“Konforda özel hastaneleri geçtik”

“Konforda özel hastaneleri geçtik”
En genç bürokratlardan biri olarak Sağlık Müdürlüğü görevine başladığı yıllarda alanında ilklere imza atmaya başladı.

Gençlik enerjisi ve meslek sevgisi birleşti; inisiyatifler kullanıldı ve ortaya çıkan sonuç da Türkiye’ye örnek olan projelerin hayata geçirilmesi oldu.  Dr. Hasan Küçükkendirci ile bu projeleri, Konya’nın sağlığını ve sağlık yatırımlarını konuştuk.

ÇİĞDEM KURUT'UN RÖPORTAJI

 10 yılı aşkın bir süredir Sağlık Müdürü olarak görevdesiniz. Bu sürede neler değişti?

3 buçuk yıl önce birimler ayrıldı. 3’e bölündü. Halk Sağlığı Müdürlüğü ve Kamu Hastaneleri Birliği bizden ayrılarak faaliyet göstermeye başladılar. Halk Sağlığı Birliği; aile hekimliği ve 1. basamak sağlık hizmetleri ile ilgileniyor. Bir nevi eski sağlık ocağı sistemi.  Aşılama, gebe takibi, bebek takibi, anne, bebek ölümleri gibi birçok konuyu takip ediyor. İlk başvurular tamamen Halk Sağlığı Müdürlüğü’nün takibinde. Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği de hastanelerin tamamının içyapısı, personel hareketleri, mali konularını organize ediyor. Hastane içerisinde yapılacak yeni hizmetler,  bakım, donanım gibi alım satımları yapıyor.  Sağlık Müdürlüğü’nde ise Özel sağlık hizmetleri var. Özel hastaneler,  özel poliklinikler, tıp merkezleri, eczaneler, hastanelerin özellikli birimlerinin ruhsatlandırılması, takibi. Yine araştırma ve sağlığın geliştirilmesi dediğimiz sağlığın promosyonu olarak kabul ettiğimiz reklam kısmı. Halk sağlıklı müdürlüğü işlerinin takibi ve yatırımlar bizde.

Bu çalışmalar arasında size en çok efor harcatan hangisi?

En çok sağlık yatırımları ile uğraşıyoruz. Konya’da özel hastanelerle ilgili sorun yaşamıyoruz. Bireysel hatalara bağlı sorunlar elbette oluyor. Adli yargıya intikal ediyor, biz soruşturma açıyoruz. Konya’da her ne kadar çok hastane olsa da hastanelerin yapılandırılmalarıyla ilgili çalışmalar sürüyor. Hastanelerin birçoğu eskiydi. Her odada 3,4 ya da 6,7 kişi kalıyordu. İçinde banyo tuvalet olmayan koğuş sistemi vardı. Bunlar değişti. Tamamen revize edildi. Hastaneler yenilendi, hala da yenilenmeye çalışılıyor. Bir şantiye niteliğine büründü. Baktığımız zaman 31 ilçesiyle tamamen ciddi bir hastanecilik anlayışı içerisinde çalışma yapılıyor. Hastaneler bugün için ihtiyaca cevap veriyor. Amacımız niteliği, kaliteyi artırmak. Vatandaş bir iki kişilik odalarda konforlu ortamda hizmet alsınlar, evlerindeki konforu hastanede sağlayalım istiyoruz. Yeni bina çalışmaları devam ediyor. Bu anlamda Konya’da yenilenmeyen hastane kalmayacak.

İnsanların özel hastaneleri tercih etmesindeki etken de konfor mu?

Son dönemlerde yaptığımız çalışmalarla artık özel hastaneler bizim seviyemize gelmeye çalışıyorlar. Otelcilik hizmetlerine baktığımız zaman da öyle. Bir Eğitim Araştırma Hastanesi’nde 2’şer 3’er kişilik odalar var. Yeni yapılmakta olan Numune Hastanesi 600 yataklı ve her oda 2 kişilik. Şehir hastanesi, hemen başlayacak. 1 ve 2 kişilik odalardan oluşan 850 yatak. İlçeler de öyle.  Birçok ilçede en büyük binalar kamu kuruluşu olarak hastane binaları.  

Kamu hastanelerindeki bu gelişim özel hastaneleri nasıl etkiliyor?

Özel hastaneler kendilerine başka bir kanal bulmaya çalışıyorlar. Kamu hastanelerinin boşluk bıraktığı ve işlem yapmaması gereken konular var. Bayanlara yönelik güzellik merkezleri adı altında çalışmalar yapılıyor. Poliklinikler ve özel sağlık merkezleri de bu işlere ağırlık verdi. Özel hastaneler Kamunun sevk verdiği bazı konularda o sevki durdurmak için çaba harcıyorlar. Vatandaş kardiyovaskiler olaylarda, bypass gibi ameliyatlarda daha çok Konya dışındaki hastaneleri tercih ediyordu. Ama şu anda o bitti. Bu konuda özel hastanelerimizin büyük katkısı oldu. Yoğun bakım alanında özel hastanelerimiz kendilerini yenilediler. Yoğun bakımlarda sıkıntı yaşıyorduk. Çünkü yoğun bakım hastaları ne zaman taburcu olacağı belli olmayan hastalar. Uzun süre yoğun bakımda yatmak sirkülasyonu da azaltıyor. Yoğun bakımları boşaltamıyorsunuz. Dolayısıyla yoğun bakım yatak sayısına ihtiyaç vardı. Özel hastaneler yatak sayısında kendilerini ön plana çıkarıp o açığı da kapadılar. Pediatrik ve çocuk yoğun bakımında yine öyle. Ciddi anlamda sıkıntımız kalmadı diyebiliriz. Sağlık sektörüne bakış açımız kamu ya da özel diye değil. Vatandaşımız hizmeti en ideal nerede alıyorsa orada alsın. Belli konularda fiyat farkı da yok. Özel Hastaneler de Sağlık Bakanlığı şartlarında çalışıyor. Ruhsatlandırılmasını, takibi, denetimi biz yapıyoruz.

Sağlık turizmi gelişiyor. Bu Konya potansiyelinin üzerine çıkıyor mu?

Elbette çıkıyor. Hekim isim yapmışsa başka illerden gelip ameliyatını yaptıran hastalarımız var. Her branştan var. Bolu’dan, Manisa’dan, Aydın’dan Konya’yı tercih ediyorlar. Zaten Doğu illerimizden tercih alıyoruz. Fizik tedavi hastanemiz aynı şekilde. Kampüs içerisinde spesifik bir hastane. Psikiyatri hastanemiz yine öyle.  Refakatçi otelleri de bunda etkili. Başka konaklama yerleri organize ediliyor. Bu Konya ekonomisi için de katkı sağlıyor.  

En çok şikayet aldığınız konular neler?  

11 özel hastane, 2 Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi, 1 Diş hastanesi ve Entegre İlçe hastaneleri dahil 26 kamu hastanesi var.  Şikayetlerimiz genelde bireysel ilişkilerden kaynaklananlar. Tıbbi uygulama tarzında şikayet yok.  Hemşire şöyle baktı, doktor şunu söyledi gibi. Karşılıklı iletişim kazalarından kaynaklanan sorunlar. Bu güne kadar tıbben ciddi bir problemle karşılaşmadık. Zaten karşılaştığımız sorunlar direk medyatik oluyor. Konya’da yapılamayan herhangi bir tıbbi olay söz konusu değil.

Konya halkı doktoruna karşı ezelden gelen saygı ve güvenini hala koruyor mu?

Başka illere baktığımız zaman evet ama eskiye baktığımız zaman azaldı.

Aynı sorun için defalarca doktora gidilmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Hasta önce kamu hastanesine gidiyor, ardından özel hastaneye. İkna olmuyor.  Ya da tam tersi.  İkilem fazla yük oluşturuyor. Sağlık harcamalarını artırıyor. Geçmiş dönemlere baktığımız zaman sağlık harcamalarının ciddi bir artış gösterdiği dikkat çekiyor. Bunlar irdelenmeli. Yapılan tetkikin güvenilir olduğuna artık inanılmalı. Çünkü artık kalitesiz cihaz yok.  Kamuda da, özelde de.

Sağlık haberleri sizi nasıl etkiliyor?

Sağlık bilgisine ulaşım kolaylaştı. İnternet var. TV, radyo var. Hepimiz aynı haberi farklı yorumluyoruz. Hastalık yok, hasta var. Tıp fakültelerinde öğretildiği gibi. Her hastalık farklı şekilde dile getirilir. Her hastada farklı sonuçlar doğurur. Gribi herkes farklı geçirir. Kimi ayakta geçirir, kimi zatürre olur.

Acil bir durumda ilk gideceğiniz sağlık kuruluşu hangisi olur.

 Gitmem. 112’yi ararım.  Evimde ya da işyerinde yaşamışsam 112’yi ararım. Bunun da yaygınlaşmasını istiyoruz. Acil servis hizmetleri de bizim bünyemizde. Bugün bir kalp krizi vakasında Meram Eğitim Araştırma Hastanesi’nin acil servisinde yapılabilecek ilk müdahalelerin hepsi ambulanslarımızda yapılabilir.  Bu kadar donanımlıdır.  Sizi solunum cihazına bağlayacak donanım bile mevcut. Hele hele travmatik bir durumda hastaya zarar bile verebilirsiniz. Konya’da 62 tane 112 noktası var.  Bir tane de hava ambulansımız var. 63 ambulans aktif görev yapıyor. Ankara, İstanbul, İzmir’den sonra en fazla ambulans ve nokta olan yer. Ama ben Sağlık Müdürüyüm. Benim kendi akrabalarım bile hastayı karga tulumba götürebiliyor. O kadar anlatmamıza rağmen. Ama bir baş ağrısı, ateş için de arayın demiyoruz. Günlük ortalama 10 bine yakın çağrı alıyoruz. 450 vakaya çıkılıyor. 9 bin 500 vaka eleniyor.  Cep telefonunu kontrol etmek için bile arayan oluyor, ateşlenen de. Ambulansa gerek yoksa danışmanlık hizmeti veriliyor.

10 yıldır idarecilik yapıyorsunuz. Hasta bakmayı özlediniz mi?

Özlediğim zamanlar oluyor. O özlemimi ailemi muayene ederek gidermeye çalışıyorum. Beni memnun eden şu; Bir hastayla ilgilendiğiniz zaman yalnızca bir hastaya faydanız dokunuyor. Şu anda bir dokunuşla bir şeyi düzeltebiliyorsanız binlerce, on binlerce kişinin hayır duasını alıyorsunuz. Beyaz önlük içimizde bizim. O beyazlığa leke sürmemek önemli. Bir teyzenin omuzuna dokunup Allah Razı olsun cümlesini duymak güzel.

Bu duaları göreve ilk başladığınız yıllarda almaya başladınız. Neden işe özellikle yaşlılara hizmetle başladınız?

Türkiye’de ilk defa 2007de evde sağlık hizmetleriyle dua kapısı açtık. Sağlık Bakanlığı’nda yoktu.  Rutin dışına çıkmak istedik. İnisiyatif kullandık. Sonra genel hizmet arasına girdi. Evde yatağa bağlı hastalara ücretsiz, yalnızca gönüllülük esasıyla hizmet verildi. 2010’da da Sağlık Bakanlığı başlattı. Evde yatağa mahkum olan yaşlıların durumu gerçekten yürek burkuyordu. . Yaşam kalitelerini yükselttik.

Hastane binasının inşaatındaki sorunlar sizi strese soktu mu?

Ciddi anlamda üzdü.  İhalenin ilk verildiği firma yükümlülüklerini yerine getirmedi.  2,5 yıl Konya’yı oyaladı. Bu firmaya hakkımızı helal etmiyoruz. Bizim hizmetimizi geriletti. Yeniden ihale edildi.  Bir Ankara firması aldı.  Hızla devam ediyor ve 29 Ekim 2016’da teslim etme sözü verdi. Şehir Hastanesinde arsa problemimiz oldu. 135 bin metrekarelik alan genişletildi. Mahkemelik oldu ve mahkeme kazanıldı. 960 bin metrekare üzerine şimdilik 600 bin metrekaresini kullanmak üzere 833 yataklı şehir hastanesi yapılıyor.   

Bu iki hastane de tamamlandığında Konya’da sağlık alanında gelinebilecek nokta ne olacak?

Aslında bu bir döngüyü oluşturuyor. Ne kadar hastane açarsanız açın bir şekilde doluyor. Daha iyi hizmeti elbette vereceğiz. Ama nihayette bu da dolacak. Hekime çabuk ulaşabilme imkanı tanındı. Konya’da ilk göreve geldiğimde Konya’da 23 sağlık ocağı vardı. Bugün il merkezinde 85’in üzerinde aile sağlığı merkezi var.  Her mahalleye aile sağlık merkezi yapıldı. Her gün de doluyor. Her bir aile hekimi ortalama 3 bin 500 kişiye hitap ediyor. Dolayısıyla nüfus artışımız da oluyor. Amacımız 3 bin 500 kişiye bir hekim değil,  2 bin 500 kişiye bir hekim.  Hekim sayısı şu anda yetmiyor ama ileride amaç bu.

Onkoloji konusunda neler yapılıyor?

Onkolojiyle ilgili Konya’da problem yaşamıyoruz. Radyoterapi de dahil olmak üzere. Hasta potansiyeli yüksek. İnsanların Konya dışına gidip radyoterapi almalarına gerek yok. Kemoterapi de öyle. Kanser tedavisinde cerrahi de dahil olmak üzere Konya’da cevaplayamayacağız hiçbir konu yok.

Siz en son ne zaman doktora gittiniz?

En son 4 ay önce cilt uzmanına gittim. Çok sık doktora gitmem. 

 

 

 

        

 

 

 

 

Kaynak:Pusula Haber

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.