Konya sanayisinin kadın kahramanları

Konya sanayisinin kadın kahramanları
Hayatın her alanında var olan, dokundukları her yeri güzelleştiren kadınlarımız iş hayatına sundukları katkılar ve başarılarıyla adlarından söz ettiriyor.

Hayatın her alanında var olan, dokundukları her yeri güzelleştiren kadınlarımız iş hayatına sundukları katkılar ve başarılarıyla adlarından söz ettiriyor. Sanayinin her kademesinde görev alan kadınlar, başarılı bir şekilde iş hayatında varlıklarını sürdürüyor

Değişen, gelişen ve her daim büyüme ivmesi gösteren Konya sanayisinde de kadınların yadsınamaz bir yeri var. Aldıkları eğitimi sanayideki iş koluyla harmanlayıp başarıya ulaşan birçok kadın, sanayiye kadın eliyle yapılan dokunuşun sonucunun başarı olduğunu ispatlıyor.

dsc-1453.jpg

Özellikle son yıllarda yakaladığı başarı grafiği ve Türkiye ortalamasının üzerindeki büyüme ivmesi ile dikkatleri üzerine çeken Konya sanayisi, girişimci ruha sahip, atılgan, dış pazarlara her zaman açık olan, bunun gereklerini de yerine getiren iş insanları sayesinde artık kabuğunu kırmayı başardı.

Konya sanayisinin başarı hikayesinin en önemli yapı taşlarından biri de hiç şüphesiz ki hayatın her alanında olduğu gibi sanayide de yük omuzlamayı başaran iş kadınlarımız oldu. Hayatın her alanında var olan, dokundukları her yeri güzelleştiren, gayret eden, emektar kadınlarımız, Konya sanayisinde de iş yeri sahibi, yönetim kurulu başkanı, genel müdür gibi idareci pozisyonlarda yer alıp binlerce kişinin istihdam edildiği, milyonlarca liralık ticaretin yapıldığı işletmeleri yönetiyor, çekip çeviriyor. Yine sanayide birçok kadınımız üretim süreçlerinin her kademesinde yer alabiliyor.

Konya sanayisinde binlerce kadın işveren ve kadın çalışan, ortaya koydukları başarı grafiği ile örnek oluyor. Konya sanayisine kadın eliyle dokunuş yapan, yönetimden üretime uzanan geniş bir yelpazede iş hayatına ve ekonomiye katkı sunan kadınlarımız, iş dünyasında kadının yerine ilişkin bakın neler söylediler:

dsc-1447.jpg

SEVDA KAYHAN YILMAZ (KAYHAN HİDROLİK)

Sanayiye ilk geldiğimde benimle ilgili en yakın çevremdekilerin bile düşüncesi ‘Her an gidebilir. Bir daha gelmeyecektir’ şeklindeydi. Ama çok da zorlanmadım. Çünkü işimi seviyorum. Bu tabi biraz da aileyle ilgili. Başta babam ve eşim bana çok destek oldu. Ama şu da bir gerçek ki, babam sürekli olarak ‘Hadi kızım’ demese, eşim çalışan bir annenin oğlu olmasa herhalde ben de ede oturup çocuklarıma bakmayı isterdim.

Babamın ufku abilerimin önündeydi. Üniversitemin bitmesine 2 ay kala Konya’ya geldim. Fabrikada öğle yemeğini yemek için yemekhaneye gidiyordum. Yemekhaneye içeriden atölye kısmından ve bahçeden gidebiliyorduk. Atölyeye doğru yöneldiğimde babam ‘Atölyeden geç işçi seni görsün işi erkenden bırakmasın’ derdi. Her anımız eğitimdi.Tam tersine abim ise Bana ‘O taraftan gitme. Erkekler var’ dedi. Bende ona ‘Burada çalışmama 2 ay kadı. Farkında mısın?’ dedim. Ben bunu babamdan aldığım destekle söyleyebildim.

sevda-kayhan.jpeg

ZORLUKLARLA GÜÇLENİYORUM

Saçını beyaza boyadıktan sonra çok iltifat edenler olduğunu, bunu da bir psikoloğa sorduğunu dile getiren Sevda Kayhan Yılmaz, “Meğer beyaz saç sanayide kadınlar için bir silahmış. Burada bir ak saçlı kadın, emektar bir kadın, bir anne olduğum hissi uyandırıyormuş” dedi.

Zaman zaman iş hayatına dönük zorluklar da yaşadığına işaret eden Yılmaz, “Bir gece geç saatte şirketle ilgili canımı çok sıkan bir haber aldım. Bu yükün altında yorulduğumu hissettim. Ama yine de Allah bir yol açacaktır dedim ve yattım. Sabah kalktığımda, ‘Sana zorluk verilince hepsinin üstesinden geliyorsun. Geldikçe de ne kadar güçleniyorsun. Farkında mısın?’ diye. Zorluk siz onu aşıncaya kadar var. Onun üstesinden geldikten sonra çok daha güçlü oluyorsunuz. Tatlı su balıkları gibi yaşamaktansa bu zorlukların hepsi aşarım. Yine güçlenir ayağa kalkarım diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı. Yılmaz ayrıca şirketlerinin şu an yönetim kurulunun tamamen kadınlardan oluştuğunu, bunun feminizm ile ilişkilendirilemeyeceğini, sürdürülebilirlikte kadınların ekstra puan kazandırdığını, önümüzdeki dönem ekibe erkekleri de dahil etmeyi düşündüklerini dile getirdi.

MUALLA ÖZEN – BIOTEK TOHUMCULUK TARIM ÜRÜNLERİ SAHİBİ

2001 yılında kurulan şirketlerinde eşi ve oğluyla birlikte çalıştıklarını, yaklaşık 50 kişiye istihdam sağladıklarını dile getiren Biotek Tohum Tarım Ürünleri Firma Sahibi Mualla Özen, önce kafalardaki sanayi imajını sonra da kadınların sanayide çalışamayacakları yönündeki algıyı kırmaya çalıştığını söyledi. Konya Kadın Girişimciler Kurulu Başkan Yardımcısı olan Mualla Özen, “TOBB Kadın Girişimciler Kurulu olarak sanayide çalışan kadın istihdamının arttırılması anlamında Türkiye genelinde başlatılan ‘Sanayide Kadın Eli’ projesi Konya’da başlatıldı. Bu proje ile kadınların sanayide istihdamı sağlanmaya çalışılıyor. Sanayi denilince oto sanayiler akla geliyor. Bu algıyı kırıp kadının sanayide aktif olmasını istedik. Bu proje kapsamında kadınlarımızla birlikte sanayi ziyaretlerimiz olacak.’’dedi

Kadının aynı zamanda bir anne olduğunu ve iş hayatındaki en önemli sorunun kreş problemi olduğunu dile getiren Mualla Özen, “Kreş sorunu nedeniyle kadınlarımız çalışmak istemiyor ya da vardiyalı çalışamıyor. Bu sorunun çözümüne ilişkin de Organize Sanayi Müdürlüğü’nün bir çalışması olduğunu biliyoruz” diye konuştu. Sektörlerine ilişkin de konuşan Özen, “Üretim alanımız gereği muhattabımız çoğunlukla çiftçiler oluyor. Çifti karşısında kadını görünce ‘Ne bilecek bu’ düşüncesine kapılabiliyor. Ama tabi sonrasında iyi anlaşıyoruz” ifadelerini kullandı.

mualla-ozen.jpeg

GÜLAY KORKMAZ – KORKMAZ GRUP BETON

Korkmaz Grup Beton’da insan kaynakları departmanında bulunan Gülay Korkmaz, “Sektörde çok yeniyim. 30 yıllık ev hanımlığından geçiş yaptım. Aynı zaman da üniversitede dış ticaret bölümünde öğrenciyim. Beton alanında çok fazla bir şey yapacağımı düşünmüyorum. Bana hitap hitap eden bir alan değil. Orada oturmuş bir düzen var. Şu saatten sonra orada öğrenebileceğimi düşünmedim. Kendimce ‘Ne yapabilirim’ diye düşündüm. Kuru meyve fabrikası açma fikri geldi. Şu an onunla ilgili çalışmalarım devam ediyor. IPARD projesine başvurdum. Eğitimimi tamamladıktan sonra işimin başına o şekilde geçmeyi düşünüyorum. Aynı zamanda aile şirketiyiz. Çevrem tarafından ‘Ne gerek var. Evde otur. Keyfine bak’ gibi yorumlar almıştım. Ben hiçbir zaman evde oturan bir kadın olamadım. Aktivitelere katıldım. Kurslarda eğitim aldım. Öğrenmeyi seven biriyim. Hiçbir şey için geç olmadığını düşünüyorum” dedi.

BURCU YALNIZ - OFM LTD ŞTİ YÖNETİM KURULU BAŞKANI

Selçuk Üniversitesi Moda Tasarımı ve Öğretmenliği bölümü mezunu olan, 10 yıl boyunca kendi alanında öğretmenlik yapan ve aynı zamanda evli ve üç çocuk annesi. Fabrikasında cami,otel ve evsel halılar olmak üzere sınırsız renk ve desen seçenekleriyle Konya 1. Organize sanayide üretim gerçekleştiriyor. Şu an Amerikan Conley Üniversitesi Business Economiy Bölümünde Yüksek Lisans yaptığını ifade etti. Aslen İzmirli olduğunu dile getiren Burcu Yalnız, “Yaklaşık 2 yıl önce kendi özkaymaklarımızla Makine Halısı Üretim Tesisini kurduk. Müşterilerimize koleksiyonlarımızı sunarken hammadde tedariğindeki titizliğimizle kaliteyide tahhüt ediyoruz. Ürünlerimizi Türkiye'de ve dünyada bir değer haline getirebilme sürecinde yaklaşık yirmiye yakın patente sahip olduk. Kalite yönetim sistemine inanan bir firma olarak yatırımlarımızı bu yönde gerçekleştirdik. Hedefimiz yerli ve milli olarak ürettiğimiz ürünleri, dünyada daha çok müşteriyle buluşturmak Eğitimini aldığım alanın kazanım ve tecrübelerini iş hayatımda tasarımlarımla yansıtmaya çalışıyorum. Yaptığımız iş aslında ağır sanayi alanına girmiyor. İpliklerle, desenlerle ve renklerle çalıştığımız için daha zevkli bir iş” dedi.

Bunun yanında iş tabanlı Sivil Toplum Kuruluşlarında resmi görev ve üyeliklerinin olduğunu ifade eden Burcu Yalnız, başta ASKON Konya Şubesi Dış İlişkiler Komisyon Başkanlığı, We Connect İnternational Kadın Tedarikçiler Üyesi, TOBB Avrupa Birliği Dış İlişkiler Dairei üyesi ve “Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) bölge koordinatörü olduğunu ifade etti. Bu anlamda Konya’da 15 firmayı ASKON olarak DEİK’e kazandırdıklarını dile getirdi. İşimi çok severek yapıyorum. Bir kadın olarak bazen zorluklarla karşılaşabiliyorum. Ama önyargılar zamanla kırılıyor” diyerek sözlerini tamamladı.

burcu-yalniz.jpeg

HEXAGRAPHENE NANOTEKNOLOJI SANAYI TICARET AŞ KURUCUSU:GÖZDE KOYGUN: DERDİMİZ VATANA MİLLETE FAYDALI OLABİLMEK

Amerika’da Montana Eyalet Üniversitede Biyokimya-Genetik Mühendisliğini bölümünde aldığı lisans eğitiminin ardından Selçuk Üniversitesi Nanoteknoloji ve İleri Malzemeler Bölümü’nde eğitimini tamamladığını dile getiren Gözde Koygun, akademik hayattan ticarete geçen bir hayat serüveninin olduğunu anlattı.

Akademik hayatta karşılaştığı zorlukların ardından üniversite sanayi işbirliği projelerine yöneldiğini dile getiren Gözde Koygun, “Sanayide birçok firmaya danışmanlık yapmaya başladım. Onlarla ürünler geliştirdim. Bunların yüzde 85’inde olumlu cevap aldım. Doktoramı tamladıktan sonra akademik hayatıma nokta koymaya karar verdim. Daha sonra kendi şirketimi kurdum. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na bir proje yazdım. Oradan aldığım destekle üretime yöneldim. İki boyutlu nano malzemeler sentezliyorum. Savunma sanayi, havacılık ve asfalt ve beton katkı malzemesi gibi alanlara farklı kimyasallar üretiyorum. Şirketimde 5’i kadın olmak üzere 7 arkadaşla beraber çalışıyoruz.

Şu an işimde belirli aşamaya geldim. Grafen ve iki boyutlu nano malzemeleri üretmek üzere kendi tesisimi kuruyorum.. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın tekno-yatırım kapsamında 10 milyonluk makine techisat desteği alacağım. Asfalt ve betona katkı malzemesi ile karbon emisyonunu azaltma, mukavemetini arttırma gibi çeşitli kimyasallar geliştirdik. İklim değişikliğiyle ilgili karbon emisyonu çok ön planda. Şu an bakanlığın ilgilendiği kısım mukavemetinin arttırılmasıyla alakalı. 3 yıldır Inovatif İş kadınları ve Gençlik Derneğinin kurucu başkanı olarak gençlerimize ve kadınlarımıza mesleki hayatlarında destek olmaya çalışmak, onlara mentorluk desteği vermek, işlerinde yeni fırsatlar yaratmaları için teşvik etmek ve kişisel gelişimlerini destekleyerek yerel ve ulusal bağlamda istihdam ağı oluşturmak kendi içimde içselleştirdiğim bir meseledir İnşallah vatana millete hayırlı olabiliriz” ifadelerini kullandı.

gozde-koygun.jpeg

RABİA ALTAN TEKİN: ENDÜSTRİ PSİKOLOJİSİ ALANINDA GELİŞMELİYİZ

1988 yılından bu yana yedek parça ve talaşlı imalatta faaliyet gösteren aile şirketi Alisra Otomotiv’de insan kaynaklarından sorumlu olan Rabia Altan Tekin, asıl alanının psikolojik danışmanlık olduğunu ve yüksek lisansını da insan kaynakları üzerinde tamamladığını ifade etti.

Başta niyetinin sanayide çalışmak olmadığını söyleyen Rabia Altan Tekin, “Alanım çok farklı olsa da, çocukluğumdan bu yana aşina olduğum demirler, kokusu ve sanayi ortamı içinde büyüdüm. Babam ve abilerim makine mühendisi olmam için çok ısrar ettiler. Ancak insanlar ve davranışlarına olan ilgim üzerine bu bölümü okudum. Üniversite bittikten sonra birkaç arkadaşın işten ayrılmasının ardından sanayiye resmi olarak giriş yaptım. Endüstri psikolojisi, mesleki rehberlik ve kariyer danışmanlığına aile şirketimiz olduğu için okul yıllarımda da hep ilgim vardı. Şirkete başladıktan sonra endüstri psikolojisini sadece teorik olarak değil pratik olarak da uygulama imkanım oldu. İlk işe başladığımda sanayici çevremden ‘Sen psikolojik danışmansın, sanayi işlerinden anlamazsın, burada kendine yazık edersin, git ofis aç’ gibi söylemler oldu. Bende 'Siz birini işe alırken sadece bedensel olarak kuvvetli, işini yapabilir mi diye bakıyorsunuz? Mesleki anlamda ve kişilik anlamında işe alacağınız pozisyon için ne kadar yeterli, referans araştırması uygulamalarınız doğru mu, kişilik testi gibi uygulamalar yapmıyor musunuz’ olarak cevaplardım. Tabi ardından sessizlik...

İşe alırken personel adaylarımızla: kişilik analizi, referans araştırması, mesleki yeterlilik uygulamalarından sonra işbaşı sürecimiz başlıyor. Herkesi kendi yetenekleri doğrultusunda uygun bir pozisyona yerleştirmeye çalışıyorum. Bireysel ve grup olarak da personellerimizle psikoloji ve iş verimi üzerine görüşmelerim oluyor. Haliyle bu durum olumlu etki veriyor. Endüstri psikolojisinin amacı iş ve işçi verimini arttırmak olarak tanımlanır. Özellikle yurt dışında, bizim ülkemizde ise başta İstanbul ve Ankara'da İK biriminde psikolog ve psikolojik danışmanlar görev alıyor. Bu durumun diğer illerimizde de olmasını ve verimin sağlıklı bir şekilde artmasını temenni ederim. Konya'da sanırım ilk ben varım. Sanayide de 7 yıldır aktif bir şekilde çalışıyorum. Bir yıldır üretim bölümüne de katıldım. İlk ögretmenlerim annem, babam ardından abilerim ve eşimin desteğiyle de sanayide daha aktif ve verimli olmaya çalışıyorum ” dedi.

rabia-altan-tekin.jpeg

İREM BUSE KARÇAALTINCABA YILDIRIM: ÜRETİM BENİ KONYA’YA BAĞLADI

Lisans eğitimini Ankara TOBB Üniversitesi’nde tamamladığını sonrasında Konya’ya geri gelmeyi hiç istemediğini belirten Metalon Çelik yöneticilerinden İrem Buse Karçaaltıncaba Yıldırım, “Bir süreliğine denemek için buradaydım. Yaparsam kalırım yapamazsam giderim diye düşünmüştüm. Bizim aynı zamanda İzmir, Adana ve Ankara’da da depolarımız var. Hedefim biraz üretime bakarak işi öğrenmek ve ürünleri tanıyıp satışa bakmaktı. Çünkü Konya’da kalmak istemiyordum. Üretimden başladım. En alt kademesinden en üst kademesine kadar bütün üretim sürecini öğrendim. Daha sonra finans kısmına geçtim. Şimdi yönetim kurulunda yer alıyorum. Hiç Konya’ya gelmek istememe rağmen üretimin vermiş olduğu başarı beni başka şehre gitme isteğinde vazgeçirdi. Yeni başladığım yıllarda tedarikçi firmadan görüşmeye geldiler. Bana alyaj satmaya çalışıyorlardı. Gelen firma personeli ‘Yetkili birisiyle görüşmek istiyorum’ dedi. Bende ‘Yetkili birisi benim’ deyince şaşırdı. Zamanla alıştılar tabiki” diye konuştu.

irem-buse.jpeg

MİNE TOSUNOĞLU KIRBOĞA – BÜROTİME

Büro mobilyaları sektöründe Konya’nın en başarılı firmalarından olan Bürotime’ın yöneticilerinden Mine Tosunoğlu Kırboğa, “Mobilya üretimi yaptığımız Bürotime bizim aile şirketimiz. İlk işe başladığımda babam ve yönetim kuruluyla nasıl bir yol izlemem gerektiği konusunda konuştuk. Fabrikanın kalbinin planlama olduğunu söylediler. Bütün fabrikadaki envanterleri üretimle birlikte içi içe öğrendim. Daha sonra planlamadaki birimleri tek tek gezdiğimde üretim maliyet kısmını öğrendim. Öğrenmeye de devam ediyorum.” dedi.

mine-tosunoglu.jpeg

DERYA COPLAN – HİLALSAN DIŞ TİCARET MÜDÜRÜ

Hilalsan Makine Şirketi’nde dış ticaret müdürü olarak görev yapan Derya Coplan, “Dış ticaret müdürü diyorum. Ama aslımda bende herkes gibi stepne-lastik görevindeyim. Çünkü işe geliş amacımda buydu. 19 yaşımdan beri iş hayatının içerisindeyim.Bir süre muhasebede çalıştım. Daha sonra dış ticarete geçtim. Yurtdışın da çok büyük çaplı firmalarla çalıştık. Şu söze çok inanıyorum: ‘Başarısız bir kadının da önünde mutlaka bir erkek var.’ Bunun kim olduğu fark etmez. Babası, eşi ve arkadaşı var. Çünkü kadın yaradılışı olarak öyle bir varlık. Hiçbir erkek çocuğa bakıp, evini toparlamaya ve iş yerinde bir konuma gelme potansiyeline sahip değil. Sektörel olarak personelde sorunlarımız olabiliyor Kimse vardiyalı çalışmak istemiyor. Olabildiğince personel konforunu sağlamaya çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.

derya-coplan.jpeg

NECDET KAYA DEĞİRMEN VE SANAYİ MALZEMELERİ - SİNEM KAYA MAT

Babası tarafından kurulan ve sanayide üretime devam eden makina yedek parça şirketinde çalışan Sinem Kaya Mat, “Çok küçük yaştan beri babamın yanında çalıştığım işyerimize 2009’da üniversite mezuniyetimle tam anlamıyla giriş yaptım. Satış Müdürü iken 2015 yılında babamızın ani kaybıyla işlerin başına geçtim. Ortanca kardeşimin de dış ticaretimize desteğiyle babamızın bize bıraktığı şirketimizi daha ileri seviyeye getirmeyi hedefliyoruz. Babamı kaybettikten sonraki dönemde kadın olmam sebebiyle gerçekten zorlu bir süreçten geçtim. Kadının işyerindeki gücüne inanmayanlardan tutun da iki çift söz demeyenlere kadar… Ama dik duruşumuz ve verdiğimiz güvenle herkesin bakış açısının değiştiğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

sinem-kaya-mat.jpeg

EZGİ EKER GÜRBÜZ – EKERLER AMBALAJ VE SERİAL METAL

Babası Emin Eker tarafından kurulan Ekerler Ambalaj ve Serial Metal’da çalışan Ezgi Eker Gürbüz, “Ekerler olarak endüstriyel kraft torba ve poşet, Serial Metal firmasında ise şimdilik alüminyum disk üretimi yapıyoruz. Hedefimiz ve yatırımlarımız alüminyum sektöründe sayılı folyo üreticilerinden biri olmaktır.

Çok güzel bir vizyona sahip bir babanın kızıyım. Eşimde aynı şekilde çok destekler beni. Ankara TOBB Üniversitesi’nden İşletme bölümünden mezunum. Şu an ise Konya Selçuk Üniversitesi Uluslararası Ticaret ve Finansman bölümünde eşimle birlikte tekrar üniversite okuyoruz.

Ben etrafımızdaki insan faktörünün de çok önemli olduğunu düşünüyorum. Babamın hayata bakış açısı büyüdüğü ortamdan tamamen farklıdır. Güçlü bir kadın olarak adımın anılmasını istediği için hep yanımdadır. Kadın olarak iş hayatımda karşılaştığım zorluklardan birini örnek verecek olursam; Ankara’da bir yazılım şirketinde satış kısmında operasyon bölümünde çalıştım. Ben orada aktif satışta yer almak istediğimi belirttim. Onlarda bana kadınların aktif satışta yer alamayacağını söylediler. Bu yüzden oradan ayrıldım. İlk orada bir kadın-erkek ayrımına girdim.

Şu anda firma olarak kadınların daha çok sanayide aktif olması için çalışıyoruz. Üretimde 35 kadın çalışanımız var. Bu sayıyı zamanla arttıracağız. Ayrıca maalesef günümüzün en önemli sorunun yeni neslin vardiyalı çalışmak istemiyor olması biz sanayicileri çok zorluyor” dedi.

ezgi-eker-gurbuz.jpeg

MERVE EKER HOTAMIŞ: İŞKOLİK BİR BABANIN KIZIYIZ

Ekerler Ambalaj ve Serial Metal de satınalma süreçlerini takip eden Merve Eker Hotamış da, “Ben normalde Başkent Üniversitesi İç mimarlık mezunuyum. Konya’ya ablamla birlikte 4 sene önce geldim. Aklımda Konya’da babanın yanında çalışmak gibi bir düşünce yoktu. İç mimar olarak sanayide çalışmak dışarıdan insanlara çok farklı geliyor. İşkolik bir babanın kızıyız. Hayatımız hep babamın iş anılarını dinlemekle geçti. Bu yüzden çalışma hayatına hiç uzak değildik. 150 personelle çalışıyoruz. Şuan firmamızda 35 kadın personel istihdam ediyoruz. Yani kadının çalışabileceği her alanda yardımcı oluyoruz. Bu sayıyı arttırmayı hedefliyoruz. Bizim için Konya’ya gelip Sanayi de çalışmak zor da olsa kendi firmamızda çalışmak çok büyük bir keyif” ifadelerini kullandı.

merve-eker-hotamis.jpeg

MAKBULE EKER KÖPRÜLÜ: BABAMI İKNA ETTİK, KADINA ÜRETTİRDİK

Asıl mesleği avukatlık olan ve 10 yıl kadar kendi bürosunda avukatlık yapan Makbule Eker Köprülü de sanayi serüvenini anlattı. Makbule Eker Köprülü, “Daha sonra babamın yanında üretimde buldum kendimi. Ambalaj ve alüminyum sektöründe faaliyet göstermekteyiz. Alüminyum sektöründeki yeni yatırımlarımızla hedef pazarımızı artırmayı amaçlıyoruz.

Avukatlık yaptığım süreçte kadın olmamın da etkisiyle bazı tehditlere maruz kalıyordum. Burada babamın işyerinde çalıştığım için bu konuda daha şanslıyım. Daha önce sadece idari kısımda kadın çalışanlarımız varken kardeşlerim ve ben geldikten sonra babamızı ikna ettik. Üretim kısmında da kadın çalışanlarımız var artık. Kadının çalışma hayatında aktif rol alması için elimden geldiği kadarıyla destek olmaya çalışıyorum. Benim bu konuda en büyük destekçilerim babam ve eşimdir” dedi.

makbule-eker.jpeg

SÜMEYRA TOYBİLGİ: EŞİMLE SIRT SIRTA VERİP BAŞARIYA ULAŞTIK

2015 yılında ortaklı bir firma olarak kurulan Akfalift Asansör’de eşiyle birlikte çalışmalarını anlatan Sümeyra Toydemir Bilgi, “Yolun başındayken 3 kişilik bir ekiple başlayıp şimdi 30 kişiyle yola devam ediyoruz. Asansörün tüm aksam ve parçalarının üretimini yapıyoruz.

İhracat ağırlıklı çalışıyoruz. 2 sene önce Etiyopya’da da üretim tesisimiz kurduk. Sıfırdan bugünlere gelmenin mutluluğu bizim için çok ayrı. Eşim her konuda bana destek verdi ve hep önümü açtı. Sanayide baba ve eşlerin biz kadınlar için önemi çok büyük. Bu destek biz kadınları daha güçlü daha başarılı yapıyor” diye konuştu.

sumeyra-toydemir.jpeg

LEYLA AYDAR: İDOLÜM SEVDA KAYHAN

Sarıkaya Hidrolik Firması’nda babasıyla birlikte vinç parçası imalatı, tamiri ve ikinci el vinç alım satım işi yaptıklarını dile getiren Leyla Aydar, “Aslında avukatım. Ben hiçbir zaman avukatlığı bırakıp bu sektöre girmeyi düşünmüyordum. Hatta ben bu işe başlarken sektör öncülerinden Sevda Hanım’la görüşüp tecrübelerini paylaşmasını istemiştim. Kendisini idol olarak görüyorum. Mesleğe başlarken yapabilir miyim korkusu vardı. Kendisine yapıp yapamayacağım konusunda başvurdum. Tavsiyesi üzerine eğitimler aldım. Aslında şirkete dış ticaret yapmak için başladım. Dış ticaret eğitimi alıyorum. Babamın teşvikleriyle bu alana yöneldim. Daha yeni olduğum için birebirde kadın olduğum için bir zorluk yaşamasam da muhtemel sıkıntıların, erkeklerin erkeklerle çalışmaya alışmasından kaynaklı bir kadınla nasıl iletişim kurulur, bir hata yaptığında nasıl tepki verilir bilmediklerinden dolayı olduğunu düşünüyorum.” ifadelerini kullandı.

sarikaya-hidrolik-leyla-aydar-001.jpeg

BEYZA AKBUĞA-DÜZGÜNLER PLASTİK

Aile şirketi olarak Konya sanayisinin üretimdeki en başarılı örneklerinden olan Düzgünler Plastik’te İnsan Kaynakları ve Hukuki İşler Sorumlusu olarak çalışan Beyza Akbuğa, “Asıl mesleğim avukatlık. Şu anda da hem mesleğimi icra ediyorum hem de Plastik boru üretimi yaptığımız şirketimizde dayılarımla ve babamla birlikte çalışıyorum. Sanayide henüz çok yeniyim kadın olarak hiçbir zorluk yaşamadım. Ailemin desteğini her zaman yanımda hissettim. Biz şirket olarak hem idari anlamda hem üretim anlamında kadınlara önemli ölçüde yer veriyoruz. Kadınların üretim sektöründe daha çok rol almaları gerektiğini düşünüyorum diye konuştu.

beyza-akbuga.jpeg

NERGİS ABA: ÇOCUKLUĞUMDAN BU YANA SANAYİDEYİM

İngilizce alanında lisans ve yüksek lisans yapsa da babasının sanayici olması münasebetiyle çocuk yaşlardan bu yana sanayide yer alan Nergis Aba, “Çocukluğumdan beri sanayi sektöründeyim. Çalışarak piston üretimine geldim. 19 yıl boyunca babamla çalıştım. Biz 4 kız kardeşiz. Erkek kardeşimiz yoktu. Amcamın oğulları vardı. Bana verilen pozisyonu uygun bulmadığım için 6 ay kadar önce ayrıldım.. Şu an Proxmann Piston üretimi yapan bir firmada satış koordinatörlüğü ve fabrika müdürlüğü yapıyorum.Zorlandığımız zamanlar tabiki oldu. Ama bunlar bizi yıldırmadı aksine güçlendirdi. Ben buraya tırnaklarımla kazıyarak geldim. Kendi ayaklarım üzerinde duruyorum” dedi.

SEVSEN KAYHAN KORKUT: ZORLUKLARIN ÜZERİNDEN HEP BİRLİKTE GELDİK

Kayahan Makina’da 21 yıllık tecrübesi bulunan Sevsen Kayhan Korkut, “ Fabrikada farklı bölümlerde çalıştım. Şu an sipariş ve proje yöneticisi olarak faaliyet gösteriyorum. İlk işe başladığım zamanlar üretim müdürümüz tarafından atölyedeki işlere çok karıştığım için ‘İşçileri öyle bir ayarlarım ki sana öcü gibi baktırırım’ demişti. Ama tabi ki halam her zaman arkamızda durdu. Böylelikle sorunları aştık. Şu an 7 kadın yönetim kurulu üyesiyle birlikte çalışıyoruz. Şimdi o tür sorunların hepsini aştık. Müşterilerimizle de bu tarz problemler yaşamıyoruz. . Dedemin bizim üzerimizde etkisi çok fazla oldu. Her zaman güçlü olmamızı istedi. Bizi bu şekilde de yetiştirdi. Zorlukların üzerinden hep birlikte geldik” ifadelerini kullandı.

MEMUR BABANIN SANAYİCİ KIZI FATMA SEÇKİN BALTA

Liseyi bitirdikten sonra babasının yönlendirmesiyle bilgisayar kursuna başlayan Fatma Seçkin Balta’nın hayatı kursta tanıştığı bir sanayici ile birlikte değişti. Balta, “Babam bankacı olmamı istiyordu. Sanayide çalışmama sıcak bakmıyordu. Bilgisayar kursunda tanıştığım sanayici, sanayide çalışmaya davet ettiğinde babamın buna izin vermeyeceğini söyledim. Babamı arayıp davet etti. Birlikte gittik ve o gün bugündür sanayideyim” dedi. Fatma Seçkin, “Ben şirkette aile üyesi değildim. Sadece çalışandım. Evleninceye kadar durur sonra gider gözüyle baktılar. Evlendim. Çocuğu olunca gider diye düşündüler. Ama hala gitmedim. Baktılar hala benden kurtuluş yok. Beni yönetim kurulu üyesi yaptılar.31 yıldır çalıştığım aile şirketinde mali işlerden sorumlu yönetim kurulu üyesi olarak devam etmekteyim. Kadınların da hem evlenip hem çocuk sahibi olup hem de işine sonuna kadar sahip çıkacağını göstermiş oldum.’’ diye konuştu.

AYSEN KAYHAN BABACAN: İLK YILLAR ZORDU

Makine mühendisliği bölümü mezunu olduğunu ve 23 yıllık bir tecrübeyle sanayide bulunduğunu dile getiren Aysen Kayhan Babacan, “Biz 3 kız kardeştik. Ailedeki erkek çocukları işin başına geçmeli diye düşünen 2.kuşak aile bireyleri vardı. Onlarla sürekli rekabet halindeydik. Erkeklerin önceliği vardı. Kadınlar evlenir gider çocuğu olacak bakış açısı olduğu için taş koymaya çalışan çok kişi oldu. Özellikle ilk 12 yıl benim için gerçekten çok zordu. Ama zaman birçok derde ilaç oldu.Dedem hep arkamızda destekti. Halamın izinden ilerledik. Ben de zaten dedemin kurduğu bu şirkette yer almayı istiyordum. Sonuç olarak genel manada kadın olduğum için üzerimde bir dönem büyük bir baskı vardı. Bunun dışında da iş hayatında büyük sorun yaşamadım. Özellikle yabancı müşteriler ile ilgili sıkıntı yaşamıyorum. Gayet iyi bir iletişimimiz var” dedi.

aysen-babacan.jpeg

HANSEN KAYHAN CENGE: DEDEM ZORDU, ZORU ÖĞRETTİ

Kayhan ailesinin en küçük kadın fertlerinden olan Hansen Kaygan Cenge de asıl hayalinin avukat olmak olduğunu söyledi. Şimdilerde ise ‘iyi ki olmamışım’ dediğini ifade eden Hansen Kayhan Cenge, iş hayatının zorluklarını aştıktan sonra her şeyin rayına girdiğine işaret etti. Özellikle dedesinin zor bir insan olduğuna dikkat çeken Hansen Kayhan Cenge, “16 yıldır firmada çalışıyorum. Satın alma departmanında yöneticiyim. Bir kadın olarak ben birimimde hiç zorluk çekmedim. Kadın olduğum için etrafımdaki erkekler nasıl konuşması gerektiğine hep dikkat ettiler. Birazda sinirli bir yapıya sahibim. Ben sinirlenince karşımdaki kişi hep sustu. Belki erkek olsaydım cevap verirlerdi. Bu durumun kolaylığını yaşıyorum. Dedemden yana biraz zorlandım. 16 yıllık meslek hayatımın 6 yılını ağlayarak geçirdim. Çünkü öğrenelim diye çok çaba sarf etti. Bir soru sorduğumda kızarak cevap verirdi. Başka bir soru sorardı Çalışmadığım yerden gelirse yine azarlardı. Hala bana bilmediğim şeyleri sorar. Sürekli her sabah bir şeyleri ögrenirim. Aradığında cevap vermek için. Genel olarak ben çok fazla sorun yaşamadım" ifadelerini kullandı.

HOLZPLAS ALÜMİNYUM – AYTÜL DAĞ

Konya sanayisinin kadın kahramanlarından pencere imalatı üzerine faaliyet gösteren Holzplas Alüminyum’un yöneticisi Aytül Dağ, TSE tarafından patentlendirilmiş ve performans değerleri yüksek iç kısmı ahşap dış tarafı alüminyum özel bir pencere üretimi yaptıklarını dile getirdi. Yaklaşık 30 yıldır Konya sanayisinde var olduklarını dile getiren Aytül Dağ, “Bu zaman diliminde ilginç anılarım oldu. Ama ben bunları sadece gülmek için heybeme koydum. İşletmemde desteğe ihtiyacım olan tüm konularda kadınlardan yardım alıyorum.

Asıl alanım Rus Dili ve Edebiyatı. Şu an Selçuk Üniversitesi’nde yine bu alanda yüksek lisans yapıyorum. İstanbul’da eğitimimi tamamladıktan sonra bir Konyalı bir beyefendiyle evlenerek buraya yerleştim. Uyumlu bir çalışma ortamımız var. Hiç kimse eşimle birlikte çalıştığımızı fark edemez. Kadına bakış açısıyla ilgili önyargılar büyük ölçüde kırıldı.

5 yıldır Kadın ve Demokrasi Derneği Konya Başkanlığını yapıyorum. 9 yıldır derneğin kuruluşundan bu yana dernekte aktif olarak çalışıyorum. Aslında kadınlarımız sadece Türkiye değil dünya genelinde benzer sorunları yaşıyor. "Sorunları değil çözümleri konuşmamız gerekir” dedi.

Kadınların bir kısmının konforlarından taviz vermek istemediğine de işaret eden Aytül Dağ, “Kadınlarımızda şu gözlemlerde bulundum: belirli bir konfor içerisinde olan kesim var. O konforun içerisinden çıkmak istemiyorlar. Üretim gücü ve yeteneğine sahip olmalarına rağmen çalışmak istemiyor. Ben kendime ‘"Amele ruhlu" diyorum. Bu ülkenin dinamiğinde bu ruha sahip kişiler olduğunu düşünüyorum. Bu çabadan, kararlılıktan, kadınların bu duruştan hiçbir zaman vazgeçmemesi gerektiğini savunuyorum” diyerek sözlerini tamamladı.

aytul-dag.jpeg

EFE OTOMASYON-DERYA KARACA

20 yıl boyunca kendi mesleğini yaptıktan sonra kendi eşiyle birlikte kendi işini yapan Ziraat Mühendisi Derya Karaca “Elektrik elektronik otomasyon malzemelerinin satışıyla ilgileniyorum. E-ticaret departmanındayım. Eşim ise CNC makinalarının bakım, tamir ve alım-satım işlerini yapıyor. Şu anda tamamen kendi işimiz yönelmiş durumdayım.

Ziraat Mühendisi olmama rağmen ‘Artık bu işlerden anlamalıyım’ dedim. Benim işim sadece satış, muhasebe olmamalı diyerek düşündüm. Halk Eğitim Merkezi’ne gidip ustalık belgesi için müracaat da ettim. 6 ay boyunca eğitim alacağım. Belki onun gibi bir bakım onarımdan arızadan anlayamayacağım. Ama yanında gittiğimde ona destek olabilecek az da olsa bir bilgiye sahip olabileceğim. Kendimi bu alanda yetiştirmek istiyorum. Kadınların özellikle sanayide yapamayacağı iş yok diye düşünüyorum. Bu CNC Makinelerinin bakım ve tamirinde her türlü alanda kadınların aktif bir şekilde çalışabileceğini düşünüyorum. Yeter ki isteyip azmetsinler” dedi.

efe-otomasyon-derya-karaca.jpeg

Haber: Mina Doruatlı – Pakize Şengül

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.