İsmail Detseli

İsmail Detseli

Köylerde şivlilik

Köylerde şivlilik

Bişi bişi yağlı bişi

Bunu gezen iki kişi

Ya arkadaşı ya kardaşı

Biri erkek biri dişi

 

Şivlili şivlili şişirmiş

Erken ablam pişirmiş

Annesi yağda pişirirken

Oğlan durmadan aşırmış

 

Kızarmış yağ kokar havada

Pişiler oynarlar tavada

Yemesi pek tatlı olur

Şekerli ise yufka arasında                               

 

 

Çatalımı elime aldım

Yanıma arkadaş buldum

Pişi topladım yoruldum

Doyamadım ve aç kaldım

 

Şivlili şivlili şişirir

Erken ablalar pişirir

Çocuklar erkenden gelmiş

Elini evtiğini şaşırır.

 

Pişi pişi yağlı pişi

Bunu gezen iki kişi

Gelin pişi toplayalım

Karışalım erkek dişi

Haydi, bişi verin bişiiiiii

1368692506.jpg

Böyle derdik bişi toplarken biz çocuklar köyümüzde bundan 55-60 yıl önceleri… Mübarek üç ayların başlangıcı Recep’in ilk perşembesi geldi mi, bizim küçüklerde de evin büyüklerinde de bir telaştır başlardı. Genelde annelerimiz bu telaşı içlerinde hisseder ve o mübarek günü yad etmek ve ele güne mahcup olmamak için sabahın erken saatlerinde bişi gezmek için gelen çocukları boş çevirmemek için ellerinden geleni yapar, varını yoğunu o gün için harcarlardı. Önümüz deki Perşembe gününü Cumaya bağlayan gece Regaip kandili gün ise Konyalıların dilinde şivlilik, pişi, Konyalı büyük annelerin deyimi ile de ilk namazdı. Bu sene Recep ayının ilk Perşembesi şivlilik ertesi günü Cumaya bağlanması ise az rastlanan bir durum çok manidar bir rastlantı oluyor Rabbimiz Tüm inananlar için kandili ve Pişi yapım ve ikramını hayırlara vesile kılsın.

O mübarek eli öpülesi varlıklarımız, ev dene entegre tesislerin baş ustaları ücretsiz vefakar anaları sabahın erken saatinde kalkarlar, evin içini etrafını her yeri damı-taşı, siler-süpürür etrafı mevsimlere göre sular paklar (temizler) daha sonra bişi hamurunu sertçe yoğururlardı. Evdeki efendisini ve çocuklarını nazik bir dille uyandırır “haydi herif kalk canım, çocuklara örnek ol” bu gün ilk namazın ilk perşembesi gün yatma günü değil yüce Allah’a kulluk günü sevap kazanma günü derler, herifler de genelde kalkarlardı. Bazı kalkmayan olursa eşleri böyle ikaz ederdi. Bizlere ise “kalkın guzum, bugün erken kalkılır, yoksa yıl boyu bolluk ve bereketten yoksun oluruz.  Kalkın erkence de dua edelim Allah’tan günahlarımıza af, işlerimizde kolaylık dileyelim. Aman guzularım bu günler kurtuluş günleri. Sizler sabisiniz günahınız yok ama olsun bizler için ölenlerimiz için o saf temiz kalbinizle dua edin. Allah bize ve evimize bolluk bereket versin günahlarımızı bağışlasın” diye o körpecik dimağımıza yerleştirirlerdi. Ve bizleri kaldırıp hayvan haşatın bakımını havale ettikten sonra mutfağa girer, ocağa toprak sacını koyar, sac ısınıncaya kadar kendisi ufak ufak hamur bezesini tutar, hazırlar ve başlardı mis gibi kokan, her tarafından kızararak pişen pişileri sokaktan gelen çocuklara yetiştirmek için. Onları “geri göndermeyeyim” diye çabalardı, güzeller güzeli rahmetli analarımız. Bizler işimiz bitti mi babamıza varsa ağamıza yoksa yine anamıza başlardık “haydi bana bişi çalısı yapıver” diye. Bişi çalısı şart mıydı, evet biz çocuklar için şarttı çünkü o yıllarda böyle naylon poşet filan yoktu taşımaya.

Bişi çalısını merak ettiniz değil mi? Kurumuş kızarmış bir iğde dalının, çatallı bir parçası alınır büyüyen tarafına doğru değil de tam ters yönüne çevrilir. Ve altından 5 cm kadar ayak bırakılır yukarısından da bir o kadar elle tutacak yer bırakılır ve orta yerinde ne kadar çatallı yeri olursa o kadar iyi olur bişi çalısı.

Eskiden çocuklara kavurga denen mısır patlağı ile kenevir, armut ve kayısı kakı dağıtırdı insanlar. Bugünse çocukların ellerindeki naylon poşetler, çikolata, gofret, şeker ve şekerli yiyeceklerle doluyor. Kızlı erkekli gezerdi o günlerde çocuklar. Her eve vardığımızda evin hanımı kapıya çıkar, “hanginiz mani söyleyecek bakalım, söyleyin ben de bişi takayım çalınıza” der ve başlar uyanık ve dilbaz olan birisi:

 

Bişi bişi yağlı bişi

Bunu gezen iki kişi

Biri erkek biri dişi

Haydi verin bişimiziiii

 Der evin hanımı gülerek “olmaz canım bu kadar mı, daha maniler vardır söyle bakalım” der. Çocuk başlar yine:

 

 

Şivlili şivlili şişirmiş

Erken ablam pişirmiş

Ablam yağda pişirirken

Oğlan durmadan aşırmış

 

Genç ablalar beze tutar

Anne bezeyi bişi yapar

Nenem de tavaya yağ döker

Haydi, sıcak yağlı bişiiii

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
İsmail Detseli Arşivi
SON YAZILAR