Kocaeli'de toplu açılış töreni

KOCAELİ (AA) - Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "Bizim işimiz kanla değil. Siyasetçinin işi oyladır, millet iradesiyledir. Eğer 'Millet iradesini aşamayız, onun için birileri gelsin, bunu düzeltsin’ diyorsanız, Üsküdar’da sabah oldu. O devirler geride kaldı. Tankların paletlerinin şakırtılarıyla siyasete ayar verildiği devirler geride kaldı. Kanlarla, idamlarla, bu ülkenin ve demokrasinin önünün kesilmesi çok gerilerde kaldı." dedi.

Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla Perşembe Pazarı Meydanı’nda gerçekleştirilen Kocaeli toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada, vatandaşlara Erdoğan’ı coşkulu bir şekilde karşıladıkları için teşekkür etti.

Türkiye’nin, büyük bir değişim ve gelişim sürecinden geçtiğini belirten Kurtulmuş, “Allah’ın izniyle 2023’te çok daha güçlü bir Türkiye olacak. Dünyanın on büyük ekonomisinden birisi olacağız. Türkiye’nin bu siyasi ve ekonomik istikrarını sürdürmesi, Türkiye’nin en büyük gücüdür. Sizlerin gayretiyle sizlerin dualarıyla ve Allah’ın inayetiyle bu ekonomik ve siyasi istikrar, bu memlekette sürmeye devam edecektir.” diye konuştu.

İstikrarın yanında üç tane daha önemli değerin bulunduğunu dile getiren Kurtulmuş, bunlardan birincisinin “kültürel çoğulculuk” olduğunu aktardı.

Kocaeli’nin, Osmanlı coğrafyasında yaşayan bütün ırkların birlikte, iç içe bulunduğu bir şehir olduğunu ifade eden Kurtulmuş, “Burada, bütün kardeşlerimiz, barış içinde yaşıyor ve barış içerisinde kıyamete kadar yaşamaya devam edecek. Bu ülkenin en büyük kazanımlarından, en büyük değerlerinden birisi bu farklı kültürlerdeki insanların tek bayrak altında, tek vatan altında, tek devletin insanları olarak kardeşçe yaşamalarıdır.” değerlendirmesinde bulundu.

- “Bu millet, bizlerle olduğu sürece milli birlik ve beraberliğimiz devam edecek”

“İkinci önemli unsurumuz ise aramızdaki uhuvvet, kardeşlik, barış ve dayanışmadır.” diyen Kurtulmuş, şöyle konuştu:

“İşte birileri bu çoğulculuğumuzu, bu kültürel farklılıklarımızı, bu çeşitliliğimizi istismar ederek, içeriden ve dışarıdan aldıkları birtakım desteklerle bu milletin birliğini ve dirliğini bozmaya çalışıyor. Buna asla müsaade etmeyeceğiz. Bu ülkenin ikinci büyük gücü olan milli birlik ve beraberliği kıyamete kadar koruyacağız ve bu topraklarda kıyamete kadar barış içinde yaşayacağız. 72 millet, bu büyük milletin, bu asil milletin, Selçuklu’nun, Osmanlı’nın torunları olan bu milletin önünü kesmeye çalışıyor. Bir taraftan terör çeteleriyle, bir taraftan paralel çetelerle, mili birlik ve beraberliğimize kastediyorlar, bunu önlemeye çalışıyor. Hani diyorsunuz ya, ‘Dik dur eğilme, bu millet seninle’ diye, bu millet, bizlerle olduğu sürece, bu millet Recep Tayyip Erdoğan’ın arkasında olduğu sürece milli birlik ve beraberliğimiz devam edecektir."

Türkiye’deki üçüncü büyük değerin de “demokrasi” olduğunu belirten Kurtulmuş, “Bu millet ne isterse, sandıkta hangi görüşü ortaya koyarsa, o görüş başımızın üstündedir. Hiçbir zaman sandıktan ne çıkarsa, millet iradesi nasıl tecelli ederse asla ona karşı söz söylemez, hiç beğenmediğimiz, fikrine hiç katılmadığımız birileri bile iktidara gelse ağzımızı açıp bir laf söylemeyiz, eğer millet onu tercih ederse. Bu ülkenin en büyük gücü budur.” ifadelerine yer verdi.

- Artık milletin iradesinden başka hiçbir şey olmayacak, hiçbir siyasi sonuç alınmayacak”

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, millet iradesine saygının, demokrasinin ana ve ilk kuralı olduğuna vurgu yaparak, şöyle devam etti:

“Bu millet, iradesine sahip çıktığı için 27 Mayıs 1960'ı yenmiştir. Bu millet, iradesine sahip çıktığı için 12 Martları 12 Eylülleri, 28 Şubatları geride bırakmıştır. Ne güzel, bu millet milli iradeye bu kadar sahip çıkmışken siyasetçilerin de buna sahip çıkması gerekmez mi? Ama bakıyorsunuz anamuhalefet partisinin genel başkanı, anayasayı konuştuğumuz bir ortamda eski alışkanlıklarını depreştirerek kandan bahsediyor. Bahsettiğimiz konu, anayasa değişikliğidir, bunun yeri TBMM’dir ve eğer gerekiyorsa milletin sandığıdır. Ama anamuhalefet partisinin liderinin aklı, eski dönemlerde kaldıysa, müsaade etsin de bir çift laf söyleyelim; köprünün altından çok sular aktı. Artık kılıçlarınızın iki tarafının da kestiği devirler geride kaldı. Artık bu memlekette milletin iradesinden başka hiçbir şey olmayacak, hiçbir siyasi sonuç alınmayacaktır. Anamuhalefet partisinin görevi, bu milletin eski dönemlerdeki kötü hatıralarını çağrıştırır şekilde, kandan bahsetmek değildir. Bu talihsizliği, hiçbir şekilde kabul etmediğimiz bu ifadeyi düzeltmesini istiyoruz, millet adına istiyoruz. Bu ne aymazlıktır, bu ne tutarsızlıktır, bu ne demokrasi bilmezliktir, bu ne haddini bilmezliktir. Bizim işimiz kanla değil. Siyasetçinin işi oyladır, millet iradesi iledir. Eğer 'Millet iradesini aşamayız, onun için birileri gelsin, bunu düzeltsin’ diyorsanız, Üsküdar’da sabah oldu. O devirler geride kaldı. Tankların paletlerinin şakırtılarıyla siyasete ayar verildiği devirler geride kaldı. Kanlarla, idamlarla, bu ülkenin ve demokrasinin önünün kesilmesi çok gerilerde kaldı.”

- “Milletimiz ne isterse olacak, milli irade nasıl tecelli ederse olacak”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na, “Lütfen özür dileyin, milletten özür dileyin. Milli iradenin karşısında boynunuzu bükün. Milli iradeye teslim olduğunuzu ilan edin.” diye çağrıda bulunan Kurtulmuş, “Eğer anamuhalefet partisinin lideri, özür dilemezse millete karşı 'Kusura bakmayın; dilim sürçtü, yanlış anlaşıldı, özür diliyorum’ demezse biz de özür dilemesi için her gün hatırlatmaya devam edeceğiz, her gün kendisine söyleyeceğiz. Sonuçta sadece onunla da kalmayacağız, inşallah milletimiz isterse, milletimiz dilerse sandıklardan başkanlık sistemini de çıkaracak, milletimiz ne isterse olacak, milli irade nasıl tecelli ederse olacak.” diye konuştu.