MHP Grup Başkanvekili Vural:

MHP Grup Başkanvekili Vural:
"Türkiye'nin dış politikasının paraya indirgenmesi hayret verici. 'IMF'ye 5 milyar dolar borç veriyoruz' diyenler şimdi 3 milyar dolar karşısında ensardan vazgeçecek noktaya geldi"-"Türkiye'de tutuklama istisnai olmalıdır. Gazeteci ve iş adamları tutuklan

TBMM (AA) - MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, "Türkiye'nin dış politikasının paraya indirgenmesi hayret verici. 'IMF'ye 5 milyar dolar borç veriyoruz' diyenler şimdi 3 milyar dolar karşısında ensardan vazgeçecek noktaya geldi" dedi.

Vural, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Türkiye ve Avrupa Birliği arasında yaşanan müzakereler başta olmak üzere güncel konularda açıklamalarda bulundu.

Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun, AB ile yaptığı müzakereleri "Kayseri pazarlığı"na benzetmesini eleştiren ve Türkiye-AB arasındaki anlaşmanın içeriğinin kamuoyunca bilinmediğini belirten Vural, "Başbakan milli politika takip edilmesini istiyorsa AB ile yaptığı pazarlığın detaylarını paylaşmak durumundadır. 'Kayseri pazarlığı' deyip bizim irademizi de milletimizin iradesi de para karşılığı teslim alacak düşünceyi doğru görmemiz mümkün değil" ifadesini kullandı.

Vural, Davutoğlu'nun milli menfaatler konusundaki tutumunu açıkladıktan sonra muhalefetten destek istemesi gerektiğini vurgulayarak, "Kayserili böyle pazarlık etmez, Kayserili ensar ile dolar arasında pazarlık yapmaz. AB’nin insani dramla ilgili yükümüzü taşıyabilmek için ne yaptırabildiniz? Mülteci akını devam ediyor, bunu durduracak ne adım atıyorsunuz? Sürekli mülteci gelecek, biz mülteci deposu haline dönüşeceğiz. AB ile mülteci akınını durduracak hangi politikayı benimsediniz?" değerlendirmesinde bulundu.

- "Para karşılığı vatandaşlık mı satıyorsunuz?"

AB'nin Türkiye-Rusya arasında hangi pozisyonda olduğunu, İtalya ve Yunanistan'ı korumak için tedbirler alan AB'nin Türkiye'yi korumak için hangi tedbirleri aldığını hükümetin açıklaması gerektiğini vurgulayan Vural, şöyle devam etti:

"AB ile vardığınız anlaşma hangi milli menfaatlerimizi teminat altına alıyor. Para meselesini ilişkilendirerek meseleye bakmak doğru değil. Mültecilere çalışma hakkı vermek, bunları mülteci pozisyonundan almak suretiyle Türk vatandaşı haline dönüştürecek adımların atılacağına yönelik taahhütler...Para karşılığı vatandaşlık mı satıyorsunuz? Rıza Sarraf'a para karşılığı vatandaşlık satanları gördük, şimdi mültecilerin Türkiye'de kalmasını temin edecek çalışma hakkı, sonra vatandaşlık taahhüdü verildi mi verilmedi mi bunları görmek istiyoruz."

Oktay Vural, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, AB ile görüşmelere giden Başbakan Davutoğlu'na hitaben "Başbakan 3 milyar avroyu almadan geri dönmesin" diyerek, Davutoğlu'nu tahsildara benzettiğini savundu.

Vural, "Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'nın, bu şekilde küçültülmesi, tahsildar durumuna düşürülmesi, Türkiye'nin dış politikasının paraya indirgenmesi hayret verici. 'IMF'ye 5 milyar dolar borç veriyoruz' diyenler şimdi 3 milyar dolar karşısında ensardan vazgeçecek noktaya geldi" diye konuştu.

"İvedilikle bu anlaşmanın milli menfaatlerimizle ilişkisini ortaya konulmalıdır. Dolar karşısında ticaret yapacağımız irademiz olmadığı açıktır, bütün meseleye milli menfaatlerce bakarız" ifadesini kullanan Vural, "Kendi insanımıza sıkıntı verecek politikaları gözeterek ele almamız gerektiğini düşünüyorum. Türkiye'nin menfaati olan bir şey parayla becayiş edilemez" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Ukrayna Cumhurbaşkanı Petro Poroşenko ile yaptığı basın toplantısında "Kırım'ın ilhakını tanımadık, tanımayacağız" ve 24 Kasım 2014 tarihinde de "Putin ile birbirimize karşı sevgimiz ve saygımız var. Kırım'da yapılanların doğru olmadığını söyledim. O da orada olmalarını Kırım halkının istediğini söyledi" dediğini anlatan Vural, şöyle devam etti:

"Doğru bir çıkış, ama bundan önce siz ne yaptınız? Hangisi doğru söylüyor; 'Kırım ilhakını tanımadık' diyen Erdoğan mı, 'Kırım halkı Rusya'nın orada olmasını istedi' diyen Erdoğan mı? İlhaktan sonra Putin ile görüşme yaptı, bizi de oynattı. Doğru zamanda doğru tepkiyi koyacaktınız. Söyleyemiyor musun, 'Kırımlılar seni niye çağıracak?' Bir 'one minute'de oraya çekseydin."

- Dokunulmazlık tartışmaları

Vural, bir gazetecinin, dokunulmazlıklara ilişkin sorusuna da şöyle yanıt verdi:

"MHP olarak karma komisyona müracaat ettik, dokunulmazlık dosyalarının ele alınması için. Biz çok açık, seçik; egemenliğimize yönelik başkaldırı varken bunu siyasi alanda terör örgütüne yardım yataklık ve üye olmakla destekleyenlerle ilgili yargı çalışsın diyoruz. Belki dokunulmazlıklarla ilgili konu sadece ifade almaya yöneliktir, bunun ne olduğunu yargı süreci belirler.

Türkiye'de tutuklama istisnai olmalıdır. Gazeteci ve iş adamları tutuklandığı zaman iyi, tutuklamalarla ilgili Anayasa Mahkemesi karar verdiğinde 'nasıl böyle karar verirsin' diyenler, şimdi kalkıp terörle mücadele kapsamında olanlarla ilgili 'aman tutuklama olmasın' diyebiliyorsa bu nasıl bir standart. Üstünlerin hukuku mu var? Silah, terör üstün müdür?"

Oktay Vural, MHP'nin kürsü dokunulmazlığı dışında bütün dokunulmazlıkların sınırlandırılmasını istediğinin altını çizerek, "Mevzubahis vatan ise gerisi teferruat. Biz milletin egemenliğini kullananın terör örgütüne yardım yataklık yapmak, terör örgütüne üye olmak sıfatıyla bağdaşmayacağını düşünüyoruz" dedi.

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.