Allah için sevdiğim ve saygı duyduğum eşimle birlikte Gödene’den kalkıp, Mevlâna Meydanı’na indik.
Mevlâna Meydanı’nda sabaha kadar tutulan nöbetin adına “demokrasi nöbeti” diyorlar(mış). Adını öyle koymuşlar. İki gencin elinde bir pankartta “Bu nöbet 3-5 nöbeti değil. Ölüm kalım nöbeti” yazısı hoşuma gitti.
Meydanlarda demokrasi nöbeti tutanlar, abdestlerini alıp ölümüne nöbet tuttuklarının elbette farkındalar. MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin temkinli yaklaşımı sayesinde sokaklarda pek görülmeyen ve Bozkurt işareti yapan milliyetçi ve ülkücü gençliğin, sokaklara çıkmanın sevincini ve heyecanını doyasıya yaşadıklarını gördüm. Her parti ve görüşten insanımız, ellerinde ve sırtlarında ay-yıldızlı bayraklarla çocuklarıyla birlikte sokak ve caddeleri aşındırarak Mevlana Meydanı’na doğru yürüyorlardı. 
Tanıdık simâlar ve arkadaşlar, “neler oluyor Mustafa Bey” diyerek benden yorum istediler. Özetle durum şu: 
“Beraber yola çıktıkları bir cemaatin ne olduğunun çok geç farkına varan AK Parti, sırtındaki urun kansere (hançere) dönüşmesi üzerine hastalığı bertaraf etmek, devlete, vatana ve millete ihanet derecesinde çok tehlikeli olmaya başlayan Paralel Çete’yi kökünden kazımak için devlet güçleriyle birlikte “Paralel Tasfiye” harekâtını başlatmıştır.
TSK’nın zırhlı araçlarının bakım ve onarımının yapıldığı Ağırbakım tarafının ise ayrı bir curcuna olduğunu gördüm. Askerî Ağırbakım kapısının 2 damperli kamyon ve 2 belediye otobüsüyle kapatıldığını müşahede ettim. Bir polis aracı da nöbet tutuyordu. İnsanlarımız ise marşlar ve türküler eşliğinde halay çekerek demokrasi nöbetlerini bayram havasına çevirmişler.

PARALEL BAŞ FİGÜRAN
60 Darbesi’nin arkasında Amerika vardı.
12 Eylül 80 Darbesinin arkasında “Bizim çocuklar yapmış” diyerek açığa çıkan ABD vardı.
28 Şubat Darbesi’nin arkasında da İngiliz-Amerikan konsorsiyumu ABD’deki Neo’canlar vardı. 
27 Nisan e-Muhtırasının arkasında da Amerika vardı.
15 Temmuz 2016 Cuma günü gerçekleştirilen Darbe teşebbüsünün içinde FETÖ ve paralel çete olduğunu söylemeye gerek yok. 
Asıl üzerinde durulması gereken ise; ayrıntıyı kaçırmamaktır.
Paralel Baş Figüran ile darbe teşebbüsünün arkasında ise; ABD’deki Neo’canların, İngiltere’de dışişleri bakanı olan Ali Kemal’in torunu Boris Johnson’un, Almanya Şansölyesi’nin bulunduğu unutulmamalıdır. 
Mevlâna Meydanı’na doğru giderken objektifime takılan bu resim de halkımızın küresel Paralel Baş Figüran’a nasıl baktığının resmidir.

KONYA BELEDİYELERİ UYUYOR MU?
Milli Eğitim Bakanlığı, Türkiye genelinde 15 binin üzerinde personeli açığa aldığını duyurdu.
Konya Emniyet Müdürlüğü’nde de 188 emniyet personeli açığa alındı. 
Türkiye genelinde başlatılan Paralel Çete Tasfiye Harekâtı’nın Konya Belediyelerine ne zaman uğrayacağını merakla bekliyorum.
Konya Belediyeleri yoksa uyuyor mu? 
Paralel çete elemanlarını daha ne zamana kadar aralarında barındırmaya devam edecekler...

TÜRKİYE’NİN BİRİNCİ MESELESİ
Konya’da genç bir kadın bıçaklandı. Kocasından resmen boşanan bu kadın, bir hastane önünde işinden çıkarken eski kocası tarafından üç yerinden bıçaklanarak ağır yaralandı. Boşandığı eski kocasının görüşüp konuşalım teklifine hayır diyen bu genç kadın, hayati tehlikeyi atlattı ve durumu şimdilik iyi.
Meram TOKİ’de kapıcılık yaparak geçimini sağlayan bir baba bu durumda ne yapsın?..
Türkiye’nin birinci meselesi aslında cehalet! 
Mahkeme tarafından koruma altına alınmasına rağmen bir kadın, hastane önünde bıçaklı saldırıya uğruyor. Milletini, halkını ve vatandaşlarını koruması gereken TSK’ya sızmış hain paralel çete elemanları, milleti, halkı ve Meclis’i bombalıyor. 
Şu cehalete bakar mısınız?..
Ülkemizde bu insanları kim eğitiyor? 
Ehliyet, liyakat, denetim hani nerede?..

AZİZİM DİYOR Kİ…
Ne Zaman Adam Oluruz?
Minibüsten inip belediye otobüsüne binen şoförler, otobüsü, minibüs gibi kullanmadıkları zaman…