Ziya Uysal

Ziya Uysal

KINALI KUZULAR

KINALI KUZULAR

 Yer, Ermenek’te Katranlı Köyü. Doğup büyüdüğüm bu orman köyünün internet sitesinde yayınlanan asker uğurlama merasimini görünce gözlerim yaşardı. 1994/3 Tertip gençler askere gidiyordu. Köyde bu merasime asker kınası diyorlar. Bütün köy orada hazır bulunuyor. Dualar ve tekbirler eşliğinde gençlerin anneleri, köy meydanında çocuklarının ellerine, onları vatana adadıklarını ifade eden bir kına yakıyor. Ondan sonra hep birlikte eğlence yapılıyor.

        Gel de söyleme şimdi, ırkçı diyen desin, asalet işte bu. Atalarımız, “Asıl azmaz, bal kokmaz, kokarsa yağ kokar, aslı ayrandır,” demişler. Yıllar önce bazı köylülerim benden, askere gidecek gençleri toplayıp, onlarla bir de benim konuşmamı istemişlerdi. Bana, bizim töremize hiç uymayan, içkili asker uğurlamaları yapılmaya başlandı diye yakınmışlardı. Ama şimdi görüyoruz ki, asıl azmadı, bal kokmadı, sonunda gençler yine aslına döndü, Peygamber ocağına tekrar besmeleyle yürümeye başladı. Allah şaşırtmasın. Kınalı kuzuları kutluyorum.

        Bir ara dini bir merasim sayılan sünnet düğünlerinde ve hatta kurban etiyle bile içki içildiğini sıkça duyuyorduk. Çok şükür ki artık bu sapkınlıkları duymuyoruz. Asıl azmadı, bal kokmadı. Aslını ( Kendini ) bilenler, yine asli mecrasına döndü. Bizim insanımız, kutsal değerlerine saygılıdır. Tutmasa da, kılmasa da saygısı hep vardır, bu asaletinden geliyor. Allah şaşırtmasın, bazen böyle tuhaf işler oluyor ama çok şükür ki, fazla sürmüyor.

          Bizim, araba konvoylarıyla gürültü yaparak, çevreyi rahatsız ederek, trafik işaretlerini ve kuralları açık açık çiğneyerek, plakaları “Mutluyuz, evleniyoruz” gibi pankartlarla örterek, düğün yapmak gibi bir geleneğimiz de yok. İnşallah kendi töremize daha uygun, yeni düğün şekilleri geliştiririz. Şahsen ben bu konvoylara katılmıyorum, kimse kusura bakmasın.

          1950 li yılların köy düğünlerinde özel olarak tüfekler kurusıkı doldurulurdu. Bu gelenek şehre de taşındı. Ama kötü bir değişiklikle, gerçek mermi atılır oldu. İnsanların, evlerin, çoluk çocuğun arasında, yasağa rağmen bunda ısrar etmek de hiç anlaşılır gibi değil. Biz kahraman bir milletiz. Silah merakımız olabilir, ama her şeyin bir yeri ve zamanı var. Kendi insanımızı, özellikle de hamileleri, çocukları korkutmakla, çevreye kaza korkusu salmakla düğünün şerefi artmaz. Allah aslımızı, asaletimizi, töremizi bozmasın. Geleneklerimizi güncellerken milli ve manevi değerlerimizden ayırmasın. Bize kim olduğumuzu unutturmasın.

 

BİZİM DAĞLAR

Orman kulesinden baktım aşağı

Karşı dağlar Akdeniz’in eşiği

Bizim iller güzelliğin beşiği

Baharla gönlümde çağlayan dağlar

 

Akdeniz’dir derelerin durağı

Tekmil görünüyor Göksu koyağı

Sanki hiç değmemiş insan ayağı

Hasret çeke çeke ağlayan dağlar

 

Kışın lapa lapa karlar yağıyor

İlkbaharda ak kuzular doğuyor

Bu dağın üstüne dünya sığıyor

Yolları sılaya bağlayan dağlar

 

Baharda sürüler yaylaya çıkar

Yaylalar mis gibi çam, kekik kokar

Buz gibi pınarlar akar da akar

Güzelliği yürek dağlayan dağar

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Ziya Uysal Arşivi

SAPMA

16 Eylül 2019 Pazartesi 00:01
SON YAZILAR