Katalonya'da bağımsızlık yanlısı girişimler

MADRİD (AA) - İspanya'nın doğusundaki Katalonya'da iktidarda olan bağımsızlık yanlısı siyasi ittifak Junts pel Si ve ona dışarıdan destek veren ayrılıkçı ve radikal sol görüşlü Katalonya Halk Birliği (CUP), 9 Kasım'da Katalan parlamentosunda kabul edilen ve sonrasında Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı aldığı "bağımsızlık deklarasyonunu" bir kez daha onayladı.

Katalan parlamentosuna getirilen, Katalonya'nın İspanya'dan ayrılması için siyasi adımların atılmasını öngören ve "bağımsız deklarasyonu" olarak adlandırılan karar metni, 52'ye karşı sadece Junts pel Si ve CUP'nin toplam 71 oyuyla kabul edildi.

Katalonya'nın İspanya'da kalmasını isteyen ancak bağımsızlık yanlısı referandum yapılmasında ısrarlı olan Podemos partisinin Katalonya'daki kolu "Si que Es pot" ise söz konusu kararın oylamasına katılmayıp, oy kullanmadı.

"Katalonya yerel polisinin İspanya Ulusal Mahkemesi'nin verdiği kararlara itaat etmesiyle" ilgili CUP'nin talep ettiği öneri ise Junts pel Si'nin karşı çıkmasıyla reddedildi.

Katalan parlamentosunda yapılan oturumda, karar metnini savunan Junts pel Si'nin sözcüsü Marta Rovira "Süresi dolmuş yasal gerekçeleri aşmanın tek yolu demokrasidir" derken, CUP adına konuşan Anna Gabriel de "Bizim grubumuz Katalan devletine ve kendi geleceğine karar verme hakkına asla bir sınır koymayacaktır. Yeterli haklılığımız var ve bunu korkusuzca yapacağız." dedi.

Muhalefette bulunan Vatandaşlar (C's), Katalonya Sosyalist Partisi (PSC) ve Katalonya Halk Partisi'nin (PPC) temsilcileri ise onaylanan karar metni nedeniyle Junts pel Si ve CUP üyelerini sert dille eleştirdi.

Katalonya'da 2. büyük siyasi parti konumunda olan C's'nin milletvekili Carlos Carrizosa "Ulusal ve uluslararası düzeyde bir komedi olan bu karar demokrasiye ve hukuk devletine bir saldırıdır." dedi.

İspanya'daki en büyük siyasi parti olan ve ulusalcı, sağ görüşlü bir siyaset izleyen Halk Partisi'nin Katalonya'daki kolu PPC'nin lideri Xavier Garcia Albiol da konuşmasında "bağımsızlık deklarosyonunu büyük bir yalan" olarak tanımlayıp, "Beyler siz Matrix'te yaşıyorsunuz. Bu karar metni Monopoly oyunundaki 10 avro kadar kıymetli. Bugün alınan karar sadece bir provokasyon ve hiçbir değeri yok. Katalonya, İspanya olmaya devam edecektir." ifadelerini kullandı.

2010 yılından bu yana bağımsızlık girişimleriyle gündeme gelen Katalonya'da 27 Eylül'de yapılan özerk yönetim seçimini bağımsızlık yanlısı iki büyük siyasi partinin kurduğu "Junts pel Si" ittifakı (Katalonya Cumhuriyetçi Solu/ERC ve Katalonya Demokratik Amaç Birliği/CDC) kazanmıştı.

Ancak tek başına iktidara gelecek çoğunluğu elde edemeyen Junts pel Si, zorlu bir müzakere sürecinin ardından ayrılıkçı ve radikal sol görüşlü CUP'nin dış desteğini alarak Katalonya'da azınlık hükümeti kurdu.

135 sandalyeli Katalan parlamentosunda Junts pel Si 62, CUP 10 milletvekiline sahip olurken, bağımsızlık isteyen bu iki siyasi partinin toplam aldığı oy oranı yüzde 47,8'de bulunuyor.

İspanya'da merkezi hükümetin tüm karşı gelmelerine ve Anayasa Mahkemesi'nin kararlarına rağmen bağımsızlık yanlısı girişimlerini sürdüren Junts pel Si ve CUP, 9 Kasım'da bağımsızlığa giden siyasi yol haritasının belirlendiği "bağımsızlık deklarasyonunu" Katalan parlamentosunda kabul etmişti. Ancak İspanyol hükümetinin itirazı sonrasında Anayasa Mahkemesi oy birliğiyle bu kararın iptal edildiğini açıklamıştı.