Hasan Durucan

Hasan Durucan

KİMİ ÜZÜLÜR KİMİ ÜZÜLMEZ

KİMİ ÜZÜLÜR KİMİ ÜZÜLMEZ

Şehir olarak son birkaç yıldır Konyaspor’un tarihinde yakalayamadığı başarıyı yakalamasıyla bambaşka dünyalar, bambaşka güzellikler yaşamaya başladık. Başarılı geçen bir sezonun ardından gerek yerel gerek ulusal gerekse uluslararası camiada kendimizden sıkça bahsettiren bir vizyonla kaldığımız yerden yolumuza devam ediyoruz.

Konya Büyükşehir Belediye Stadyumu’nun inşasıyla adeta ölü toprağını üzerinden atan futbolseverler yönetiminde vizyonu genişletmesiyle adeta yeniden alevlendi. Konyalı idarecilerle, yönetimiyle, teknik heyet ve futbolcusuyla, taraftarıyla, basınıyla bir bütün haline gelindiğinde aslında nasıl bir güç olunabileceğini ilerde belki de daha iyi anlayacağız. Hatta birlik ve beraberlik olunduğunda büyük bir güç halinde başarılara nasıl da imza atılabileceği teorik ders olarak bile verilebilir.

Elbette böyle zamanlarda prim yapmak isteyen yahut bu birlik ve beraberliği bozmak isteyecek kitleler olacaktır. Bunların ne söylediğine itibar etmeden yolumuza devam edersek başarı basamaklarını bir bir tırmanmaya devam ederiz. Ki gördüğüm gözlemlediğim kadarıyla da böyle yapılıyor. Dikkati elden bırakmamak lazım.

Sadede gelecek olursam sekiz gün içerisinde biri deplasman olmak üzere üç maça çıkan temsilcimiz heybesine ligde dört puanı koydu. Önce deplasmanda Antalyaspor’u net bir skorla yenerken hafta içi de ilk defa Avrupa arenasında Shakhtar Donetsk karşısında boy gösterdi. Hem Antalya deplasmanında hem de içerdeki UEFA karşılaşmasında oldukça efor kaybeden temsilcimiz Atiker Konyaspor geçen sezonun ikinci yarısında bizden sonra hiç şüphesiz en çok puanı toplayan takımı Gençlerbirliği’ni konuk etti. Ligin üst sıralarında tutunabilmek adına bu maçtan puan ya da puanlar almak çok önemliydi. Kağıt üzerinde bu maça gelinceye kadar nerdeyse birbirine denk gibi görünen takımların kazanma isteği oldukça ayyuka çıksa da temsilcimizin Shaktar Donetsk yorgunluğu bizi tedirgin eden mazeret olarak sırtarıyordu. Maçın ilk on beş dakikasında da alışageldiğimiz Konyaspor baskısı olmayınca kalemizde talihsiz bir gol görmemize sebep oldu. Gole kadar atak bir görüntü veren Gençlerbirliği skor olarak öne geçince Konyaspor’un baskısı beraberliği bulmak adına arttı. Bu dakikadan itibaren roller değişince Konyaspor ara ara kontra atakla gol bulmaya çalışsa da topu ayağında gezdirerek istediği rölantide ilk yarıyı tamamladı. İkinci yarıya kontrollü oyun anlayışının yanında kendinden emin adımlarla dalga dalga rakibinin üzerine gitse de muhteşem bir savunma ile karşı karşıya kaldı. Ben uzun zamandır Konyaspor’a karşı bir gol atıp sonra tamamen savunma yapıp kontra atakla gol bulmaya çalışan bir takım izlememiştim. Aslında Gençlerbirliği Teknik Direktörü İbrahim Üzülmez Konyaspor’un zaaflarından ve açılarından faydalanmak istemiş olmalı ki bize bizim alışageldiğimiz oyun tarzıyla savaş açtı. Golü buldu, takımını savunmaya çekti ve yorgun Konyaspor’u üzerine çekerek kontra ile farkı açma çabası eğilimine girdi. Ama şunu unutmamak gerekir ki karşında Aykut Kocaman gibi ezber bozup senaryoyu tekrar yazabilecek bir teknik adam var. Yerinde yapılan mevcut oyuncu değişiklikleri ile son on dakikası bambaşka olan oyuna Halil İbrahim Sönmez’in takipçiliği sayesinde maçın sonucunu tayin eden skorun adını yazdık. Belki de ağlarla buluşsaydı yılın asisti olabilecek pası kendi yarı alanından Bajic ile buluşturan Halil İbrahim son dakikada birde yarım volesini yine yeniden Gençlerbirliği ağlarına bıraksaydı maçın kahramanı olabilecekti. Son on dakikada bir gol bulup Riad Bajic ve Halil İbrahim Sönmez’in ayağından net gol pozisyonlarını harcayınca galibiyeti kıl payı kaçırdık. Bu dakikadan sonra bize de elbette alkışlamak düşer. Kim ne derse desin Volkan Fındıklı’nın bu maçta kritik dokunuşları vardı. Bir futbolcuyu karalamak isterseniz her yerinden tutabilirsiniz. Önemli olan kişiyi kaybetmek değil kazanmaktır. Ve futbol hata oyunudur. Bu takım için gözyaşı döken bir futbolcuyu da bu seyirci elbette bağrına basacaktır. En başta ne demiştik? Bir birlikte kocaman bir aileyiz. Dosta düşmana karşı birlikte olduğumuz sürece skorun ne önemi var? Son olarak adından her hafta söz ettiren taraftarın stada girişlerdeki yaşadığı zulüm nedir kardeşim? Çoluğunu çocuğunu yanına alıp gelen taraftarın ayakkabılarına kadar çıkarttırılıp aranması yazıktır, günahtır. Elbette güvenlik tedbirlerine saygımız sonsuz fakat içinde art niyet olan insan sahaya yabancı cisim atacak olsa o kontrol ettiğiniz ayakkabıları çıkarır sahaya yine atar. Bu taraftara güvenirseniz kimsenin yüzünü kara çıkarmaz Vesselam.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Hasan Durucan Arşivi
SON YAZILAR