Abdullah Yıldırım

Abdullah Yıldırım

Metal Yorgunluğu…

Metal Yorgunluğu…

AKP son seçimini de kazandı, kurucularını Cumhurbaşkanlığına taşıdı, zirveyi gördü. Bundan sonra ise uçaklarda ve elektronik aletlerde görülen, metal yorgunluğuna girecektir. Görünüş aynı ama içten yavaş yavaş erime başlayacaktır. Zirveye gelinmiştir, zirveden öte yol yoktur, ne yapılırsa yapılsın, isterseniz milli gelir30 bine dolara çıksın, buna çare yoktur, tarihte de çare bulunmamıştır, yeni gelecek başkanında yapacağı fazla bir şey olmayacaktır. Kadrolarda yorulmuş. Belediye başkanları da yorulmuş, yeni proje bile bulunamamakta, heyecan yaratacak vizyonlarda oluşamamaktadır.

Aslında son dönemde alınan oyların yüksekliği bile aldatmamalıdır, cemaat veya paralel yapı denen gruba da söylenecek her şey söylenmiş, bundan sonra getirilecek eleştirilerde, eski gücünü korumayacaktır. İnsanlar, yaradılışları gereği mutlaka değişiklik isteyeceklerdir…

İşin garip yanı ise muhalefetinde metal yorgunluğuna tutulmuş olmasıdır. Muhalefet iktidardan daha yorgundur, öyle ki iki muhalefet partisinin miting sayısı iktidar partisi kadar olmamıştır. Bu durum sık rastlanılan bir olay değildir, muhalefetin canlı ve diri olması gerekir, fakat iç işlerine döndüler, teşkilatları görevden almalar, ihraçlarla parti küçük olsun ama bizim olsun zihniyetine girdiler ve ufukta gümbür gümbür gelen bir harekette gözükmemektedir,

O zaman ne yapılacaktır, muhtemeldir ki, üç ay içinde yeni hareketlenmeler olacaktır, 76 milyon insanın yaşadığı bir ülkede, Türkler içlerinden mutlaka yeni alternatifler çıkaracaktır. Çıkarmaması sosyolojiye aykırıdır ve şu ana kadarda Dünya tarihinde sosyolojiye aykırı bir olayda gerçekleşmemiştir.

MHP ve CHP de açmaz şudur, hep aynı kişilerin milletvekili, genel başkan veya yönetici olmalarıdır, bu durumun izahı yoktur, eski bir AKP’li vekil, MHP den 6ncı döneminde yani 25nci yılında İstanbul’dan vekil oldu, 25 sene diğer partilerde, bundan sonra MHP de. Böyle bir şey olur mu, bir ülkücü onun milletvekilliğinden niye gurur duysun. Gurur duyacaksa milletvekilinin kendi çocukları ve torunları duysun…

CHP tarihi misyonunu, yenileme olmazsa tamamlamak üzeredir, iyi niyetle parti yönetilmez. Üç beş liberal veya sağ kökenliyi almakla olmaz, kendi içinden adam yetiştiremeyen hiç bir parti varlığını uzun sürdüremez.

Türk toplumunun, genetik özelliklerini bilmeyen maalesef çok yanılır, Türk milleti bir insanı veya bir hareketi çabuk benimser ama hata yaptığı anda gözden düşer, bir daha da asla eski durumunu bulamaz, o hayalle yaşar fakat hayal gerçekleşmez.

Bu dönemde, inanılmaz alt kadro partileşmeye gitmiştir. Geçenlerde tarım il müdürlüğünde, küçükbaş hayvancılıkla ilgili birliği denetleyen müdüre gittim, 9500 üyesi olan birlikte, 130 kişi ile kongre yapıldı, trilyonluk yolsuzluktan yargılanan aynı ekip burayı ele geçirdi, ama iktidara yakınlar, vicdanınız sızlamıyor mu, kediye ciğer teslim edildi dedim…

Kendisi de iktidara yakın olmanın verdiği güvenle, "_ kardeşim senin vicdan dediğin nedir, böyle uygun gördük" dedi. .

İşte metal yorgunluğu budur, en alt kademe bile, kendinden olmayanın odasına gelmesine bile tahammül edemez hale gelirse, işte orada ters giden bir şeyler var, Belediyelere gidin, kibirin, gururun, ne olduğunu görürsünüz… 60 yılda, o zamanın şartlarında devletin bin bir imkansızlıkla yaptığı MEDAŞ’ı, millete küfür eden bir guruba satarsınız, sonra satılan kurumun kapısında içeriye girmek için güvenlikten izin alabilirseniz, dış kapıda beklersiniz, işinize gelirse…

Orda kim sattı lan burayı demeye başlarsınız, ama yapacak fazla bir şey yoktur, bir evrak için bizzat ben 7 sefer gittim, hanımefendi bir zahmet edip, aşağıya inmedi, yukarıya çıkmamıza izin vermedi, fotokopiyi 7nci gidişimde gönderdi, tam 5 saat bekledikten sonra. .

İşte anlatmak istediğim metal yorgunluğu tam bu. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdullah Yıldırım Arşivi
SON YAZILAR