Konya'nın da olduğu 21 il "arıcılık araştırma alanı" seçildi

Konya'nın da olduğu 21 il "arıcılık araştırma alanı" seçildi
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın yürüttüğü projeyle Türkiye’de küresel ısınmanın arıcılık sektörüne olan etkileri araştırılacak. Kovan sayısının en çok olduğu Konya dahil 21 ilde iklim değişikliğinin arıcılık üzerine etkisiyle ilgili bilgiler toplanacak.

Tarım ve Orman Bakanlığınca yürütülecek "Türkiye'de İklim Değişikliğinin Arıcılık İşletmeleri Üzerine Etkilerinin Araştırılması Projesi" ile küresel iklim değişikliğinin arıcılık üzerine sosyo-ekonomik ve kültürel etkileri belirlenecek.

Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamaya göre, Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü (TAGEM), iklim değişikliğinin arıcılık üzerindeki etkilerini incelemek üzere proje hazırladı.

"Türkiye'de İklim Değişikliğinin Arıcılık İşletmeleri Üzerine Etkilerinin Araştırılması Projesi" ile iklim değişikliğinin arıcılık üzerine sosyo-ekonomik ve kültürel etkileri tespit edilecek. Arıcılık işletmelerinin iklim değişikliğine karşı uyum ve adaptasyonunun da inceleneceği çalışma sonunda elde edilecek veriler ışığında iklim değişikliğine uyuma yönelik politika önerileri geliştirilecek.

Projenin ana materyalini, Türkiye'deki 7 coğrafi bölgede arıcılık yapan işletmelerden derlenen birincil veriler oluşturacak. Söz konusu 7 bölgeyi temsilen seçilen ve aktif kovan sayısı en fazla olan 21 il (İzmir, Muğla, Aydın, Ordu, Trabzon Giresun, Adana, Mersin, Antalya, Bitlis, Van, Bingöl, Siirt, Diyarbakır, Şanlıurfa, Sivas, Konya, Ankara, Balıkesir, Sakarya ve Bursa) araştırma alanı olarak seçildi. Bu illerde faaliyet gösteren 525 işletme ziyaret edilerek veri toplanacak.

Menemen Uluslararası Tarımsal Araştırma ve Eğitim Merkezi Müdürlüğü koordinasyonunda yürütülecek projeyi TAGEM'e bağlı 7 araştırma enstitüsü müdürlüğünden tarım ekonomisi alanında çalışan uzmanlar gerçekleştirecek. Ayrıca projeye Ankara, Muğla Sıtkı Koçman ve Van Yüzüncü Yıl üniversitelerinden öğretim üyeleri danışman olarak katkı sağlayacak.

İklim değişikliğinin etkileri araştırılacak

Projede işletmelerin sosyo-demografik özellikleri ortaya konulacak, araştırma bulguları ile bu özellikler arasındaki ilişkiler analiz edilecek. Görüşülen işletmelerin kovan sayıları, gezginci arıcılık lokasyonları, kullanılan arı ırkları, bunların yıl içerisindeki besleme dönemleri, bal verimleri, yaşanan problemler, kışlama ve hastalıkla mücadele dönemleri, yıl içerisindeki oğul verme davranışları, hasat dönemleri ve bu değişkenlerin mevcut durumları incelenecek. Ayrıca 10 yıl ve 20 yıl önceki durumları sorgulanarak yıllar içerisindeki değişimler iklim değişikliği açısından irdelenecek.

Öte yandan işletmelerin iklim değişikliği algıları, uyum stratejileri, bu stratejilerin önündeki engeller ve iklim değişimine bağlı yaşadıkları olumsuzluklar çalışma kapsamında belirlenecek.

Çalışmayla işletmelerin iklim değişikliğinin etkilerini azaltma noktasında aldıkları tedbirler de tespit edilecek. Ayrıca üreticilerin iklim değişikliğinin arıcılık işletmeleri üzerine olumsuz etkilerinin azaltılmasına yönelik kamudan beklentileri de ortaya konulacak.

Proje kapsamında bölgeler arası karşılaştırmaya da imkan sağlayacak olan ankete dayalı çalışmadan elde edilecek bulgu ve bilgilerin ilgili birimlere aktarılarak, bal arılarının sürdürülebilirliği için yeni stratejiler ve politikalar geliştirilmesine katkı sağlaması hedefleniyor.

"Tarımı bir milli güvenlik meselesi olarak görüyoruz"

Açıklamada görüşlerine yer verilen Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, dünya gündeminin ilk sıralarında yer alan küresel iklim değişikliğinin tarımsal faaliyetleri de etkilediğine dikkati çekti.

İklim değişikliği, göç ve nüfus artışı gibi faktörlerin dünyada "yeni normal" olarak adlandırıldığının altını çizen Yumaklı, küresel iklim değişikliğinin arıcılık üzerindeki etkilerinin en aza indirilmesi amacıyla başlattıkları projenin bu kapsamda büyük önem taşıdığını belirtti.

Yumaklı, projenin çıktılarının Türkiye'deki sürdürülebilir arıcılık faaliyetleri açısından yol gösterici olacağını kaydederek, "Tarımsal üretim daha önce hiç olmadığı kadar stratejik bir önem kazandı. Dolayısıyla tarımı bir milli güvenlik meselesi olarak görüyor ve AR-GE çalışmalarımızı bu doğrultuda dünyadaki yeni normale göre yürütüyoruz." ifadelerini kullandı.

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.