İspanya meclisi sığınmacı krizini tartıştı

Sığınmacıların geri kabulü ve değişimi çerçevesinde Türkiye-Avrupa Birliği (AB) arasında varılan mutabakat, İspanya meclisinde tartışıldı.

Geçen yıl 20 Aralık'ta yapılan genel seçimlerin ardından hiçbir siyasi partinin tek başına iktidara gelecek çoğunluğu elde edememesi ve şimdiye kadar yürütülen müzakerelerden de bir sonuç çıkmamasından dolayı siyasi belirsizliğin hakim olduğu İspanya'da sığınmacı krizinin yönetimi konusunda da ortak bir görüşe varılamadı.

Yeni bir hükümet kurulamadığı için halen görevini sürdüren ve Brüksel'deki toplantıda Türkiye-AB mutabakatına İspanya adına onay veren mevcut Başbakan Mariano Rajoy, sığınmacı krizindeki tutumundan dolayı sol görüşlü siyasi partilerden sert eleştiri aldı.

Mecliste yapılan ve 5 saate yakın süren oturumda sol partilerin liderlerinin, hükümetin sığınmacı politikası ve Türkiye karşıtı söylemleri dikkati çekti.

İspanya'daki en büyük siyasi parti olan Halk Partisi'nin (PP) Meclis Grup Sözcüsü Rafael Hernando "İnebahtı Savaşı'ndan sonra burada kimse Türkiye hakkında bu kadar kötü konuşmamıştı." ifadesini kullandı.

İspanya Başbakanı Rajoy da meclisteki konuşmasında Türkiye'ye yönelik yapılan eleştirileri haksız bularak, "Türkiye güvenli bir ülke. Türkiye, Suriyelilerin geçici olarak korunmasını ve ülkelerine geri gönderilmemelerini garanti ediyor. Türkiye büyük bir çaba gösteriyor. Orada 2,5 milyon Suriyeli var. Onlara yardım etmeliyiz." dedi.

Rajoy ayrıca Türkiye'nin güvenli bir ülke olmak için üzerine imza attığı uluslararası anlaşmaların maddelerini yerine getirdiğini de vurguladı.

Sığınmacı meselesinin çözümünün çok zor olduğunu sıkça dile getiren Rajoy, sözlerine şöyle devam etti:

"Avrupa Birliği'nin alacağını vadettiği 170 bin Suriyeliden şu ana kadar binini bile alınmadı. 28 AB ülkesinden 12'sinde halen hiçbir Suriyeli alınmadı. Bu sorunun çözümü kolay değil, çok zor. Türkiye ile AB arasında varılan mutabakat bir yara bandı gibi görülebilir ama size garanti ederim ki bu mutabakat iyi yönde gitmek için atılmış bir adımdır."

Öte yandan ülkedeki 2. büyük siyasi parti olan ve mevcut durumda hükümet kurma görüşmelerini yürüten Sosyalist İşçi Partisi'nin (PSOE) lideri Pedro Sanchez de "Dayanışma, Türkiye karar almadan gidip sığınmacıları almamızı gerektirir. Başbakan olsaydım yapacağım bu olurdu. Sığınmacıların bir bölümünü almayı kabul etmek ve daha sonra beklemeye geçmek yeterli bir şey değil. 18 bin sığınmacı alma sözü verdik ve gidip onları alalım. Şimdiye kadar sadece 18 sığınmacı aldık. Bu tam bir utançtır." açıklamasında bulundu.

Podemos partisinin lideri Pablo Iglesias'ın konuşmasında ise "Gerçeği söyleyelim, Türkiye güvenli olmayan bir ülke. Sığınma hakkı ve insan hakları konularında uluslararası anlaşmaların gerekliliğini yerine getirmiyor. AB, Sayın Erdoğan'ı sınırlarının bekçisi yapmak istiyor" şeklindeki Türkiye karşıtı söylemler dikkati çekti.