Kampüslerdeki güvenlik sistemine "ABD modeli" önerisi

Kampüslerdeki güvenlik sistemine "ABD modeli" önerisi
Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Okur: - "Terör örgütleri, 40 yıldır her türlü gerilla tekniğini biliyor. 6 aylık eğitimden geçmiş özel güvenlik, bu örgütlerin ne ajitasyonunu ne yapmaya çalıştığını anlayabilir ne de bir tedbir geliştirebilir"- "ABD'de, şe

ANKARA (AA) - Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Akif Okur, üniversitelerdeki özel güvenlik elemanlarının, her türlü gerilla tekniğini bilen terör örgütlerine karşı bir tedbir geliştiremeyeceğine işaret ederek, "ABD'de, şehrin merkezinde de dışında da olan kampüslerin alanlarında polisi görüyoruz. Önerim, Türkiye'de de kampüslerin normal şehir planına dahil edilmesi." dedi.

Okur, üniversitelerdeki terör oluşumlarına ilişkin AA muhabirine açıklamalarda bulundu.

Türkiye özelinde terör örgütlerinin kampüsleri özel bir eylem alanı olarak gördüklerine dikkati çeken Okur, doğduğu şehri bırakıp, aile çevresinden uzaklaşan gençlere yeni bir sosyal çevre sunan bu örgütlerin, üniversiteleri, onları kendi dünya görüşlerine kanalize edebilecekleri bir zemin olarak kullandıklarını belirtti.

Terör örgütlerinin, üniversitelerin prestijinden faydalanma çabalarına da değinen Okur, terör örgütlerinin, bu prestijden yararlanarak mesajlarını daha geniş kesimlere yayma çabası içinde olduklarını ifade etti.

"Bu, kuşaklar boyu yaşanan bir sorun" diyen Okur, terör örgütlerinin belirli kampüslerde kökleştikleri zaman başka herhangi bir farklı görüşün üniversitenin içerisinde zemin bulmasına da engel olmak için şiddet, baskı ve yıldırma yöntemlerini kullandıklarını bildirdi.

- "O duvarlar terör örgütlerini koruyor"

Okur, üniversitelerin akademik ortamı dolayısıyla güvenliğin nasıl sağlanacağı sorusuyla karşı karşıya kalındığını belirterek, mevcut durumda, güvenliğin özel güvenlik birimleri tarafından sağlanması yönünde bir eğilimin bulunduğunu dile getirdi. Bu durumun da bazı sıkıntıları beraberinde getirdiğine işaret eden Okur, şu değerlendirmede bulundu:

"Kampüslerin içindeki özel güvenlik birimleri, terör örgütleriyle mücadele esasında yetiştirilmiş elemanlardan oluşmuyor. Bu güvenlik birimleri normal şartlarda üniversite öğrencileri arasında oluşabilecek bazı ihtilafları çözecek veya adi suçluların rahatsızlık yaratmasını engelleyecek bir donanıma sahipler. Ama bugünün dünyasında, organize terör örgütü dediğimizde, bunlar çok planlı, programlı bir biçimde faaliyet gösteren terör grupları. Özel güvenlik birimlerinin bu terör gruplarıyla mücadele etmesi söz konusu değil. Şöyle bir durum ortaya çıkıyor. Üniversite kampüslerinin duvarları, içerideki öğrencileri korumak için yükseltilmiş olan duvarlar. Ancak terör örgütleri kampüsün içinde kök saldığında ve kampüsün içini korumakla görevli olanlar bu işi yapabilecek donanımda olmadığında o duvarlar öğrenciyi korumuyor, tam tersine içeride kök salan terör örgütlerini korumaya başlıyor."

ABD'de çok sayıda kampüsü gezdiğini aktaran Okur, şöyle dedi:

"Bir kere bu ülkedeki kampüsler, şehrin merkezinde de dışında da olsalar, biz açık alanlarda polisi görüyoruz. Üniversitelerin özel güvenlik birimlerini, kapalı mekanların giriş çıkışında bir kontrol ihtiyacı olduğunda görüyoruz. Türkiye'de ise tam tersine, yani güvenlik gerekçesiyle oluşturulan sistem, terör örgütlerinin kökleşmesinin önünü açan bir sonuç doğurdu şimdiye kadar. Bu nedenle kampüslerdeki güvenlik sisteminin baştan aşağı gözden geçirilmesi lazım. Önerim, Türkiye'de de kampüslerin normal şehir planına dahil edilmesi. Kampüs içindeki sokaklara şehir merkezindeki gibi numara verilsin. Kampüslerin şehrin dışında, özellikli bir yer olmaktan çıkması lazım. Şehir nasıl korunuyorsa, aynı sistemle korunması lazım."

Özel güvenliğin üniversitelerde laboratuvar, kütüphane gibi bölümlere girerken bina güvenliği için kullanılması gerektiğini söyleyen Okur, açık alanlarda şehrin tamamı nasıl korunuyorsa, üniversite kampüslerinde de güvenliğin aynı şekilde sağlanmasını istedi. Okur, "Geniş bir alanı duvarla çevirdiğinizde, güvenlik adı altında teröre karşı eğitimi olmayan özel güvenlik elemanına orayı bıraktığınızda şehrin merkezinde örgüte, yuvalanabileceği bir korunaklı alan açmış oluyorsunuz. Onunla üniversite hocası, özel güvenlikçi baş edemez." dedi.

Mevcut durumda terör örgütlerinin, insan öldürme mekanizması olarak üretildiğinin altını çizen Okur, "Bunlar 40 yıldır her türlü gerilla tekniğini bilen örgütler. Bunların karşısında 6 aylık eğitimden geçmiş özel güvenlik, ne ajitasyonunu ne yapmaya çalıştığını anlayabilir ne de bir tedbir geliştirebilir. Benzer şekilde idari görevi üstlenen üniversite yönetiminin de bu terör gruplarıyla ilgili yeterince anlayışı, kavrayışı ve bilgisi yok. O yüzden de örgütler, özel güvenlikle korunan kampüs alanlarını özellikle örgütlenme alanları olarak seçiyorlar. En rahat kampüsün içinde bu örgütlenmeyi yapıyorlar" değerlendirmesini yaptı.

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.