Kazakistan'daki 7. Uluslararası Türkoloji Kongresi

Kazakistan'daki 7. Uluslararası Türkoloji Kongresi
Hoca Ahmet Yesevi Üniversitesi Rektör Yardımcısı Eren:"Bizler dilimizle var oluruz. Dilimiz tehlikeye girmişse aynı zamanda varlığımız da tehlike de demektir"- Başkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Eker:"Anne çocuğuna dili öğretmekten vazgeçtiği za

TÜRKİSTAN (AA) - Hoca Ahmet Yesevi Üniversitesi Rektör Yardımcısı Mustafa Eren, dilin insanlığın varlık sebeplerinden biri olduğunu belirterek, "Bizler dilimizle var oluruz. Dilimiz tehlikeye girmişse aynı zamanda varlığımız da tehlikede demektir." dedi.

Kazakistan'ın Türkistan kentinde düzenlenen "Tehlikedeki Türk Dilleri" temalı 7. Uluslararası Türkoloji Kongresi sona erdi.

Hoca Ahmet Yesevi Uluslararası Türk-Kazak Üniversitesi tarafından düzenlenen kongrenin kapanışına çok sayıda bilim adamı ve öğrenci katıldı.

Rektör Yardımcısı Eren, burada yaptığı konuşmada, dilin insanlığın varlık sebeplerinden biri olduğunu belirterek, "Bizler dilimizle var oluruz. Dilimiz tehlikeye girmişse aynı zamanda varlığımız da tehlikede demektir." ifadesini kullandı.

Eren, bir sonraki kongrelerin güçlenmiş, tehlikesi kaybolmuş Türk dilleri çerçevesinde olacağından umutlu olduğunu dile getirdi.

- "Bazı Türk dilleri ölmeye yakın"

Başkent Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süer Eker ise AA muhabirine, dünyada bazı Türk dillerinin ölmeye yakın olduğuna dikkati çekerek, bunlardan bazılarının Kırım Karaycası ve Gagauzca olduğunu söyledi.

Az kişinin konuştuğu dilin fazla yaşamayacağına vurgu yapan Eker, bölgede gençlerin kendi dillerinde değil, daha çok Rusça konuştuklarını aktardı.

Dilin yok olma nedenlerinden birisinin ailelerde çocuklarına ana dilinin öğretilmemesi olduğunun altını çizen Eker, "Anne çocuğuna dili öğretmekten vazgeçtiği zaman o dil ölmeye başlıyor." diye konuştu.

Eker, tehlikedeki diller konusundaki bilimsel faaliyetlerin devlet destekli sürdürülebilir yapıya kavuşturulması gerektiğine işaret ederek, "Örneğin Türk bilim adamlarının bir arada olduğu bir merkez kurulabilir ve bu kurum tehlikedeki dilleri tespit edip, onlardan mümkün olduğu kadar dokümantasyon, belgeleme, canlandırma faaliyetleri yapabilir." değerlendirmesinde bulundu.



Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.