Kocaeli'de FETÖ/PDY davası

KOCAELİ (AA) - Kocaeli'de Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında tutuklu bulunan sanık avukatın yargılanmasına başlandı.

Kocaeli 4. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, "FETÖ/PDY'ye üye olduğu" gerekçesiyle tutuklanan avukat Sait Yılmaz ile avukatları Murat Altun ve Raci Uyan katıldı.

Sanık Yılmaz'ın duruşmaya elindeki dosya ve bazı kanun kitaplarıyla geldiği görüldü.

Yılmaz, duruşmanın sesli ve görüntülü olarak kayda alınmasını, hakkındaki iddianamenin tamamının okunmasını, avukatlarının yanında oturmak suretiyle savunma yapmayı, iddianamenin yenilenmesini ya da iade edilmesini talep etti.

Mahkeme heyeti, cumhuriyet savcısı ve diğer üyelerin de görüşlerini alıp, ilgili durum ve maddeler gereği talepleri reddetti.

Duruşmada söz alan Yılmaz, kaçma şüphesi bulunmadığını belirterek, ofisinde çalıştığı sırada evine polis ekiplerinin arama için geldiği haberi üzerine 15 dakikada buraya intikal ettiğini söyledi.

Yılmaz, "Tutuklu bulunduğum cezaevinde avukatımla görüşmem son derece kısıtlıdır. Zaman sınırlaması getirilmektedir. Avukatım dosyadan postayla gönderdiği evrakların bir kısmı bana duruşma gününden 1,5 gün önce geldi. Dolayısıyla savunma hazırlayamadım." şeklinde konuştu.

- "Örgüt mensuplarının avukatlığını yapmak suç mudur?"

İddianamede belirtilen delillerin mutlak delil olmadığını öne süren Yılmaz, ByLock raporu olduğu belirtilen belgenin dosyada imzasız bir kağıt olduğunu ileri sürdü.

Kaçma durumunun olmadığını anlatan Yılmaz, şöyle devam etti:

"ByLock kullandığıma dair iddiaları başından beri kabul etmedim, yine etmiyorum. Tutuklama bir tedbirdir. Tutuklanmam CMK'nın 100 ve gerek anayasa hükümlerine aykırıdır. Zira önceden belirtildiği gibi ben eve polislerin geldiğini öğrenmem üzerine gittim. Kaçma, delilleri karartma şüphem yoktur. Varsa ByLock'a mı veya banka kayıtlarına mı etki edeceğim, Fuat Canbay'a mı etki edeceğim? Canbay da zaten başka bir suçtan cezaevinde tutukludur. Canbay'ın beyan ettiği şekilde bir kısım örgüt mensuplarının avukatlığını yapmadığım gibi ben serbest avukatım ticari faaliyetim gereği yapmış olsam dahi bu suç mudur? Dosyada delil olarak iddia olunan hususların hiçbirisinin delil özelliği yoktur. Cumhuriyet savcısının izni olmamasına rağmen banka hareketi ile ilgili inceleme tutanağı düzenlenmiştir. HTS inceleme tutanağı hukuka aykırı toplanan delillerdir. Tüm bu hususlar dikkate alınarak tahliyemi ve adli yargılama talep ediyorum."

Sanık avukatı Altun da Bank Asya'dan müvekkiliyle ilgili hesap hareketleri kayıtlarının gerçeği yansıtmadığını iddia ederek, bankada hesap açtırdığı tarihten itibarenki kayıtları talep etti.

Dosyada 155 bin doların Bank Asya hesabına yatırıldığının ifade edildiğini aktaran Altun, o dönemde 78 bin dolarlık işlem yapıldığını bunun o zamanki kurdan karşılık olarak dosyaya 155 bin lira yerine dolar cinsinden yazıldığını bildirdi.

Altun, müvekkili üzerine atılı suçların 15 Temmuz öncesine ait olduğunu aktardı.

Sanık avukatı Uyan da ByLock'un tek başına delil olarak kabul edilemeyeceğine dair İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının İstanbul Emniyet Müdürlüğüne yazdığı yazının dilekçelerinde yer aldığını kaydetti.

Müvekkili açısından CMK'nın 100. maddesinde düzenlenen tutuklama şartlarının oluşmadığı kanaatinde olduklarını anlatarak, müvekkilinin tahliyesine aksi kanaatte ise adli kontrolle serbest bırakılmasını talep etti.

Verilen aranın ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına, sanığın savunmasını hazırlaması için süre verilmesine, sanığın ByLock kullanıp kullanmadığına ilişkin Kocaeli Emniyet Müdürlüğüne yazı yazılmasına ve Bank Asya Genel Müdürlüğüne sanığın hesap hareket dökümünün bildirilmesine karar vererek duruşmayı erteledi.