"İsrail Fanatik Yahudiler İçin Mescid-i Aksa'yı Boşaltmanın Peşinde"

"İsrail Fanatik Yahudiler İçin Mescid-i Aksa'yı Boşaltmanın Peşinde"
Mescid-i Aksa'dan uzaklaştırılan murabıtlardan Heşlemun:"İsrail'in bizleri Mescid-i Aksa'dan uzaklaştırmasının asıl hedefi, Harem-i Şerif'e baskın düzenleyen fanatik Yahudilerin dini ritüellerini rahatça yapabilmelerini sağlamaktır""Mescid-i Aksa'dan uzak

KUDÜS (AA) – ESAT FIRAT - İsrail makamlarının Mescid-i Aksa'dan uzaklaştırma cezası verdiği Aksa görevlilerinden Tarık Heşlemun, İsrail'in Harem-i Şerif'e baskın düzenleyen fanatik Yahudilerin dini ritüellerini rahatça yapabilmeleri için Filistinli gönüllü korumaları buradan çıkarmayı amaçladığını söyledi.

Müslümanların ilk kıblesi Mescid-i Aksa'da 10 yıldır "murabıt" olarak koruma görevi yapan Heşlemun, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İsrail makamlarının son dönemde 40'a yakın Aksa görevlisine çeşitli sebeplerle uzaklaştırma cezası verdiğini belirtti.

Bu dönemde yaklaşık bin fanatik Yahudi'nin İsrail polisi eşliğinde Harem-i Şerif’e girdiğine dikkati çeken Heşlemun, "İsrail istihbarat birimleri fanatik Yahudilere karşı, Harem-i Şerif'i koruyacağımıza dair bilgiler üzerine bizi uzaklaştırdı. İsrail'in bizleri Mescid-i Aksa'dan uzaklaştırmasının asıl hedefi, Harem-i Şerif'e baskın düzenleyen fanatik Yahudilerin dini ritüellerini rahatça yapabilmelerini sağlamaktır. İsrail fanatik Yahudiler için Mescid-i Aksa'yı boşaltmanın peşinde." dedi.

Heşlemun, uzaklaştırma cezası alan 40’a yakın Mescid-i Aksa görevlisinin İsrail’in takibatı altında olmaları nedeniyle basın mensuplarına konuşmayı kabul etmediklerini aktardı.

Mescid-i Aksa'ya giremeyen murabıtlar olarak ramazan ayı boyunca her gün Harem-i Şerif’in Aslanlı Kapısı’nda bir araya geldiklerini söyleyen Heşlemun, iftarlarını burada açıp teravih namazlarını da burada eda ettiklerini dile getirdi.

- "Mescid-i Aksa'yı korumak her özgür Müslüman'ın görevidir"

Müslümanlar olarak Mescid-i Aksa'yı korumanın önemini vurgulayan Heşlemun, şunları kaydetti:

"Mescid-i Aksa’yı korumak hem dini hem milli hem de her özgür Müslümanın görevidir. Mescid-i Aksa’dan uzaklaştırılmak çok zor ve acı verici bir durumdur. Başlı başına zalimane bir karardır. Bizim ‘Allah’tan başka dostumuz yoktur. O ne güzel dosttur.’ demekten başka söyleyecek bir şeyimiz yok. Ben Mescid-i Aksa’ya komşuyum, buradan yükselen ezanın sesini duyuyorum. Ama burada namaz kılamıyorum. Bu çok zor bir durum."

Uzaklaştırma cezasının bir yanıyla da işini iyi yaptıklarının göstergesi olduğunu ifade eden Heşlemun, "Ben Mescid-i Aksa'yı korumak için uzaklaştırılıyorsam bununla gurur duyarım. İsrail işgal gücünün makamları, korkutma ve susturma politikası ile Mescid-i Aksa’yı korumayı engellemek istiyor. Ancak tüm bu çabalar bizim Harem-i Şerif’i korumak için ısrarımızı artırıyor, mücadele azmimizi ve sebatımızı güçlendiriyor." diye konuştu.

- İsrail'in Mescid-i Aksa'ya yönelik ihlalleri

İsrail işgali altındaki Doğu Kudüs'te bulunan Mescid-i Aksa, Müslümanların ilk kıblesi olma özelliğini taşıyor. Yahudiler ise içinde Kıble Mescidi ile Kubbetu's Sahra Camisi'nin yanı sıra müze, medreseler ve büyük avlunun da bulunduğu Mescid-i Aksa Külliyesi altında Süleyman Mabedi kalıntılarının bulunduğu iddiasıyla kazı çalışmaları yapıyor ve Harem-i Şerif'te kendilerinin de ibadet etme hakları olduğunu savunuyor.

İsrail yönetimi, Yahudi yerleşimcileri, polis korumasında Mescid-i Aksa'nın avlusuna alıyor ve zaman zaman Müslümanların girişlerine de yaş sınırlaması getiriyor. Birçok radikal Yahudi örgüt ve siyasetçi, üzerinde daha önce iki kez yıkılan bir Yahudi tapınağının bulunduğunu öne sürerek Harem-i Şerif'in kendileri için de ibadete açılmasını istiyor.

İsrail polisi ile Mescid-i Aksa'nın koruma görevlileri olan "murabıtlar" arasında zaman zaman arbede yaşanıyor. İsrail, mukavemet gösteren murabıtları gözaltına alıyor ya da Harem-i Şerif'ten uzaklaştırma cezası veriyor.

Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) Yürütme Kurulu, geçen yıl ekim ayında onayladığı kararda Mescid-i Aksa'nın Müslümanlıkla bağlantısına özellikle vurgu yapmış, İsrail'in buranın "Musevilikle bağı olduğu" iddiasına ise yer vermemişti.

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.