KARDEŞ ŞEHRİN ŞAMPİYONU: SULEYMANLI SULEYMAN

KARDEŞ ŞEHRİN ŞAMPİYONU: SULEYMANLI SULEYMAN
Suleymanlı Suleyman… Azerbaycan’dan Meram Belediyesi’nin kardeş şehri olan Şeki Belediyesi’nden Avrupa Okullar Şampiyonası’na katılmak için Konya’ya gelmiş.

Daha önce satrançta dünya üçüncüsü olan, ilk derecesini 6 yaşında alan, Azerbaycan Şampiyonu ve Konya'da düzenlenen 2015 Avrupa Okullar Satranç Şampiyonası'nın şampiyonlarından olan 8 yaşındaki minik dehayla satranca dair her şeyi konuşarak, onu bugünlere getiren ailesini de yakından tanıdık. Bu vesileyle annesinin satranç öğretmeni olduğunu da öğrendik.

Emine Şeyma Yıldız

sam_7445-(copy).jpg

Satrancın tarihçesini bize anlatabilir misiniz Küçük Bey?

Altıncı yüzyılda Hindistan'da doğan satranç, tüccarlarla İran'a geçmiş. Yedinci yüzyılda Araplar İran'ı alınca satranç Arap topraklarında yayılmaya başlamış. Arap akıncıları ile birlikte Kuzey Afrika'dan İspanya'ya geçen satranç Ortaçağ’da şövalyelerin gözde oyunu olmuş. Günümüze kadar değişmeden gelen kuralları ile dinamik, ustalık ve incelik dolu, bilgiye dayanan modern satranç döneminden sonra satranç; İtalya, Fransa, Almanya, Amerika Birleşik Devletleri ve Rusya'da hızla yaygınlaşmaya başlamış. İlk dünya satranç birincisi sayılan Steinitz'den sonra, 20. yüzyılın başlarında Lasker, Capabalanca, Alekhine ve Euwe, İkinci Dünya Savaşından sonraki yıllarda, Botvinnik, Smyslov, Tal, Petrosian, Spassky, Fischer, Karpov, Kasparov, Khalifman ve Anand dünya satranç birincisi unvanının sahibi olmuşlar. Böylece olimpiyatlar, turnuvalar, uluslararası karşılaşmalar, dünya birinciliği maçları, turnuva kuralları, oyunların yazılması, oyunların ve bilgilerin binlerce kitapta toplanması, satranç saati, oyuncuların sınıflandırılması ve herkese açık satranç kulüpleri ile bir spor dalı olan satrancın bu özelliği en belirgin şekilde ortaya çıkmış.

img-20150628-wa0005-(copy).jpg

Satranç sporunu şampiyonundan dinlemek isteriz…

Satranç bir zekâ oyunudur. Herkes satranç oynayabilir. 1997 yılında yapılan araştırmalar matematik, fen ve okuma alanlarında görülen başarıların arkasındaki gizli başarının satranç sporuna ait olduğunu göstermiştir. Bununla birlikte kavrama yeteneğindeki ciddi gelişmenin yan ısıra bilgiye ve mantığa dayalı çıkarımlarda, varsayım, stratejik düşünebilme, mantık, geleceği kurgulama ve karar verme gibi alanların gelişiminde satranç çok önemli rol oynamaktadır. Zihin ile ilgili konular dışında, satranç sporunun kişisel değerleri güçlendirme, başkalarına saygılı olma, sabır ve farklı bakış açılarını kabullenebilme gibi sosyal davranışların üzerinde de etkisi çok önemlidir. Yine yapılan araştırmalar göstermiştir ki satranç sporu için gerekli olan beceriler dil öğrenmek için gerekli olan becerilerle benzerlik göstermektedir. Özetle, teknik bilgi ( taşların ve hareketlerinin öğrenilmesi, açılışlar ve diğer yöntemler) ve bu bilginin uygulanmasından ibarettir. Edinilen bilgi eğitim ve deneysel geri bildirimle desteklenerek geliştirilir. Öğrencilerin otomatik olarak daha karmaşık düşünme becerilerini kazanması sağlanır. Bilim adamları, matematikçiler ve satranç sporcuları arasında yapılan karşılaştırmalarda düşünme tarzlarının yeni fikirlerden çok kaliteli yaratıcılık şeklinde olduğu gözlenmiştir. Satranç, eskinin yeni çağdaş kültüre en değerli hediyesidir. Bu değer zaman içinde karşılaştığımız her sınıf insan ile konuşulan her dilde, tüm uluslarda, hem erkek hem de kadınlar tarafından test edilmiş yegâne olgudur. Öylesine nadir bir değerdir ki; öğrenme, öğretme, paylaşma, yaratma, rekabet etme, eğlenme, başkalarına ve kendimize zarar vermeden faaliyette bulunduğumuz tek aktivitedir. Satranç bütün bu aktiveleri içine alır ve bunun karşılığında yalnızca istediği meraktır.

sam_7458-(copy).jpg

Siz satrancı kaç yaşından beri oynuyorsunuz?

Şu an 8 yaşındayım. 4 yaşından beri oynuyorum.

Satrancı size kim öğretti?

Annem öğretti. Kendisi de çok küçük yaşlardan beri satranç oynuyor. Ayrıca satranç öğretmeni… Bu günlerde gelmemde emeği çok büyük…

Bugüne kadar satrançta aldığınız derecelerden bahsedebilir misiniz?

Azerbaycan Şampiyonluğum var. Bütün Avrupa ülkeleri arasında altıncı oldum. Bir yarışmada aldığım dünya üçüncülüğüm, onun dışında Tayland’da yapılan dünya şampiyonasında üçüncülüğüm var.Son olarak da burada düzenlenen 2015 Avrupa Okullar Satranç Şampiyonası'nın şampiyonlarından biri oldum.

sam_7443-(copy).jpg

Bundan sonraki hedefiniz ne?

Dünya Şampiyonası’na katılmak.

Anne Gülnare Hanım:

Daha önce Türkiye’ye geldiniz mi?

Hayır. Bu ilk gelişimiz.

Kendi hayallerinizi oğlunuzda görmek nasıl bir duygu?

Tarifi yok. O duygular anlatılmaz. Çok büyük gurur duyuyorum.

Oğlunuzu yarışmalara siz mi hazırlıyorsunuz?

Evet. Hatta yarışmalar haricinde her gün pratik yapıyoruz.

Oğlunuzu yenebildiğiniz oldu mu hiç?

Evet. Bir değil birkaç kere yendim. (Gülüyor)

Yenmek nasıl bir duygu?

Ben öğrettim. Benim eserim. Beni yenince bir değişik oluyor tabi.

Son olarak buradan iletmek istediğiniz bir mesaj var mı?

Bizi burada ağırlayan kardeş belediyemiz Meram Belediyesi Başkanı Fatma Toru Hanımefendi’ye, duayen gazeteci Uğur Özteke’ye ve bize çok yardımcı olan Muammer Yavuz’a teşekkürü borç biliriz. Ayrıca biz Konya’yı çok çok sevdik. Her yerini beğendik. İnsanlarına hayran kaldık. Tek cümleyle iki devlet bir millet.

Kaynak:Pusula Haber

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.