Karabük'te "Sinan'a Saygı Konferansı"

Karabük'te "Sinan'a Saygı Konferansı"
FSMVÜ Mimarlık Bölüm Başkanı Prof. Dr. Saatçi:"Birbirimizi yemekle, kötülemekle meşgulüz fakat dünya bizi lider görüyor, büyük görüyor. Korkunç bir stratejik derinliğimiz var. Bu coğrafyayı çok iyi bilen atalarımız, çok müthiş bir yer seçmişler"

KARABÜK (AA) - Mimar Sinan Mühendisler Birliği Safranbolu Şubesi tarafından Karabük'te "Sinan'a Saygı Konferansı" düzenlendi.

Safranbolu Sunal Tülbentçi Öğretmenevi'nde düzenlenen konferansta konuşan Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi (FSMVÜ) Mimarlık Bölüm Başkanı Prof. Dr. Suphi Saatçi, Mimar Sinan'ın anılarından bahsetti.

Mimar Sinan'ın çocukluğundan beri marangozluğa ilgi gösterdiğini, taşçılığın ve marangozluk ortamında yetiştiği için üç boyutlu nesnelere ilgi gösterdiğini, müthiş bir dikkat sahibi olduğu için de gördüğü her şeyden ders aldığını ifade eden Saatçi, "Bizim bütün sanatlarımızda, zanaatlarda, işçiliklerde, demircilik, marangozculuk, mimarlık gibi sanatlarda ordunun içinde bir okul olarak yürütülüyor. Bu 'sanat ehli' dediğimiz insanlar, ordu sefere giderken onunla birlikte seferlere katılıyor. Ordunun içinde lağımcılar, taşçılar, köprücüler ve mimarlar var. Ordunun karşılaştığı zorlukları yenmesi için bunlar birtakım marifetlerini göstermek durumunda kalıyorlar." diye konuştu.

Mimar Sinan'ın "Mimarbaşı" olduktan sonra ölene kadar bu görevi sürdürdüğünü vurgulayan Saatçi, Mimar Sinan'ın anılarında 6 eserinden bahsedildiğine işaret etti.

Prof. Dr. Saatçi, bunlardan 3'ünün en büyük camiler olan Şehzade Camisi, Süleymaniye Camisi ve Selimiye Camisi olduğunu belirterek, "Ama diğer 3 eseri su mühendisliğiyle ilgilidir. Bunlar Kırkçeşme su tesisleri, bu bence Osmanlı medeniyetinin en büyük projelerinden biridir. Bir ishale hattıdır. Kağıthane Valide Köy ovalarında İstanbul'a kadar su taşıyan bir köprüler, viyadükler, havuzlar, mahzenler manzumesidir. Osmanlı medeniyetini zirve eserlerinden biridir. 55 kilometre mesafeden İstanbul'a su taşınmıştır." ifadelerini kullandı.

- "İran'ın yarısı Türkiye'ye dolacak"

İstanbul'un her zaman su sıkıntısı yaşadığını anlatan Saatçi, şöyle devam etti:

"16'ıncı yüzyılda da Osmanlı, dünyanın başkenti olmuş, sadece Osmanlı'nın değil. Neden Osmanlı değil? Çünkü, Roma döneminde ve Osmanlı döneminde de dünya İstanbul'dan yönetilmiş. Japonya ile Portekiz arasında İstanbul tam ortada, Kuzey Kutbu, Güney Kutbu, İstanbul tam ortada. İki büyük kültür ve medeniyet denizinin kavşak noktasında. 3 kıtanın birleştiği noktada, Batı'nın en doğusunda, Doğu'nun en batısında böyle bir güzel nokta bizim atalarımız tarafından ele geçirilmiş ve dünyanın başkenti olmuş. Böyle bir merkeze dünyanın bütün sanatçıları, bütün mühendisleri akın eder, cazibe merkezi olmuştur."

Suphi Saatçi, bu coğrafyanın halen daha cazibe merkezi olduğunu vurgulayarak, 2 ay önce İran'da Mimar Sinan toplantısına gittiğini, şu anda kapının açılması durumunda İran'ın yarısının Türkiye'ye dolacağını savundu.

Saatçi, "Birbirimizi yemekle, kötülemekle meşgulüz fakat dünya bizi lider görüyor, büyük görüyor. Korkunç bir stratejik derinliğimiz var. Bu coğrafyayı çok iyi bilen atalarımız, çok müthiş bir yer seçmişler." dedi.

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.