Konya’dan çok jön çıkar

Konya’dan çok jön çıkar
“Ay Gelin” isimli sinema filminin çekimlerine Konya’da start veren Senarist Yönetmen Cengiz Mert’le biraz Ay Gelin’i, biraz Şeytan Papuçta’yı, Kan ve Gözyaşı’nı, biraz filmlerindeki gazetecileri, kanser hastalarını ve Konya’nın yeteneklerini konuştuk. Du

Çiğdem Kurut'un röportajı

Ay Gelin çalışmaları ne zaman başladı?

Bir buçuk yıl önce kaleme aldım. Senaryo haline geldikten sonra da diğer hazırlıklar tamamlandı. Ay Gelin bir inat uğruna kavuşamayan aşıkları anlatan bir sinema filmi. Doğuda ağalıklar,  bizim Konya yöremizde de tarihler boyu hep beylikler olmuş. Doğu’dakinin kini, İç Anadolu’daki yörüklerin de inadı çok meşhurdur. Bunun üzerinden kaleme aldık. Senaryosu bana ait. Başrolde Konyalı Oyuncu İbrahim Kolcu yer  alıyor.  Mart Ayı’nda vizyona gireceğiz. 5 haftada tamamlamayı planlıyoruz.

Çekimlerin tamamı Konya’da mı gerçekleşecek?

Konya deyince tüm ilçelerini bu filmin içine almak isterim. Ama yetmiyor. Mekan arttıkça külfet de artıyor. Bir kısmı Konya, diğer kısmı Karaman’da. İki günlük çekim de Bozkır’da gerçekleşecek. Aslen Bozkırlıyım.

Bozkır’dan çıkıp yönetmen olmayı neden tercih ettiniz?

Biz 10 kardeşiz. 6 erkek, 4 kız. İçlerinde bu şekilde yaşayan tek adamım. Hala kendi sülalemde zaman zaman yadsınan bir insanım.  Ama televizyonu açıp baktıkları zaman, bir film, bir dizi seyrettiklerinde ekranın başından ayrılmıyorlar. Konya çok başarılı ismi bünyesinden çıkarmış bir il. Mustafa Altıoklar Konyalıdır. 26 yıldır sektördeyim. Kuzey Güney, Fatmagül’ün Suçu Ne, Kurt Seyit dizilerinin görüntü yönetmeni Hüseyin Tunç da benim köylüm. Biz bu topraklardan çıkmayız.

Filmi Konya’da çekmek istemeniz de Konya sevdanızdan mı kaynaklanıyor?

Burada film çekmek istemem  tamamen Konya sevdamdan kaynaklanıyor. Biz bu topraklara çok şey borçluyuz. Bugün Yunus Emre, Piri Reis ve Hz. Mevlana Selçuklular. Burası Türkiye’nin dünyadaki başkenti. Bayrağıma ve ülkeme ne kadar borçluysam doğduğum topraklara da borcum bitmez.

Filminizde yerel oyunculara da yer verecek misiniz?

Şeytan Papuçta isimli filmim için burada seçmeler yaptım.  40 kişilik FGR seçildi. FGR’ler olmasa set bomboş.  Bunun Konya’ya katacağı çok şey var. 150, 200 kişi daha kullanılacak. Şeytan Papuçta  filmini çekerken de buradan çok insan götürdüm. Ülke Kenan İmirzalıoğlu ve Kıvanç Tatlıtuğ’dan ibaret değildir.  Konya’da da çok güzel çocuklar var.  Çok güzel oyunculuk yapacak insanlar var. Yeter ki siz fırsat verebilin. Biz mümkün olduğu kadar fırsat veriyoruz. Ay Gelin'in kadrosu şöyle; Kurtlar Vadisi oyuncularından Sencer Erdogan, Recep Cinisli, Ersin Saltek,  Vural Yayan, İhsan  Dayanç, Erkan Öztürk, Ramazan Bingol, Hüseyin Elmapinarli,  Bollywood’tan  Laman Alieva, Kıbrıs’tan Fahriye Özay, Hollanda’dan Meriy Ömer,  Şefkat Tepe oyuncusu Dilara Bayrak. Solist Neşe. Alim karakteriyle Muzaffer Serkan Bilgili,  Gazeteci Çocuk rolünde  Serhat Mert. Senem Çiçek, Mehtap Bayraktar, Bilal Ersoy ve tüm Türkiye’nin tanıdığı, sevilen aktör sürpriz bir isim. 

Konya’dan da bir jön çıkar mı?

Çok çıkar. Konya’dan bu kalem çıktıysa çok isim çıkar. Yeter ki bize güvensinler. Nice yetenekler var keşfedilmeyi bekleyen. Doğru projeler, bizim kültürümüze uygun senaryolar da bunları açığa çıkarır.

Filmlerinizde hep kavuşamama teması var. Neden?

Bende aşkta kavuşma olayı yok. Yaşanmamışlıkları yaşanmış gibi yazmak. Bir diyalog, bir hikaye yazarken karakter analizinde Ay gelini, Ahmet’i bir Mehmet’i İsa’yı Fatih’i, Anne Leyla’yı, yaşayarak yazıyorum. Hissediyorum. Tüylerim ürpermiyorsa o diyalogları kabul etmiyorum. Benim kitabımda kadın erkekten daha üstündür. Kadın yeryüzünde anaçtır. Kadın erkekten daha üsttedir. Senaryoyu yazarken de aile yapısını bozmamaya çok önem verip  ve dikkat ediyorum. Ben kalemime çarpık ilişkiler yazması konusunda izin vermem. Yarın ben öldüğüm zaman bu senaryolar kalacak. Vebali kalacak. Görünüşte sosyalist bir insan olabilirim. Ama dinine bağlı bir insanım. Ne öğrendiysem kulaktan dolma değil,  Kuran-ı Kerim’i okuyarak öğrendim. Kuran da bir matematik üzerine kurulmuştur, senaryo da bir matematik üzerine kurulmuştur. Matematik olmayan hiçbir şeyde başarı dediğimiz kavram yok. Benim kitabımda da yok. 

Ya gazeteci çocuk? Sizin olmazsa olmazınız mı?

 Senaryo yazarken günlerce düşünürüm. Kafamda çatıyı kurarım. Canlandırırım. Karakterleri oturturum. Çatı oturduktan sonra kaleme alırım. Her filmin içerisine bir gazeteci çocuk koyuyorum. Çünkü haberciliği bizzat filmin içine yerleştiriyorum. Çocukluğumdan beri haberciliği severim. Bir savaş muhabiri olmak isterdim. Aklımda kalan savaş muhabirliği. O yeleği giymek, o makineyi omuza takmak, o saçı bağlamak, o havayı almak.  7 yıl Faik Ahmet Akıncı’nın yönetmen yardımcılığını  yaptım. Soma 301’i çektik. Onun içine de bir haberden dolayı Soma’ya giden bir savaş muhabiri koydum. Onunla ilgili aşkım bitmiyor. Her filmin içinde bir kanser hastası mutlaka oluyor. Seyirciyi sıkmadan,  sosyal mesaj amaçlı.

Ay Gelin’i izlerken seyirci ne hissedecek?

Ay Gelin filmi sizi bu tarihten alıp 1958 yılına götürecek. O dönemi canlandırıyorum. Dönem çekmek çok zor. Makyözüm, kostümcüm en iyi isimlerden oluşuyor. Mart’ta vizyona girecek. 1. Gala Konya’da, büyük galası İstanbul’da yapılacak. 14 senaryo yazdım, 12’si sinema filmi, 2’si dizi.   Türkiye’nin gündemini sarsacak bir proje yazıyorum şu anda. Sit com dizi var. Şeytan Papuçta da bir korku filmi. Dabbe’den çok daha üstün olacak.

11012698_1379289972391398_4340854693440158396_n.jpg

Kaynak:Pusula Haber

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum