"Kadınlar İş Dünyasında Parladıkça" Araştırması

"Kadınlar İş Dünyasında Parladıkça" Araştırması
Mercer'ın araştırmasında, Türkiye'deki kadınların şirketlerde temsil oranının dünya ortalamasının 6 puan gerisinde kaldığı belirtildi - Araştırmada, kadınlar ile erkeklerin eğitim oranları arasındaki farkların Türkiye'de kadınların iş yerindeki ilerleyişi

İSTANBUL (AA) - İnsan kaynakları yönetim danışmanlığı alanında faaliyet gösteren Mercer'ın "Kadınlar İş Dünyasında Parladıkça" araştırmasında, Türkiye'deki kadınların şirketlerde temsil oranının dünya ortalamasının 6 puan gerisinde kaldığı belirtildi.

"Kadınlar İş Dünyasında Parladıkça" araştırmasının sonuçları, Professional Women's Network (PWN) İstanbul'un "Çalışma Hayatında Ci̇nsi̇yet Dengesi̇ Ütopya mı?" başlıklı konferansında açıklandı.

Ekim ve kasım aylarında yüzde 72’si uluslararası, yüzde 28’i ise yerelden oluşan 40 firmanın katılımıyla gerçekleştirilen araştırma, Türkiye'deki kurumların cinsiyet çeşitliliğine daha fazla yönelmeleri için kullanabilecekleri belirli verileri ve farklı önerileri de sunuyor.

Cinsiyet çeşitliliğinin tüm dünyada çoğu kurum için önemli bir zorluk olmayı sürdürdüğü ve bunun kolay bir görev olmadığı vurgulanan araştırmada, mevcut işe alım, terfi ve elde tutma oranlarının 2025'e kadar cinsiyet eşitliğini sağlamak için yeterli olmadığına, Dünya Ekonomik Forumu'nun 2016 Küresel Cinsiyet Uçurumu Raporu’na göre şu anki değişim hızıyla ekonomik anlamda cinsiyet uçurumunun dünyada 170 yıl daha kapanmayacağına işaret edildi.

Türk iş dünyasında cinsiyet çeşitliliğinin temininde sürdürülebilir iyileşmenin sağlanabilmesi için araştırmada, şirketlere önerilen yöntemler şöyle sıralandı:

"Liderlerin, yöneticilerin ve erkeklerin katılımını sağlamak, aktif olarak esnek çalışma programlarını yönetmek ve desteklemek, potansiyel ön yargılar için değerlendirme süreçlerini gözden geçirmek, iş gücü havuzunun ve kariyer yollarının bütününe odaklanmak, etkisi yüksek rollerde kadınların kendilerine has yetkinliklerinden faydalanmak, kadınların kendilerine has ihtiyaçlarına hitap eden bütüncül bir strateji geliştirmek."


- "Şirketlerde kadın temsili dünyada yüzde 38, Türkiye’de yüzde 32"


Araştırmada, Türkiye’deki kadınların şirketlerde temsil oranının dünya ortalamasının 6 puan gerisinde kaldığı belirtilerek, Türkiye'de kadınların iş gücünün sadece yüzde 32'sini oluşturduğu, bu oranın dünyada yüzde 38 düzeyinde bulunduğu kaydedildi.

Türkiye'de kurumların her kademesinde, kadınların erkeklere göre daha düşük oranlarda temsil edildiği kaydedilen araştırmada, çeşitliliğin önündeki engeller, "Yukarıdan aşağı katılımı oluşturma konusunda etkisiz liderlik, sınırlı kalan çalışanı elde tutma programları, İK süreçlerinde ve yetenek yönetiminde olası ön yargılar, gerekli gelecek becerilerinin ve yetkinliklerinin kurumda yetersiz bir şekilde gözden geçirilmesi ve cinsiyet dengesini sağlamak için bütüncül stratejilerin yokluğu." şeklinde sıralandı.

Kadınlar ile erkeklerin eğitim oranları arasındaki farkların da Türkiye’de kadınların iş yerindeki ilerleyişini ve işletmelerin potansiyel büyümesini yavaşlattığı vurgulanan araştırmada, şöyle denildi:

"2015 yılında 15-29 yaş arası kadınlar için Türkiye'deki eğitim kayıt oranının yüzde 38'lerde olup yüzde 49'luk OECD ortalamasının çok gerisinde kaldığı belirtilirken, Türkiye'de 15-29 yaş arası kadınların yüzde 43'ünün ne bir işte çalıştığı ne de bir eğitim veya öğretim programına kayıtlı durumda olduğu, bu oranın aynı yaştaki erkekler için yüzde 15 olduğu ifade ediliyor. Buna karşılık, yüksek öğrenim gören kadınların yüzde 71'inin iş gücüne katıldığı, böylelikle erkekler ile kıyaslanabilir oranlarda temsil gücüne eriştiklerine dikkat çekiliyor."


- Üst yönetim kademelerinde kadın temsili


Araştırmada, Türkiye'deki kurumların kıdemli kademelerindeki kadın temsilinin ortalama bir global kurumdaki kadın temsil oranının üzerine çıktığı, Türkiye'de kadınların kıdemli yönetici pozisyonlarının yüzde 30'unu ve üst yönetim pozisyonlarının yüzde 26'sını ellerinde tuttuğu, söz konusu oranların dünyadaki tüm şirketler genelinde sırasıyla yüzde 26 ve yüzde 20 olduğu bildirildi.

Türkiye'de katılımcı kurumların, vermiş oldukları verilerle kadınların üst yönetim kademelerine alımına ve terfisine hız verdikleri belirtilen araştırmada, "Şu anki temsil oranına göre kadınlar, erkeklerden 1,5 kat daha fazla oranda üst yönetim pozisyonlarına alınıyor ve terfi ediyorlar. Türkiye'deki ortalama bir kurumun, eğer bu işe alım, terfi ve çıkış oranları aynı seviyelerde kalırsa, 2025'e kadar kurumun üst kademelerinde cinsiyet çeşitliliğini önemli oranda artıracağına ancak kadın temsil oranının yine de yüzde 36’yı geçmeyeceği belirtiliyor." denildi.

İş dünyasında kadınların eşit temsilinin önündeki engeller arasında işten çıkış oranlarının da belirleyici olduğu ifade edilen araştırmada, şunlar kaydedildi:

"Kadınlar kurumun çoğu kademesinde erkekler ile eşit veya onlardan daha yüksek oranlarda işe alınıyor ve terfi ediyor olsa dahi, üst yönetim hariç diğer tüm kariyer kademelerinde erkeklere göre daha yüksek çıkış oranlarına sahip. Araştırmada, bu durumun kurumların cinsiyet çeşitliliği konusunda önemli kazanımlar elde etmesini engellediğine dikkat çekiliyor. Türkiye’de sadece her seviyedeki kadın personel değişim oranını yine her seviyedeki erkeklerin mevcut çıkış oranına düşürmek dahi, profesyonel kademede ve daha üstünde kadın temsilini 2025'e kadar yüzde 43'e çıkarmaya yeteceği öngörülüyor. Araştırmada bu sorunun çözülmemesi durumunda kadınların 2025'e gelindiğinde halen profesyonel kademede ve daha üstünde, iş gücünün yüzde 40'ından daha azını oluşturacağı tahmin ediliyor."


- Duygusal zeka üstünlüğü


"Kadınlar İş Dünyasında Parladıkça" araştırmasında, kadın yöneticilerin erkek mevkidaşlarına göre üstün oldukları alanların başında duygusal zekanın geldiği vurgulanarak, kapsamlı ekip yönetimi becerisi, değişim veya zorluk karşısında esneklik ve uyum sağlama yeteneği, stratejik vizyon, problem çözme becerileri ile yenilikçilik ve yaratıcılığın da kadınların daha üstün olduğu alanlar olarak gösterildiği bildirildi.

Erkek yöneticilerin ise teknik beceriler ve uzmanlıkta derinlik, operasyon ve proje yönetim becerileri, etkileme ve müzakere gücü, gelir ve gider yönetim deneyimi ile bilinçli risk alma ve girişimcilikte kadın yöneticilere göre daha üstün nitelikte görüldüğü kaydedildi.


- "Türkiye'de şirketlerde kadın temsilinde sevindiren bir iyileşme var"


PWN İstanbul Başkanı Sibel Yücesan, konferansta yaptığı konuşmada, şirketlerde kadınların temsil oranının yükselmesiyle şirket finansal göstergelerinin iyileşmesi arasında veriye dayalı net bir bağ olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:

"Şu bir gerçek ki, kadınların daha çok temsil edildiği şirketlerin finansal performansı daha yüksek oluyor. Araştırmanın bulguları da gösteriyor; Türkiye'de şirketlerde kadın temsilinde sevindiren bir iyileşme var. Özellikle işe alımlarda firmalar kadın adayların seçiminde daha fazla duyarlılık gösteriyor."

Türkiye’de tepe yönetime yaklaştıkça, kadın temsilinde dünya ortalamasının üzerinde bir oranın varlığına dikkati çeken Yücesan, Türkiye’de kadın tepe yönetici oranının dünya ortalamasının üzerinde olduğunu memnuniyetle gördüklerini ifade etti.

Türkiye'de kadınların kariyer yolunda ilerledikçe sayıca azaldığını vurgulayan Yücesan, "Kadınların ekonomik, politik ve sosyal ağlarının artırılması gerekir. Amacımız, cinsiyet dengeli iş hayatına ulaşmak için kadınların kariyer yolculuklarına yardımcı olmaktır. Firmalar bu meseleyi çok yönlü bir strateji ile ele almalı. Özellikle yeniden işe dönme kararı alan kadınların bu süreci en iyi şekilde yönetebilmeleri için eğitim ve diğer destek mekanizmalarının çalıştırılması lazım." ifadelerini kullandı.


- "Eşitliğin olduğu firmalarda kadının temsili artış gösteriyor"


Mercer Türkiye Genel Müdürü Dinçer Güleyin de ücret eşitliğinin önemli bir faktör olduğunu vurgulayarak, "Eşitliğin olduğu firmalarda kadının temsili artış gösteriyor." dedi.

Güleyin, Türkiye’de erkeklere kıyasla kadının işten ayrılma oranının üst yönetim dışında, kariyer hattının genelinde, her seviyede daha yüksek olduğuna işaret ederek, söz konusu araştırmanın, aile veya çocuk bakımı gibi rolleri olan kadınlar için özellikle esnek çalışma programlarının desteklenmesi gerektiğini ortaya koyduğunu söyledi.

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.