Mekke’deki günlerimiz hacı olabilmenin o ulvi atmosferi ile başlıyor uzun uzun tavaflar umrelere nafile ibadetlerle günlerimizi değerlendiriyorduk. Bu arada gerek Diyanet hocalarının gerek kafile başkanımızın ver gerekse şirket hocası ve kafile başkanı ile birlikte önemli yerlerin ziyaretlerini yapıyorduk. Nur Dağı, Sevr Dağı gibi Peygamber Efendimizin ayak bastığı yerler hakkında gerekli bilgiler aldık. 
Bu dağlara çıkabilmeyi göze alan genç hacı adaylarımız grup hocalarına isimlerini yazdırıp verilen günde buralara ziyaretler yapıyorlardı. Huneyn savaşının yapıldığı yerdeki mikat mahallindeki Cirane mescidinden bir umre Hudeybiye kuyularının bulunduğu mikat mahallindeki mescidden bir umre üç umremizi gerçekleştiriyorduk. Bu arada kendisine güvenen genç hacı adaylarımız ucuz bir fiyata tuttukları araçlarla yakınlardaki mikat mahalline gidip bireysel umre de yapıyorlardı. 
Mübarek kıblegahımız Kabe’de tavaf yaparken ortalık alabildiğine sıcak 48-50 derece olmasına rağmen Hacerü’l-Esved köşesinden Rukn-i Iraki ya da Makamı İbrahim’e doğru ilerlerken her tarafın kapalı olmasına karşın kuzeyden serinletici bir rüzgar o huşu içerisinde ter dökerek tavaf yapan insanların üzerine esiyor ve büyük bir serinlik ve huzur veriyordu. Her iki günde bir yapılan oteldeki bilgilendirme toplantısında bir kardeşimiz bunu hoca efendilere sordu. Hocaların cevabı “Allah’ın bir lütfu” olarak değerlendirildi. Demek ki onun cevabı bir muamma idi. Esintiyi bir ben değil herkes fark ediyormuş. Kabe’nin dört köşesi var bunların isimlerini Hacerü’l-Esved dışında bilemiyorduk. Sordum hocalara 1. Hacerül Esvet, 2. Rukni Iraki, 3. Rukni Şami, 4. Rukni Yemani diye söylediler. Mültezem Kabe i Muazzama’nın kapısı imiş. Altınoluk ise aslında Kabe’ye dahil olduğu halde tamir ve yeniden inşa edilişlerde sonradan bulunduğun için kısa ve yuvarlak biçimde daire içine alınıp dahil edilmiş. Hacı adayları burada iki rekat namaz kılmayı çok arzu ederler. Serde ozanlık var ya her tavaf ve sayin sonunda içimden bir şeyler kopar bir kenarda bir iki dörtlük yazdım. İşte onları topladım ve sizlere aktarıyorum. 
Yüce Allah her arzu eden kardeşimize en kısa bir zamanda bu yerleri ziyaret etmeyi nasip etsin. Bütün dualarımız bu minval üzere oldu rabbim kabul eylesin. Sürçü lisan ettik ise affola.

AF DİLİYOR TÜM HACILAR
 
Mescid-i Haram’da girdim Kabe’ye
Sevap doldurmak istedim heybeye
Niyet etmiş insanlar Hac ve Umre’ye
Rabbin rızasını arar bütün hacılar

Kabe hüccac ile doldu taştı
Sırılsıklam terlerimiz aktı
Huşuu içinde dilekler dilendi
Tavaf ediyor Müslümanlar

Kuzeyden bir rüzgar eser
Hacılara bir serinlik serper
Tüm insanlar dua edip döner
Allahın af diliyor tüm hacılar

Rabbimiz çağırdı biz geldik
Hep bir ağızdan lebbeyk dedik
Kalü Bela’da söz vermiştik
Rabbe yönelmiş tüm hacılar

Koşup geldik Safa Merve
Hacer arar İsmail’im nerde
İsmail uğraşıyor zemzemle
Say yapıyor Müslümanlar 

Lebbeyk Allahümme Lebbeyk
Davetine uyup buyur dedik
Tüm kardeşlerimize dualar ettik
Mescidi Haramda Müslümanlar 

Kıblegahımız Kabe ihrama girdi
Bembeyaz örtülerini giydi
Rabbim inanan kullara gel dedi
Davete uydu tüm Müslümanlar

Ya rab senin emrini terk etmem
Af edilmeden buradan gitmem
Günahla dolu bu naçiz beden
Diye yakarır tüm Müslümanlar 

Bizim Kabemiz yüce Allahın evi
Adem ve İbrahim peygamberi eseri
Kıble yaptı burayı Muhammed nebi
Davetine koşuyor Müslümanlar 

İhram giydik umreler yaptık
Yaratıcımız olan Allah’a taptık
Tavaf döndük hem say yaptık
Huzurlu bütün Müslümanlar

Tavafa Rukni Yemani’den başla
Hacerül-Esved’i bismillah de selamla
Makam’ı İbrahim’mi namazla 
Altınoluk’a bakar Müslümanlar

Bu Ozan İsmail durmaz yazar
Buralar sevap kazanılan pazar
Gönülde Allah dilde dualar
Yakarıyor tüm Müslümanlar 
14 Eylül 2016 / Mekke