Kadınlar Pazarı

Kadınlar Pazarı
Bugün Konya’nın en eski pazarlarından biri olan Kadınlar Pazarı’ndayız. Doğanın bütün renklerini görme imkânı bulduğumuz pazarın bugünkü adı “Melike Hatun Çarşısı”. Tazeliği, doğallığı, bol çeşidi arayanların vazgeçilmez yeri.

Yavaş yavaş kışa hazırlanıyoruz. Turşular, acı soslar, salçalar, kuru sebzeler, reçeller hepsi hazırlanmaya başlandı. Ama bunları yaparken ucuzunu, tazesini, yerlisini bulmak kolay olmasa gerek. Tabii bunları bulduktan sonra lezzeti de size kalıyor. Bizde alışverişe çıktık. Pazarda ortam nasılmış gözlemledik. Üst kata çıkıp renk cümbüşünü seyrettik. Sizi de unutmadık. Keyifli bir Pazar gezisine var mısınız?

Pazarın bulunduğu yer Konya’nın önemli merkez yerlerinden biri. Hal böyle olunca kalabalık içinde yürümekte zorlanıyorsunuz. Ama olsun insanlardaki o alışveriş telaşını görmek çok güzel. Adımlar yavaş yavaş atılıyor. Sabırsızlanıyorsunuz, bir an önce alışverişinizi yapmak için. Yaklaştıkça kahve kokuları artıyor. “Gel Abla gel 3 lira”, “ Bunlar yerli domates” seslerini duymaya başlıyorsunuz. Çuval çuval getirilen “Kornişon salatalıklar”  pazarın etrafında yerini almış. Daha tam kızarmamış domatesler güneşte öyle bir parlıyor ki, aklınızdan “Şimdi domates ekmek ne güzel giderdi” diye geçiriyorsunuz. Bir bakıyorsunuz ki sıcak tandır kokusu her yeri sarmış. Birden fazla girişi bulunan pazarın aynı zamanda üstü de kapalı. Serin serin alışveriş yapmak, oturup esnafın bir çayını içmek çok değerli olsa gerek. Sebze ve meyveler tezgâhlarda yerini almış, alıcısını bekliyor. Domatesin her tonunu görebilirsiniz. Alacağınız domatesle ne yapacağınız da önemli. Çünkü hepsi için farklı domates almak gerekiyor. Domatesin o mis kokusu hemen elinize bulaşıyor. Bu da doğallığından kaynaklanıyor. Salatalık deseniz yemyeşil. Kış sofralarının vazgeçilmez lezzetlerinden olan kurutmalıklar da yerini almış. Bamyalar, biberler, patlıcanlar sıra sıra askılarda. Renk renk kurutmalıklar en çok tercih edilenler arasında. Baharatın her çeşidi acısından, tatlısına sizi bekliyor. Zeytin çeşidini saymakla bitiremiyorsunuz. Yeşili, siyahı, acılısı, biberlisi… Zeytiniyle ünlü Akhisar zeytini de yerini almış. Konya’nın meşhur küflü peynirini bilmeyeniniz yoktur. Ev yapımı küflü peynirlerin tiryakisi çok fazla. Tabii böreklik için olanı farklı oluyormuş. Peynirin daha az yeşil olanları böreklik içinmiş. Kavrulmuş leblebinin kokusu yol boyunca devam ediyor. Bir yaz boyunca bahçede yetiştirilen, emek verilerek üretilen ürünler alıcılarını bekliyor. Turşuluk alışverişine çıkanların bir hayli fazla olduğu pazarda indirim için kıyasıya yarış var. “10 kilo alacağım 3 liradan versen olmaz mı” diyen teyze, “Anne o peynir neden yeşil” diyen meraklı cümleler. Konya’ya gezmeye gelenlerin sıklıkla uğradığı pazarda meraklı gözler bir hayli fazla. Karpuzun mis kokusu peynirin yanına sürüklüyor sizi. Çocuklarını yemeğe çağıracak olan teyze ve amca ellerini doldurmuşlar. Torunlar şunu sever bundan da alalım cümlesi, ailesini ne kadar sevdiğinin göstergesi. Köyden alışverişe gelenlerin çok fazla olduğu pazarda, hemşehriler bir çay eşliğinde muhabbette. Pazarın adı Kadınlar Pazarı ama erkek satıcıların hâkim olduğunu görüyorsunuz. Yıllar önce kadınların evlerine destek olmak için pazarda satıcılık yaptığı söyleniyor. Tabi şimdi de eskisi kadar çok olmasa da, pazarda yerini alan kadın satıcılar mevcut. Hatta bir rivayete göre üretici kadınlar ürettiklerini getirir taş tezgâhlarda satar, Bedesten’ in kurallarına göre davranırlardı. Bu kurallardan birinin de sebze ve meyveyi tartmamak olduğu, pazarında sadece öğleye kadar kurulu olduğu söyleniyor.  Hem Pazar bulunuyor hem de dükkânlar yer alıyor. Vitrini en güzel yapmanın uğraşı içinde esnaf. Sabah temizliğinde ilk sırada yer alan vitrin camları, günün ilerleyen saatlerinde geçenleri kendine hayran bırakıyor. Gözünüzü almakta zorlanıyorsunuz. Pazarın üst katına çıkıp etrafı izleme şansı yakalıyorsunuz. Hele birde pazarı dinlediniz mi sesler birbirini bastırmak için yarışıyor. “Süüt mısır, sıcak taze simit, yerli üzüm burada” cümleleri yarışta. Çocuklarını alıp keyifli bir gün geçirmek, bir simit bir çayla karınlarını doyurmak isteyenler de var. Ama Konya’nın eski topraklarının daha fazla uğradığını söyleyebilirim. Fotoğraf makineleriyle gelen turistlerin sayısı da bir hayli fazla. Hem daha önce yemediklerinin tadına bakıyorlar, hem onları inceliyorlar. Beğendiklerinden de satın almayı ihmal etmiyorlar. İyisinden olsun, tazesi olsun cümlelerini çok sık duyuyorsunuz. Alıcılar için vazgeçilmez cümle olmuş. Bu da alışkanlıktan olsa gerek. Esnaf alışmış artık bu sözlere.

Bu hafta Pazar alışverişinizi Kadınlar Pazarı’nda yapmaya ne dersiniz? Meyvelerin tazesi, kurusu hepsi burada doğrusu. O zaman düşünmeyin hepsini dert etmeyin. Alın cüzdanı gelin, bu hafta alışverişi burada halledin. Bu da alışveriş sonrası bizim size söyleyeceğimiz son cümle doğrusu…

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.