Prof. Dr. Fikret Akınerdem

Prof. Dr. Fikret Akınerdem

Kuzey Kıbrıs’tan sevgilerle

Kuzey Kıbrıs’tan sevgilerle

Daha önceden eğitimini yaptığım ve sözleşmeli olarak ektirdiğim aspir bitkisini görmek üzere hafta sonu Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne gittim. Ekonomi Bakanlığı kontrolünde üretilen aspirin şimdiden 15 cm olduğunu gördüm ve bu durum beni oldukça sevindirdi.

Kuzey Kıbrıs’a defalarca seyahatim oldu ama bize göre kış ortası, Kuzey Kıbrıs’a göre baharın başladığı Şubat ayında ilk defa gidiyorum, galiba.

Seyahatimin gündüz, havanın açık, pussuz ve net görünür olması dolayısıyla yukarıdan ve inince de aşağıdan doyasıya seyrettim Kuzey Kıbrıs’ımızı. Bu sene bol yağmur alan Ada oldukça yeşildi, canlıydı, kokuluydu, dokuluydu. Ferahlattı içimi. Daha iyi anladım suyun kıymetini.  

  Genelde yazın yaptığım seyahatlerimizde yukarıdan gördüğüm Ada; sap sarı, tek tük dağınık ağaçları, çekirge sürüsü geçmiş gibi kurak arazileri, bir yamacı biraz yeşil, diğer yamacı yanmış, kapkara geçmiş Beşparmak Dağları’ndan geçiş süresince iç çekerek üzülürdüm.

Ada’ya indikten sonra da daha çok görüştüğüm Türkiye’den gelecek suya bel bağlamış üreticilerle sohbetimin ana konusu, sulama ve içme suyu olurdu.

Hani “BİR SÖYLE, BİN AH İŞİT” babından. Sorgulanırsın AB’ından.

Susuzluk; medeniyetsizliktir, yoksulluktur, üretimsizliktir, türetimsizliktir.

Emanetimiz 400 bin Kuzey Kıbrıslının ümitsizliği ve çaresizliğini görmek zor ve dokunaklı. Susuzluğu yaşamayan, suyun; açlığı yaşamayan, açlığın; yoksulluğu yaşamayan yoksulluğun kıymetini bilmiyor.

İnsanımız şunu iyi bilmelidir ki, elindekinin kıymetini bilmez isen, yok olduğu zaman bir anlamı olmaz. Yok olan değerler, yer değiştiren insanlar, yoklukla ve açlıkla savaşan dünya.  

Hasan Basri Hz. diyor ki; Dünyanın senden sonra nasıl olduğunu görmek istersen, senden evvel ölenlerden sonra ne olduğuna bak. 

Ülkemin 20 yıl öncesine kadar şırıl şırıl akan sularına ne oldu,

Dağların da karları, çağlayan ırmakları, köpüren çağlayanları,   

Olmasın susuzluktan, kuraklıktan, açlıktan ağlayanları,

Yurttaşım, yandaşım, kardaşım,

Köylüm, boylum, soylum,

Emirim, amirim, memurum,

Sağım, solum, yoldaşım,

Çiftçim, işçim, başçım,

Bırak sağı, solu, yalanı,  

Koru ananı, teyzeni, halanı,

Örnek almazsan geçmişten,

Sonra bulusun tez zamanda belanı.

Sakın ola israf etme bu ülkenin suyunu,  

Bu şekilde sürdürürsün neslini ve soyunu.

Allah’a emanet, hayra muhatap olunuz, efendim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Prof. Dr. Fikret Akınerdem Arşivi
SON YAZILAR