"Meram “yeşil” diye hapsedilemez"

"Meram “yeşil” diye hapsedilemez"
"Meram’ı yeşili var, doğal dokusu korunsun diye belli sınırlara hapsetmek yanlış olur. Şehir ölçeğini bir bütün olarak düşünmek lazım"

Çiğdem Kurut’un Röportajı

Belediye başkan adayları açıklandığı andan itibaren tüm dikkatleri üzerine çeken bir isim. Herkesin birbirine sorduğu, “Nasıl biri, başkanlığı yapabilir mi?” Ya da “ Bu siyasi arenada diğerleriyle baş edebilir mi?” Soruları bizlerin kulağına kadar gelirken Meram Belediyesi’nin koltuğunda artık son derece şık, tayyörüyle, broşuyla, topuklu ayakkabısı ve kendinden emin kararlı duruşuyla bir kadın başkan var. Hem de öyle üstünkörü hizmetleri bir yana bırakıp sorunlara derinlemesine inen ve kronikleşmiş hastalıklara neşter vurmaya çalışan bir kadın. Fatma Toru’yla başkanlıktan, ev işlerinden ve tabi ki alışverişten konuştuk.

Adayken kafanızda olanlarla şu an yaşadıklarınız bir biriyle örtüşüyor mu?

Ben hiçbir zaman endişe taşımadım. Belediye başkanı olarak ilk dönemimiz olsa da belediyeye, kuruma, bölgeye yabancı biri değilim. Belediyecilikte şu an görev yapan belediye başkanlarımızın çoğundan daha eskiyim. 18 yıllık geçmişimiz var. İdealizm ve heyecan vardı. O heyecanla işe başladım. Beklediğimden farklı olmadı.

Üzerinizde hiç baskı hissettiniz mi?

 İlk kadın belediye başkanı olmanın baskısı vardı üzerimde. Toplumda, “Kadın belediye başkanı. Ne yapacak, nasıl bir çalışma temposu sergileyecek? ” diye bakış açıları vardı. Tabi ilk günlerde tüm gözler üzerimdeydi. Onun tedirginliği vardı biraz. Hatta seçimden birkaç ay sonra gelenler bunu açıkça ifade ettiler de. Kadınlar arasında bile öyle düşünenler oldu. Yanlış bulmuyorum. İnsan fıtratında olan bir durum.  Böyle tepkilerle karşılaşacağımı zaten biliyordum. Aday adaylığı dönemimde başladı böyle şeyler.  Erkek egemen bir toplum yapımız var. Konya’nın muhafazakar ölçekli yapısı da etkili. Ama böyle olmadığını seçim sonuçları ve sonrası gösterdi. Belediye başkanı olarak mazbatayı alıp makama oturduktan sonra herhangi bir olumsuz yaklaşım olmadı. Tam tersine iyi bir iletişim kurduk.

Kendinizde farklı bir duruş sergileme ihtiyacı hissediyor musunuz?

Genellikle doğal davranmaya çalışıyorum. Yıllardır toplumun içindeyiz. Farklı kimlikler var. Konuştuğunuz konular değişebiliyor. Ama sizin yapınız neyse onu sergilersiniz. Çok da değişken bir yapım yok.

Başkanlık makamına oturur oturmaz ilk hangi işe el attınız?

Oturduktan sonra memur maaşları gündemdeydi. O ay da bir şanssızlık oldu. Türkiye genelinde İller Bankası’na belediye gelirlerinin sadece yüzde 50’si geldi. Bir baktım gelen gelir personel maaşımızın yarısı. Bir hafta boyunca onu çözmeye çalıştım. 2 milyon gibi bir rakamı 2,3 gün içerisinde nereden temin edeceğimi düşündüm. Gelir gelmez proje ya da başka bir şey düşünmeden personel maaşlarını düşündüm. Öyle bir şey beklemiyordum. Borç aldık sorunu çözdük.

15 aydır çalışmalarınızla ilgili ne hissediyorsunuz?

Belediyecilik kolay bir iş değil. Çok kompleks bir yapıya sahip. Yaptığınız her çalışmanın hemen üst yapı olarak yansıması mümkün olmuyor. Bunun altyapısı var, imar planı var, kamulaştırılması, onayı var. Süreç gerekiyor.  Toplum olarak hemen istiyoruz. Biran önce olsun. Bu konuda ben de sabırsızım. Hep daha fazlasını yapmam gerektiğini düşünüyorum. Öyle de hissediyorum.

Sabırsızlandığınız konuların başında ne geliyor?

Belediye kurulduğundan bu yana 25 yılda yapılan planlamanın kalan kısmını biz 8, 9 ayda bitirdik. Belediyenin şu ana kadar yaptığı kentsel dönüşüm miktarları kadar sahalarda çalıştık. Ekiplerimizi ofislerimizi oluşturduk. Fatma Toru deyince vatandaşlarımızın aklına kentsel dönüşüm geliyor. Meram’da olması gereken bir şey. Meram’ın yeşil, doğal bir dokusu var. Kamuoyunda “Meram korunmalı” diye bir kanı var. Meram’ın tamamında bu yeşil doku yok maalesef. İlçenin  yüzde 50’i yeşil, gerisi değil. 20, 25 yıllık süreçte plansız yerleşime sahne olmuş bölgelerimiz var. Uydu fotoğraflarından da baktığınız zaman tamamen çatılardan oluşan, ağaç adına bir şey göremeyeceğiniz alanlar mevcut. O bölgelerin iyileştirilmesi gerekiyor. Sabırsızlığım kentsel dönüşüm başta olmak üzere pek çok konuda.

Meram’da çözümü gecikmiş problemler de görüyor musunuz?

Tabi ki.  Orada yaşayanlar da sosyal tesis, yürüyüş alanı, park istiyor. Okulun yetersizliğinden bahsediyor. Ama biz o ihtiyacı karşılayamıyoruz. Sebebi geçen 25 yıllık dönemlerde tamamen çarpık, plansız yerleşme olduğu için. Öncelikle bunu çözmeniz gerekiyor. O bölgede dokuyu temizlemeniz gerekiyor. Aslında yıllar önce yapılması gerekiyordu. Ama maalesef bizler belediye başkanı olarak 5 yıllık dönemde üst yapıya yönelik “Ne yaparım ne gösterebilirim” telaşında oluyoruz ve dolayısıyla temel sorunları çözmede isteksiz davranıyoruz. Vatandaş da bunun farkında. Çünkü doğalgaz istiyor, bunun için parselinin imarlı olması lazım. Ruhsat lazım. 70 yaşına gelmiş. İstiyor ki rahat etsin.  Şu anda yaptığımız planlama Meram’daki nüfusun yüzde 50’sini ilgilendiriyor. Böyle olunca da Büyükşehir’deki süreçler uzun oluyor. Bir ayda geçirdik, çalışmamızı tamamladık. Ama Büyükşehir’de 5, 6 ay kontrol süreci ve tartışması devam ediyor.

Meram’da zengin tabakanın dair bir algı var. Ama bunun yanında en fakir belediyeye sahip. Zengin bir kesime az bir bütçeyle hizmet etmek sizi zorluyor mu?

Diğer ilçe belediyelere baktığımız zaman bu anlamda Meram Belediyesi gelirleri en düşük, en şanssız belediye diyebiliriz. Bir de seçimden sonra devraldığımız, neredeyse belediye bütçesine denk ciddi bir borç yükü vardı. Bu 5 yıllık dönemde borçları da ödemeye devam ediyoruz. Bize gelen paranın yüzde 30’una yakın bir bölümü borçlara gidiyor. Ama şimdi yaptığımız şuydu. Sorun çözmek, proje geliştirmek, hem de kaynakları etkin, verimli kullanmak ve yeni kaynaklar bulmak. Kaçakları bulmak,  nerelerde eksikler var, nerelerde kara delikler var, nerelerden tasarruf edebiliriz. Bu noktalarda ciddi çalışmalarımız oldu ve bunlar da ciddi sonuç verdi. Yeni kaynaklar üretmek için ciddi şekilde çalışmaya başladık. Özellikle ilk 6 aylık süreçte.

Meram’ın gelirleri neden az?

Meramdaki yapılaşma diğer ilçeler gibi değil. Çok katlı yapılaşma az. Sanayi, ticari alanlarınız varsa gelirleriniz artıyor. Bizde üst gelir gurubu fazla. Sanayicisi, esnafı, entelektüel kesim Meram’da. Alt gelir grubu da var. Bizdeki makas çok açık. Her iki gruba da hitap etmek zorundayız. Herkesin ihtiyaç ve beklentileri farklı. Nüfus ölçekli gelirlerimiz az. Yaygın bir yapılaşma var. Hizmet maliyetleri diğerlerine göre daha yüksek. Yeni Büyükşehir yasasından dolayı sınırlarımız 3 kat büyüdü. Gelirler aynı kaldı. 70 kilometreye hizmet verir hale geldik. Bu belediyeler açısından bir geçiş dönemi. Konya da en zor illerden biri.

Diğer ilçelerde sanayi bölgeleri var. Meram için de düşünüyor musunuz?

Meram’ı yeşili var, doğal dokusu korunsun diye belli sınırlara hapsetmek yanlış olur. Şehir ölçeğini bir bütün olarak düşünmek lazım. Ama şu anki yapılanmaya bakıyorsunuz; çok farklı. Meram’da çok nezih konut alanları ile beraber eğitim, kültür, turizm, sağlık. Bunları da Meram’da konuşlandırmak lazımdı. Ne yazık ki öyle değil.  Sağlık merkezleri, eğitimle, sağlıkla ilgili tesisler diğer ilçelerde. Sanayi de diğer ilçelerde. Böyle karmakarışık bir yapı var. Madem öyle, Meram’da da bu olabilir. Neden olmasın. Meram’ın da ihtiyacı var. Eğer biz Meram’ı koruyacaksak bununla ilgili korumayı 20 yıl önce düşünmemiz lazımdı. Hastaneyi, üniversiteyi Meram’da konuşlandırıp sanayileri belli bir ilçemizde oluşturabilirdik. Ama şu anda merkezdeki tüm ilçelerde üniversite de hastane de halen yapılanıyor. Kendi kendini çevirir hale geliyor. Meram’ın da bir şekilde hayatını sağlaması için bunların olması, kendi alt merkezlerinin oluşması gerekiyor. Ticari alanların, sanayi alanlarının oluşması gerekiyor. Meram’ın bir ivme kazanması gerekiyor.

Sanayi alanı için nereyi düşünüyorsunuz?

Kendi bölgemizde belli alanlar vardı. Kıraç topraklar. Karaman Yolu üzerindeki yeni çevre yolumuz Kaşınhanı Mevkii’nde kesişiyor. Proje üzerinde, Kayseri’den gelen Antalya’ya inen hızlı tren hattı var. Mersin Limanı’na giden hat da buradan geçiyor. Dolayısıyla burası üretilen ürünlerin limanlara inme hattı. Lokasyon açısından çok kıymetli bir raks, stratejik açıdan da değerli olacak. Bu alanın sanayi alanı olması için çalışıyoruz.  Önde showroomlar, arkada üretim tesisleriyle her türlü ölçekte sanayicinin yer alabileceği 6, 7 milyon metrekarelik bir alanda depolama alanları, lojistiği, hepsini düşünerek bir çalışma yaptık.

Normal hayatınızda da tutumlu bir insan mısınız?

Değilim. O kadar hesabını yapmam. Şu anda, ne alındı ne verildi eşim takip ediyor. Öncesinde ben takip ederdim. Bu görevden sonra ilgilenemiyorum. Şu anda ev ikinci planda. Evle ilgili hesap, program hiçbir şey yok. Tamamen eşimde. Böyle daha rahat.

Evde geçirdiğiniz süre ne kadar?

Çok çok azaldı. Sadece uyku saatleriyle sınırlı. Yalnızca uyumak için evdeyim. Onun dışında sürekli dışarıdayım.

Evde misafir ağırlıyor musunuz?

Evde şu anda misafir ağırlayacak konumum olmadı.  Adaylıktan bu yana evde misafir ağırlayamadım. Ailem yakın çevremden gelenler oldu tabi ama o da misafir ağırlamak gibi olmadı. Kendi yemeklerini kendileri getirdiler ya da bizde yaptılar. 

Ev işi yapmayı özlediniz mi

İş çok da özlenmez. Burada zaten fazlasıyla var.  Evde yapmam gerekenler var tabi. Bir dolap düzeltmek mesela. Veya başka işler. Zaman buldukça, 1, 2 saat o zamanda böyle işleri yapıyorum. Ama süreç çok yoğun geçti. Hem belediyecilik görevi, hem seçim süreci yoğun geçti. Evdekiler bilerek kabullenerek sürece atılmama destek verdi.  Eşim destekledi. Öncesinde de çalışırken hep iş öncelikliydim. Öyle bir yapım vardı.

Alışverişe zaman ayırabiliyor musunuz? En son kendinize ne aldınız?

Bosna Hersek’teydik. Oranın tarihi bir çarşısı var. Son gün serbest zamanımız vardı. Broşlar vardı. Kendime bir broş aldım. Fırsatı kaçırmadım. Alışveriş yaptım. Şöyle yapıyorum. Çok kızdım ya da çok sinirlendim, bir şey rahatsız etti. Çıkıyorum bir saat alışveriş yaptığım zaman bir şeyim kalmıyor. Yeni değil ama. Eskiden de böyleydi. Zararlı çıkan eşim oluyor.

Meram sizin için ne ifade ediyor?

Meram şimdiye kadar pek çok açıdan yatırımlardan mahrum kalmış bir ilçe. Öyle maalesef. Bunu söylemek zorundayım. Dolayısıyla bu dönemde daha fazla yatırım alması adına elimizden geleni yapacağız. Proje üretim hayata geçmesi için uğraşacağız. Meram evet güzel. Ama turizm odak noktalarının sayısını artırmak gerekiyor. Planlama ve dönüşümden ibaret değil çalışmalarımız. Şu anda bir kısım projelerimiz tamamlandı, bazıları ihale aşamasında. Ticari alanlar, sosyal tesisler, spor tesisleri, gençlik merkezleri, kapalı pazarlar ile çalışmalar sürüyor. Özellikle Fen İşleri ekipleri sürekli sahada. Ekip sayısını 3 katına çıkardık. Meramda asfaltlanmamış birçok yolumuz vardı. Onlara ağırlık verdik. Yapmak istediğimiz hem rutin hizmetleri sürdürmek hem de Meram’a ivme kazandırmak. Gönül bağı kurmayı istiyoruz.  Duvarlar oluşturmayı değil.  Meramdaki hizmetler 5 yılda bitecek işler değil.  Ama adım attık sonuçlarını göreceğiz. 

Kaynak:Pusula Haber

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
14 Yorum