çok iyi organize olamıyor, birbirimizin ayağına basıyoruz, nasırına basıyoruz ama dağınık da olsa, birbirinden kopuk da olsa adım adım gidiyor. Avrupa'nın beyaz eşya pazarının yüzde 60'ını, 70'ini almışız. Otomotivde muazzam bir ihracatımız var. Allah'a şükür bizim her alanda bizim yapamayacağımız, teknolojik olarak akıl olarak hiçbir iş yok. Her şeyi yapacak hem tecrübe birikimimiz var hem kapasitemiz var hem de kaynağımız var. Yeter ki enerjimizi dağıtmayalım. Bir yöne toplayalım ve hepimiz aynı yöne bakalım. Birbirimizle bir olalım, beraber olalım, güçlü olalım, birlikte Türkiye olalım. Bir elin nesi var, iki elin sesi var. 1'le 1'i alt alta toplarsan 2 eder yan yana koyarsan 11 eder. Demek ki yan yana geleceğiz. Birbirimizin ayağına basmayacağız, çalışacağız, çabalayacağız. Gayret sizden destek bizden. İnşallah ülkemizi geleceğe taşıyacağız. Gençlerimizin hayallerini gerçeğe dönüştüreceğiz."

İSO üyelerini çalışmaları dolayısıyla tebrik eden Yıldırım, "Türkiye üretiminin üçte birini siz yapıyorsunuz. 18 bin üyeniz var. İstihdamın yüzde 16'sı önemli bir organizasyon. Onun için sizlere güveniyoruz, size inanıyoruz ve her zaman yanınızdayız. Çünkü siz alın teri ve akıl teriyle para kazanıyorsunuz. Sadece para kazanmıyorsunuz ülkeyi de geleceğe taşıyorsunuz. Öyle parayla para kazanan sektörler ne kadar kazanırsa kazansın bizim için makbul değil. İz bırakması lazım iz, eser... Adam odur ki bu dünyada bıraka bir eser, eseri olmayanın yerinde yeller eser. Bu kadar basit." diyerek konuşmasını tamamladı.

- Notlar

Başbakan Yıldırım, İSO'nun yeni hizmet binasının açılışı töreninde kurdele kesimi öncesi "İstanbul Sanayi Odamızın yeni hizmet binası, eski adıyla Odakule, güzel bir tamir, bakım ve restorasyondan geçtikten sonra, bundan sonra hizmet vermek üzere açıyoruz. Az önce de İstanbul Kalkınma Ajansının da burada bürosunu açtık. Bu şekilde bu yeni hizmet binasının da ülkemiz için, milletimiz için nice güzel hizmetleri yapmayı mevlam nasip eylesin. Bugün mübarek bir gün. Mübarek gecenin hemen arifesindeyiz, içindeyiz. Dolayısıyla aynı zamanda bugün 21 Haziran, gece-gündüzün eşitlendiği bir gün. Anlamlı bir günde açılışı yapıyoruz. Hayırlı uğurlu olsun. Ya Allah bismillah." ifadelerini kullandı.

Açılış ve meclis toplantısına Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, Gümrük ve Ticaret Bakını Bülent Tüfenkci, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş, İstanbul Valisi Vasip Şahin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve İstanbul Ticaret Odası Başkanı İbrahim Çağlar da katıldı.

Başbakan Yıldırım'ın İSO yeni hizmet binası açılışı öncesinde de İstanbul Kalkınma Ajansı'nın yine Odakule'de yer alan bürosunun açılışını yaptığı öğrenildi.

Başbakan Yıldırım, toplantının ardından makam aracına bineceği esnada vatandaşların sevgi gösterisiyle karşılaştı, onlarla fotoğraf çektirdi.

(Bitti)

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.